Nuray Babacan
İstisna vatandaşlıklar kimlere verildi?
Göçmen sorununun, yerel seçimlerde ayağına dolaşacağını fark eden hükümet, büyükşehirler başta olmak üzere acele operasyon başlattı. Sayıları iktidara göre 5 milyon, muhalefete göre 10 milyon olan göçmenleri, İstanbul gibi şehirlerden uzaklaştırıp görünmez hale getirmekle sorunun bitmediğini herkes biliyor. İşin ilginci, göçmenler üzerinden haksız kazanç elde eden ‘istisna vatandaşlık’ borsaları kuran AKP’lilerin olduğu konuşuluyor. İş, öyle dallanıp budaklanmış ki yeni İçişleri Bakanının bu konunun aciliyeti konusunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a brifing verdiği anlatılıyor.
Yeni kabineyle birlikte İçişleri Bakanlığı’nda sadece kadrolar değil, öncelikler de değişti. Yeni bakan Ali Yerlikaya’nın kaçak göçmenler konusunda öncelikle İstanbul’da başlattığı operasyon herkesin dikkatini çekerken bu konuyu istismar eden ve kazanç kapısı haline getirmiş AKP’liler ve onlarla çalışan hukuk bürolarının olduğu iddiaları, Ankara kulislerinde konuşulmaya başladı.
Kolay vatandaşlık
Konu, göçmenlere verilen ‘istisna vatandaşlık.’ İstisnai vatandaşlık, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil etmeyen yabancılara, ilgili bakanların teklifi ile veriliyor. Bu kişilerin, bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda hizmet etmeleri ya da edeceğine dair izlenim oluşması gerekiyor. ‘İzlenim oluşması’ tek başına yeterli olmuş ki son yıllarda verilen istisnai vatandaşlıklardaki artış, AKP’lilerin de dikkatini çekmiş. Daha önce Bakanlar Kurulu yetkisinde olan daha sonra Cumhurbaşkanına verilen bu yetki konusunda, şimdiye kadar İçişleri ve Dışişleri Bakanının inisiyatif kullandığı, buralardan gelen taleplerin onaylandığı anlatılıyor.
Sorun saraya ulaştı
Bazı AKP milletvekilleriyle partiye yakın bazı hukuk bürolarının bizzat bu işle ilgilendiği, ‘vatandaşlık borsası’ kurup iyi para kazandıkları öne sürülüyor. Yeni bakanın eleştirerek çevresiyle paylaştığı bu durum, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a taşınıyor. Yapılan bilgilendirmenin ardından hem kaçak göçmen operasyonu hem de vatandaşlık borsası için harekete geçiliyor. Vatandaşlık talepleri askıya alınıyor.
İstanbul’da sadece 10 ilçeyle sınırlı kaldığı için eleştirilen bu operasyonların, yaygınlaştırılması isteniyor.
Yeni öneriler, önlemler
Bu amaçla İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, sığınmacılarla ilgili çalışmalardan sorumlu kılınıyor. Partide de göç sorunuyla ilgili bir genel başkan yardımcılığı oluşturulması gündemde. İktidar partisinde yapılan toplantılarda, göçmen sorununun çözülmesi için İçişleri Bakanlığı’na öneriler hazırlanıyor. Bu, yerel seçim stratejisi olarak önem verilen birkaç konudan biri olarak tartışılıyor.
Hazırlanan öneriler arasında, “Göçmenlerin iller arasında geçişkenliğini durdurun, turistik büyük şehirlere girmeleri önleyin, geri dönüşleri hızlandırın” gibi başlıklar bulunuyor. Seçimlerde, ekonomik sorunlar kadar karşılığı olabilecek bu sorunun, en azından kamuoyunu rahatsız etmeyecek şekilde ‘kamufle’ edilmesi planlanıyor.
Şikayetler arttı
AKP kurmayları, “Sığınmacıların takibi yapılamıyor. Bir bakıyorsunuz, haftanın üç günü Gaziantep’te, üç günü İstanbul’da. Buna izin verilmemeli. Kurallara uymayanların, gönderilmesi gündeme gelmeli. Turizm sezonunda, sahillerde hoş olmayan görüntüler oluyor. 10-20 kişilik erkek grupları etrafı rahatsız ediyor. Çevreyi rahatsız edecek davranışlarda bulunanlar izlenecek. Tabelalar konusundaki kriterlere uyulacak. Sığınmacıların işyeri açmaları gibi konularda esnek olunmayacak. Türkiye’deki kültüre, toplumsal kurallara uymaları istenecek, uymayan gidecek” diyorlar.
Mücadele nereye kadar
Muhalefetin aylardan beri söylediği, seçim kampanyasında konu yaptığı, iktidarın kulak asmadığı bu sorun, yerel seçimler öncesinde yeniden gündeme girdi. Seçime kadar bu konuda iktidar medyasına yansıyan mücadele görüntüsü olacak. Ancak, göçmen borsasından para kazananlar, bunlara aracılık eden siyasiler ve avukatlar konusu hasıraltı edilecek…