Alaaddin Dinçer
Pandemiyi fırsata çeviren açık liseliler
Açık öğretim ortaokul ve liselerindeki sayısal artış tartışılmaya devam ediyor. Yoğun eleştiriler üzerine MEB bir genelge yayınlayıp geçişlere ilişkin değişiklikler yaparak süreci yeniden düzenledi. Bir bakıma açık yaraya dönen enfeksiyona çözüm bulmaya çalışmakta. Yapılan bu yeni tedavi yöntemi yaraya merhem olur mu bilinmez ancak, pandeminin toplumsal sorun olmaya başladığı, ardından okulların uzaktan öğretim sürecine geçtiği 2020 ve 2021 yıllarında açık lisede okuyanların pandemiyi fırsata çevirdiği kesin. Sadece açık öğretimde okuyan liseliler değil, örgün öğretimden açık liseye geçenler de bu fırsatı oldukça iyi değerlendirmişler. Anlaşılan o ki, bakanlık da bu fırsatçılığa göz yummuş, varsın olsun bu insanlarda bir an önce mezun olsun, sayı azalsın tutumu içinde olmuş. Böylece çok sayıda insanı mezun edip sistemin dışına çıkararak bakanlıkta pandemiyi fırsata çevirmiş oluyor aslında. Bu düşüncemizi güçlendiren veriler, MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün 2020-2021 ve 2022 İzleme ve Değerlendirme Raporlarında yer alan Açık Lise mezun sayıları, YKS’ye girenler ve kazananların yerleştiği yükseköğretim programlarına ilişkin bulgulara dayanmakta. Tablolar pandeminin yoğun olarak yaşandığı 2020-2021 yıllarını ve sonrasına ilişkin bulguları içermekte.
Kaynak: Veriler; Açık Öğretim Daire Başkanlığından 06.01.2022 tarihinde elde edilmiştir.
Okul Türlerine Göre YKS Sonucu Üniversiteye Yerleşen Öğrenci Sayıları 2020 2021 2022 Açık Öğretim Lisesi 53.345 56.582 5.666 Mesleki Açık Öğretim Lisesi 1.041 4.699 1.199 Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi 1.158 7.681 2.113 TOPLAM 55.544 68.962 8.978
Kaynak: Veriler; Açık Öğretim Daire Başkanlığından 06.01.2022 tarihinde elde edilmiştir.
Fakülte Türlerine Göre YKS Sonucu Üniversiteye Yerleşen Öğrenci 2020 2021 2022 Tıp Fakültesi 191 334 1 Diş Hekimliği Fakültesi 166 259 - Hukuk Fakültesi 621 854 7 Eczacılık Fakültesi 133 130 - Mühendislik Fakültesi (54 alan) 2.555 1.130 122 Mimarlık Fakülteleri ( 6 alan) 694 - - Eğitim Fakültesi / Öğretmenlik (22 alan) 1.310 6.703 136 Veterinerlik Fakültesi 105 - - Diğer (368 bölüm) 49.769 28.365 6.063 TOPLAM 55.544 68.962 8.978
Değerlendirme ve sonuç, yukarıda yer alan mezuniyet, YSK’yi kazanma ve fakültelere yerleşme verilerinden de anlaşılacağı gibi pandemi dönemi açık öğretimde okuyan pasif ve aktif kişiler için oldukça verimli geçmiş. Açık öğretimin başladığı 1992 yılından bu yana mezun olan 3 milyon 389 bin 143 kişinin 1 milyon 732 bin 571 kişisi 2021 ve 2022 yıllarında mezun olmuş.2019 mezun sayısı ise 186 bin 201 kişi. 2013’ten bu yana sadece 2015 yılında mezun sayısı 200 binin üzerine çıkmış. 2019 YKS sonuçları veri olarak yayımlanmamış. 2021-2022’de görülen mezun sayısındaki artış, ölçme ve değerlendirme süreçlerinin hakkaniyet içinde yürütülmediğine, kopya çekmeye göz yumulduğuna, sınav ortamlarının steril olmadığına dair kuşku duymayı haklı çıkaran sonuçlar olarak karşımıza çıkmakta. 2020 YKS yerleştirme sonuçlarına göre yükseköğretim programlarına 55 bin 544 aday kazanırken, sayı 2021 yılında 68 bin 962’ye çıkmış. 2022 yılında yerleşenlerin sayısı büyük bir gerileme göstererek 8 bin 972’ye düşmüş.
YKS sonuçlarına göre yerleşenlere bakıldığında; özellikle tıp, diş hekimliği, eczacılık gibi bölümlere 2020 ve 2021 yıllarında yerleşenlerin sayısının çokluğu dikkat çekmekte. 2022 yılında yüz yüze eğitim başladığında fakültelere yerleşenlerin sayısındaki trajik azalma yazımızın başlığında yer alan “pandemiyi açık liseliler fırsata çevirmiş” saptamasını doğrulayan sonuçlar içermekte. Zaten açık lise de okuyan birilerinin söz konusu fakültelere girecek puanları almaları çok rastlanan bir durum değil. Şimdi soru şu: “Bu fırsatçılar kim? Toplamı kaç kişi? ” Ve hangi okul türlerinden açık liseye geçiş yapmışlar? Ve tabii asıl soru, bahsi geçen öğrencilere bu fırsatı kim ya da kimler sağladı? Burada bir noktanın altını çizmek gerekiyor. Fırsatçılık tanımı sözümün ve sorularımın muhatabının gerçekten emek vererek başaranlar olmadığını özellikle belirtmek isterim. Her fırsatta inançlı ve vicdanlı olduğunu söyleyen Sayın Bakan’nın vicdanları yaraladığını düşündüğüm pandemi döneminde yaşanan bu fırsatçılığa ilişkin söyleyecekleri olsa gerek. Sorun yapısal ve kronikleşmiş. O nedenle genelgeler bu yaraya merhem olmaya yetmez.