Yazıya, 20 yıllık AKP iktidarındaki kötü gidişatı, ‘üç kapanma’ dönemiyle anlatan bir siyasetçinin sözleriyle başlayınca, partinin aday listeleri ve yaptığı ittifakların ne anlama geldiğini çok iyi anlattığını göreceksiniz… AKP’li siyasetçinin sözlerini aynen aktarıyorum:
ÜÇ KAPANMA DÖNEMİ
“Parti kendi siyasi sürecinde üçlü kapanma dönemi yaşadı. Birincisi Gezi olaylarından sonra oldu. Tepkileri doğru yorumlamak yerine ‘dış güçlerin oyunu” söylemiyle ülke dışa kapatıldı… İkincisi 15 Temmuz darbesinden sonra oldu. Bu kez yeni korkular oluşturuldu ve “yerli milli” söylemiyle devlet halka kapatıldı. Üçüncüsü Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yaşandı. Burada da parti içine kapandı. Tek ölçü sadakat oldu. Partide sonun başlangıcı böyle başladı…”
Milletvekili aday listeleri, başvuru süresince yaşanan ilgisizlik ve Cumhur İttifakı’nı büyütmek için verilen tavizleri görünce, aylar önce söylenmiş bu sözler aklıma geldi…
AKP’NİN KADINLARI
HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin ürkütücü bakış açısının muhafazakar kadınlar ve gençler üzerindeki etkisini iyi okumak gerekir. Üniversite eğitimi gören, kafelerde sinemalarda her ideolojiden arkadaşlarıyla bir araya gelen, eşlerinden ve sevgililerinden eşit muamele bekleyen, eğitimli ev kadını olmayı reddeden, kadın hakları, çocuk hakları, boşanma hakkı ve nafaka konularına kafa yoran bu kadınları artık yeniden evlere sokamazlar…
Dört kızı olan bir AKP’li eski siyasetçinin, daha önce de kullandığım bir sözünü tekrar alıntılayacağım; “Biz kızlarımızın gelişmesini sağladık ama maalesef erkeklerimiz o kadar hızlı dönüşemedi, hala onlar evlerinde annelerinden gördükleri klasik rolleri bekliyor…” demişti. AKP’nin yeni ittifak ortaklarının yaratacağı sorunları, bu bakış açısıyla değerlendirmekte fayda var.
DÜŞÜK PROFİLLİ ADAYLAR
Gelelim düşük profilli, hem nitelik hem de sayı açısından diğer seçim dönemlerinin gerisinde kalan aday adaylarına. Öyle görünür bir sorundu ki, önce başvuru süresi uzatıldı, ardından genel merkez yöneticileri tarafından eski milletvekilleri tek tek aranarak başvuru yapmaları istendi. Mevcut milletvekilleri neredeyse adaylık konusunda zorunlu tutuldu, yetmedi bakanlar ilave edildi. Yine de yenilikçi, yaratıcı, çağı yakalayan bir liste oluşturulamadı.
Aday adaylarının düşük profilli görüntüsü özellikle Elazığ ve Kastamonu’da konvoylarla yapılan başvuru videoları, mütevazılıktan uzak şaşalı şovları, AKP kulislerinde elden ele dolaştı. Bu görüntülerden duyulan rahatsızlık, genel merkeze ve il başkanlıklarına bildirildi.
GİZLİ ANKETLERİN SÖYLEDİĞİ
İktidar partisi, kötü başladığı seçim sürecini avantaja çevirmek için şapkadan tavşan çıkarma planları yapıyor. İktidara yakın anket şirketleri bile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’na 3-5 puan fark attığı anketlerini revize etmek zorunda kaldılar. Son anketlerde seçim ortada görünüyor.
Kamuoyuyla paylaşılmayan bu anketlere göre, birinci turda sonuç alınamıyor. Erdoğan kıl payı önde görünürken, Kılıçdaroğlu’nu Muharrem İnce’nin oyları geride bırakıyor. AKP’lilerin kafası ikinci tur için karışık. İnce’nin Kılıçdaroğlu lehine çekilmesine rağmen yurtdışı oylarla kıl payı seçimi alabileceklerini iddia ediyorlar. Kılıçdaroğlu’nun yükselme eğiliminde, Erdoğan’ın ise inişte olduğu gerçeği de kabul ediliyor.
İktidar kulislerindeki sohbet konularına gelince, her şeyden biraz konuşuluyor. Kritik illerin ilk sıralarına bakanların yerleştirileceği, HÜDA PAR’la seçilebilecek yerden üç milletvekilliği üzerinde anlaşma yapıldığı anlatılıyor. Diyarbakır, Batman ve Siirt’te HÜDA PAR’a vekil verileceği, bu partinin ayrıca HDP’lilerin sandık başlarındaki gücünü dengelemek için kullanılacağı dile getiriliyor.
Depremden önce yaptığı seçim stratejisinin büyük bölümü çöp olan iktidar partisi, ayakta ve hayatta kalmak için uğraşıyor ve ilk kez bu kadar çaresiz görünüyor.
