Nuray Babacan
HEDEF, AKP- KÜRT YAKINLAŞMASI MI?
TÜRK Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesine yaptığı son operasyonlar, AKP kulislerinde İstiklal Caddesi saldırısıyla bağlantılı olarak değerlendiriliyor. Taksim saldırısının, derin PKK ve YPG işbirliğiyle olası bir AKP- Kürt yakınlaşmasını ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu iddia edenler var. Güvenlik kaynakları ve parti yöneticilerinin seçimle de bağını kurdukları ilginç bakış açısını aktarmak istiyoruz size.
Konuya girmeden önce belirtmeliyiz ki, aylar önce başlayan Pençe-Kilit operasyonu, sonuçları açısından Pençe-Kılıç operasyonundan daha fazla önemseniyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın bütçe konuşmasında ağırlığı bu operasyona vermesi de gösterge olarak yorumlanıyor.
İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısının ardında kimlerin olduğu, kime ve neye hizmet ettiği, son haftaların en çok kafa yorulan konuların başında geliyor. İktidar partisinde bu konuda kapalı kapılar ardından konuşulan iki bakış açısı var.
Güvenlik bürokratlarının bilgileriyle de desteklenen ilk değerlendirmeye göre, tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a hasta anne ve babasını ziyaretine izin verilmesini de kapsayan, seçim sürecinde Kürtlerle yakınlaşmaları içerecek yeni adımlar atılmasının önlendiği iddia ediliyor. Bunun arkasında PKK’nın bir kanadının olduğu ve YPG ile birlikte çalıştığı bakışı hakim.
Diğer bir yaklaşımla, İstiklal Caddesi saldırısının nedeninin, başarılıyla hayata geçirilen Pençe-Kilit operasyonu olduğu öne sürülüyor. Herkes, son günlerde Suriye topraklarında yapılan Pençe- Kılıç operasyonuna yoğunlaşırken, asıl sonucun Pençe–Kilit’le Kuzey Irak topraklarında alındığını, bunun yarattığı rahatsızlığın hem ‘Türk ordusu kimyasal silah kullandı’ iddialarını, hem de İstiklal Caddesi’nde yapılan saldırıyı doğurduğunu öne sürüyorlar.
İktidar partisi kulislerinde sadece yorumlar değil, bilgiler de paylaşılıyor. Son günlerdeki operasyon bilgilerini de paylaşmak istiyorum. Kuzey Irak ve Suriye topraklarında yapılan operasyonlara ilişkin bilgiler de ilginç. Örneğin, mağaralarda bulunan, taş delmeye yarayan onlarca hilti aleti ve iş makinalarına kadar…
*Son Pençe- Kılıç operasyonları için ABD ve Rusya’ya bilgi verilmedi. Hatta ABD kaynaklarının ‘Suriye’de 21.30’dan sonra dışarıya çıkılmasının güvenli olduğu’ uyarısının ardından, bu saatlerde de operasyona devam edildiği ve yeraltındaki unsurların böyle temizlendiği bilgisi aktarıldı. Pençe operasyonları konusunda ABD’den güçlü bir itiraz gelmediği, ‘koordineli olmayan operasyonlar’ denilerek, ‘Bize haber verseydiniz’ denilmeye çalışıldığı iddia ediliyor.
*Güvenlik kaynakları asıl önemli operasyonunun Pençe-Kilit olduğunu savunuyor. Kuzey Irak’ta Metina, Zap, Avaşin- Basyan’da gerçekleştirilen ve aylardır süren operasyonla 40 kilometre içeride güvenlik hattı oluşturulduğu biliniyor. Özellikle PKK’lıların yıllardan beri yaşamını sürdürdüğü çok sayıda mağaranın temizlendiği, beş kat yerin altında odalar bulunduğu paylaşılıyor.
*Bu operasyonda ele getirilen mühimmatlar dışında, çok sayıda inşaat ve iş makinası bulunmasına da dikkat çekiliyor. Kaya ve taş delmeye yarayan yüzlerce hilti aleti, inşaat malzemeleri ve küçük iş makinalarının ele geçirildiği belirtiliyor. Güvenlik güçlerinin dağlardaki mağaraları temizleyerek düz ovada konuşlanmasının ardından, çok sayıda PKK yöneticisinin kaçmak zorunda kaldığı iddia ediliyor.
*Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki konuşmasının büyük bölümünü Pençe-Kilit’e ayırmasının nedeninin de bu operasyonun sonuçlarına bağlanıyor. Kuzey Irak’ta Türkiye sınır güvenliği konusunda önemli bir aşama kaydettiği, Kandil ve PKK üsleri konusunda gelecekteki mücadeleyi kökünden etkileyecek adımlar atıldığı yorumları yapılıyor. Bu hatta oluşturulan geçici üs bölgesinin, gelecekte iki ülke arasındaki sınır tanımını bile değiştireceğini dile getirenler bulunuyor.
*Türkiye’nin artık terör örgütlerine karşı savunmasını düz alanda yapacağı ve bu avantajı gelecekte de kullanacağı belirtiliyor. Bütün bu gelişmeler, Kuzey Irak yönetimi ve Barzani’den bağımsız değerlendirilmiyor. Geçtiğimiz aylarda TSK’ya mal edilen saldırıların Türkiye ile ilişkileri bozduğu, ancak görüşmelerle ilişkilerin yeniden onarıldığı ve bu süreçte Kuzey Irak yönetiminin dolaylı desteğinin alındığı ifade ediliyor.
‘Pençe Serisi’ olarak adlandırılan operasyonların doğurduğu sonuçlar, siyasi kulislerde böyle değerlendiriliyor. AKP yönetimi ve güvenlik kaynaklarının, ‘siyasi propagandadan’ arındırılmış bakış açıları böyle… Gelişmeleri daha sağlıklı değerlendirmek açısından yardımcı olabilir belki…