Nuray Babacan
EYT ÇEKİŞMESİ, ERDOĞAN’I KIZDIRDI
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili yapılacak yasal düzenleme kadar, AKP’nin elini ayağına dolaştıran bir çalışma olmadı. Hem bu düzenlemenin ekmeğini yemenin zamanlaması hem de kamuoyunda büyük ilgi çeken işin sahibi görünme çabaları, trajikomik sahneler oluşturdu.
Parti yöneticilerinin EYT düzenlemesiyle ilgili birbiriyle çelişen açıklamaları kafa karıştırınca, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son MYK toplantısında, “Herkes rol kapma peşinde, bırakın da işlerini yapsınlar’ diye tepki gösterdiği aktarılıyor.
Düzenleme nihayet TBMM’ye geldi. Ancak hem planlama aşaması hem de TBMM gündemine ne zaman geleceği ve içeriği konusunda yaşananlar çok ilginç. EYT’yle ilgili açıklama yapmak için birbiriyle yarışan ve açıklamalarıyla birbiriyle çelişen parti yöneticilerini konuşuyor herkes. Örneğin bir grup başkanvekilinin, “EYT konusunda tarih veremeyiz” açıklamasından yarım saat sonra bir başka yönetici, “EYT haftaya Meclis’e geliyor” dedi. Aynı zamanlarda bir başkası, çalışmaların henüz bitmediğini ortada 3 seçenekli metin olduğunu söyledi.
Bu konuda belki de en sakin kişi, taslağı hazırlayan Çalışma Bakanı Vedat Bilgin. Kendisine soru sorulduğu zaman, ayrıntılara girmeden teknik değerlendirmeler yapmayı tercih ediyor. AKP’li siyasetçilerin birbirinden rol çalma ve çalışmanın sahibi gibi görünme çabaları kendi arkadaşları arasında da espri konusu oldu. Seçim öncesinde görünür olma ve göz doldurma çabası yılların siyasetçilerini bile bu duruma düşürebiliyor.
EYT konusunda yapılan başka bir hesap da maaşlar konusunda. Düzenlemenin yasalaşması ve ilk maaşların ne zaman alınacağı da ince ince planlanıyor. Zira parti yöneticileri, düzenleme seçimden çok önce yasalaşırsa konunun gündemden düşeceği ve seçime katkısının azalacağını iddia ediyorlar. Bu nedenle, ilk maaşlarını mart sonu veya nisan başında alınacak şekilde ayarlanması ve mayısta yapılacak seçimlere etkisinin sürmesi gerektiği konuşuluyor. Yani tüm hesaplar yüzde 1-2 oy için…
YSK’YA GÜVEN VE YENİ BAŞKAN
Doğal olarak bundan sonra gözlerin çevrileceği en önemli kurum Yüksek Seçim Kurulu olacak. Kurulun başkanının seçimi de ilginç kulislere sahne oldu. Çünkü başkanın kimliği ve duruşu seçimin kaderini belirleyecek. Bir önceki başkanın yenilenen İstanbul seçimlerindeki tutumu, kara leke olarak karnesinde duruyor.
YSK’da yapılan son üye yenileme ve başkanlık seçimine ilişkin perde arkası anlatılıyor. YSK’ya seçilen üyeler arasında 19‘ncu turda zor seçilenler olmuş. Yargıtay’da buna benzer oylama rekorunun 7 ay olduğu biliyoruz. Neyse ki bu sefer o kadar sıkıntılı olmadı sonuçta yeni üyeler YSK’ya geldi. Görev süreleri devam edenler arasından da başkan seçimi yapıldı.
Başkanlık konusunda iki imam hatipli hukukçunun yarıştığını söyleyelim. AKP, mevcut üyelerden Ahmet Yener ve Mahmut Akgün arasından seçim yaptı. AKP kulislerinde Akgün’ün adı konuşulurken, son anda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın talebiyle Ahmet Yener tercih edildi. Şimdi, başkandan gereğini yapması beklenecek. Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olma tartışmalarına ne yanıt verileceği tahmin ediliyor. Seçimlere ilişkin kararlarında muhalefetin itirazlarının ne kadar dikkate alındığı da malum. Yani bağımsız ve özerk yapıdan söz eden yok.
YSK seçimleri nedeniyle gözler Yargıtay’a çevrilince, siyaset de bolca buradaki işleyiş konuşulmaya başladı. Hem Yargıtay hem de YSK’da yapılan seçimler de üyeler arasında kıyasıya bir çekişmeden söz ediliyor. Yarışan adaylar arasında ideolojik bir tartışma söz konusu değil. Zira çoğu AKP iktidarı döneminde atanan hakimler. Ancak herkesin bir diğeriyle ilgili oldukça sert itirazları olduğu ve birbirlerini karalar derecede kulis yaptıkları anlatılıyor.
Ayrıca, Yargıtay’daki verimsiz çalışma anlayışı eleştiriliyor. Çok fazla dosya olduğu gerçeğini kabul edilmesine karşın Yargıtay mensuplarının pek de randımanlı çalışmadığı iddia ediliyor. Örneğin Yargıtay’da okulların sömestr dönemine müzakere toplantısı konulmadığı, işlerin iki hafta yavaşlatıldığı anlatılıyor. “Yargıtay adeta sömestr tatili yapıyor” diye anlatılıyor.
Konu seçim olunca yargının üzerindeki hantallık bir anda kalkıyor ve kulisler hızlanıyor. Aynı siyasetteki gibi anlayacağınız…