Uğur Temel
Hacı'nın fiyakasını, Samet bozdu
Sezon başından bu yana hem Konferans Ligi hem de Süper Lig’de çıktığı on dokuz maçın hepsini kazanan İsmail Kartal, galibiyet serisine devam etmek için çıkmıştı sahaya. Şampiyon teknik direktör apoletlerini, tozlansa da hâlen omuzunda taşıyan Abdullah Avcı da şampiyonluk yarışından kopmamak niyetindeydi doğal olarak… Dört stoperin üçünü geçtiğimiz haftalarda kaybeden İsmail Kartal’ın bu bölgede kullanacağı tek stoperi kalmıştı elinde elinde: Samet Akaydın. Bu mecburiyetin defans hattını bozması ve Abdullah Avcı’nın da doğru oyun planı uygulanmasıyla, seri sonu yaşandı dün akşam Saraçoğlu stadında.
Abdullah Avcı maç önü röportajında; ‘Fenerbahçe’ye karşı hazırlandıklarını ve Trabzonspor’un olduğu her yerde kazanmak adına ellerinden geleni yapacaklarını’ söyledi. Djiku’dan, Becao’dan, Serdar Aziz’den ve Ferd’den yoksun Fenerbahçe karşısında yapılabilecek en iyi planı sahneye koymuştu Avcı; Fenerbahçe’ye ön alanda baskı… Bu plan, ilk yarıda saat gibi işledi. İlk 10 haftada rakip kaleye en fazla isabetli şut atan takım olan Fenerbahçe, 45 dakika boyunca Uğurcan’ın kurtaracağı hiçbir şut atamadığı gibi, Visca-Onuachu iş birliği ile hazırlanan gole de engel olamadı.
Bu maç, Trabzonspor’un 3 kez, üç ve üzeri gol atarak kazandığı üçüncü karşılaşma. Bordo Mavili takım, Kasımpaşa’yı İstanbul’da 5-1, Beşiktaş’ı da evinde 3-0 yenmişti. Dün akşam da deplasmanda, Fenerbahçe’yi 3-2 yenmeyi başardı. Bu üç maçın ortak noktası, Trabzonspor’un topu rakibe bırakması ve ön alan baskısı yapması… Avcı’nın; “hafta içi Fenerbahçe’ye karşı hazırlandık” dediği taktik bu olsa gerek… Kendi evinde, seyirci desteğini de arkasına almış Fenerbahçe’ye karşı geriye yaslanmak ve ünlü “Catenaccio (asma kilit)” anlayışıyla maçı bitirmek mümkün değil. Sarı Lacivertli takımın usta ayakları, oyunu bir şekilde açıyor. Abdullah Avcı, dört eksiği olan Fenerbahçe’ye karşı savunmada doğru olanı yaptı; topu rakibe bırakarak ön alanda baskı... Hücumda ise orta alanda Onuachu’yu duvar olarak kullandı. Nijeryalı 2,01’lik kule, rakiplerini fizik üstünlüğü ile boğarken, arkadaşlarına boş alan açtı ve paslar atmayı başardı. Samet’in maç eksiği ve yerini sık sık kaybetmesiyle, orta sahada Fred’in olmayışı da birleşince ilk yarıda Fenerbahçe isabetli şut bulamadı. İkinci yarıya şok gollerle başlayan Trabzonspor, nedensiz bir şekilde geri çekilerek skoru korumaya kalktı. Oysa, ilk yarıda olduğu gibi, ön alanda baskısına devam etse daha rahat bir galibiyet elde edebilirdi.
Bu galibiyet, elbette Abdullah Avcı’ya yazar. Satranç oyununda İsmail Kartal’a karşı galip gelmeyi bilmesi artısı… Ancak, maçı Fenerbahçe sahasına yığan Onuachu’yu erken çıkarması da eksisi… Skoru korumak için geri çekilen Trabzonspor’u önde tutan Nijeryalının, ne kadar yorulmuş olursa olsun, daha fazla sahada kalması gerektiğini düşünüyorum. Onuachu’yu çıkarmak bir yana, Enis Destan ile beraber oynatmalıydı bana göre… Bu galibiyetin anlamlı olabilmesi için Trabzonspor’un, milli maç arası öncesinde Konya’yı kendi evinde yenmesi gerekir.
Okuyucularım bilirler, maç yazılarımda çoğunlukla hakem eleştirisi yapmam. Bu yazı da biraz ezber bozalım. Dün akşamki maç, Zorbay Küçük’e iki numara bol gelmiş. Onuachu’nun golünü “rakibinin formasını çektiği ve dengesini bozduğu” için iptal eden bir hakem, Fenerbahçe’nin ilk penaltısında Tadic’in, Mehmet Can’ın formasını çekerek yaptığı ihlali atlayamaz. FIFA kokartı taşımış bir hakem, ilk yarıda Baniya’nın, Szymanski’ye yaptığı faulü ve (Trabzonspor ceza alanı içinde olduğundan dolayı) penaltıyı atlayamaz. Trabzonspor kalecisi Uğurcan’ı ilk yarıda, “oyunun yeniden başlamasını” geciktirdiği için uyarıp, aynı hareketlerine devam eden kaleciye ihtar göstermek için maçın sonunu bekleyemezsin Zorbay Hocam... Tekrardan FIFA olma şansını, bence, bu akşam kaybettin.