Alaaddin Dinçer
LGS’nin 3 Yıllık Sayısal Analizi
2017 yılının Eylül ayında bir gece
ansızın alınan karar ile adı TEOG’tan
LGS’ye dönüşen sınavın bu yıl üçüncüsü
gerçekleştirildi. Sayın Selçuk sonuçların
16 Temmuz Perşembe günü
açıklanacağını ifade etti. Sayın Bakanın
açıkladığı 2020 yılında sınava giren
öğrenci sayısına bakıldığında,sayının
2018 yılına göre 2019 ve 2020 yılında
bir önceki Bakan Sayın Yılmaz tarafından
ifade edildiği gibi azalmak bir
yana artmakta olduğunu göstermektedir.
.Sayısal artış,eğitim sisteminin
merkezine sınavları koyan anlayışın
değişimemekte, yenilenmemekte ve
çocuklarımızı sınav baskısından kurtarmamakta
kararlı olduğunu düşündüren
sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.
Oysa TEOG’dan LGS’ye geçilirken en
yetkili ağızlardan azalmaya dair büyük
tezler ileri sürülmüştü.Böylece bu tezlerde
çürümüş oldu.Tezlerin çürümesi
bir yana, asıl önemli olan sınavların
yarattığı sistemdeki çürümenin durdurulamamış
olmasıdır.Sınava girenlerin
sayısal artışı aynı zamanda okullar
arasındaki eşitsizlik ve farklılıkların
yeniden görünür olmasını sağladı.
• Başvuran öğrenci sayısı ile 8.sınıfta
kayıtlı öğrenci sayısı arasında 16.542
fark bulunmaktadır.
• İlk başladığı yıl %10 olan kontenjan
ikinci yılda %11.54’e üçüncü yılda
ise %12.63!e çıkmış oldu.
• 2019 yılına göre sınava girenlerin
oranı %43 artarken kontenjan oranında
%52.65 artış olmuştur.
• Sınava giren öğrenci oranında 3
yılda %6.66’lık artış gerçekleşti.
LGS Raporundan Notlar;
• 42 ilde 181 öğrenci 500 tam puan
almıştır.Bu iller ve illerin bağlı olduğu
bölgeler bilgisi paylaşılmamıştır.
• Doğru soru çözme oranı
0 ile 1 arasında olan Türkçe’de
%0,91(13.400) din kültürü ve ahlak
bilgisi %5,67 (83.460) yabancı dil’de
%34.98(515.000) olduğu grafik akumalarından
anlaşılmaktadır.
• Matematik hariç diğer derslerde
kızlar erkeklerden daha başarılıdır.
• Doğru soru çözme ortalaması
matematik ve yabancı dilde %25’in
altında,türkçede %50,diğer derslerde
%50’nin üzerindedir.
• 100-199 puan aralığında olan
öğrenci oranı %7(103.000) , 400-500
puan aralığında yer alan öğrenci oranı
%8 (118.000) dir.
• Ebeveynlerin eğitim düzeyine göre
ilkokulu bitiren ebeveynler ile yüksek
lisans mezunu ebeveynler arasındaki
puan farkı yaklaşık 121 puandır.
Sonuç olarak,korona salgını korkusu
bile sınava olan bağımlılığı azaltmaya
yetmedi.Sınava bağımlı eğitim
sisteminin yurttaşlar üzerinde yarattığı
çocukların geleceğine yönelik kaygı
sınavlara yönelimin çıkış yolu olarak
görülmesine neden oluyor.Önlenemeyen
ve önüne geçilemeyen böyle
bir bağımlılığın çocuk ve gençler üzerinde
yarattığı yıpranmışlık, yorgunluk,
bezginlik ve yozlaşma çocukların
çocukluklarını yaşamamalarına, önce
kendine ardından içinde yaşadığı topluma
yabancılaşmaya yol açmaktadır.
Her geçen yıl kötüleşen ve bozulan
bir tablo ile karşılaşıyoruz.Kötü gidişi
ve bozulmayı önlemek, durdurmak
ve çocuklarımızı içine düştükleri çaresizlikten
kurtarmak gerekmektedir.
Öğrencilik yaşantısından iş yaşamına
kadar insanlarımızı sınav cenderesine
alan, fiziksel,biyolojik ve psikolojik
anomalikler yaşatan sınav politikaları
yerine,insan merkezli,sınavları insanlarımızın
gündeminde olabildiğince
azaltacak/rahatlatacak politikalara
ihtiyaç olduğunu gören anlayış,
mevzuat ve uygulama düzenlemeleri
zaman kaybetmeden yaşama geçirilmelidir.