Emre Alkin
Enflasyonun analizi….
İTO rakamlarını gördükten sonra TÜFE rakamları açıkçası şok tesiri yaratmadı. Aşağı yukarı ne çıkacağını zaten tahmin ediyorduk. Sonuç olarak % 70 civarında enflasyon var Türkiye’de ve bununla başa çıkmak şu ana kadar uygulanan politikalarla pek mümkün değil. Monopol ve oligopol haline gelmiş yapılarla etkin mücadele etmeden ve toplumdaki panik duygusunu azaltmadan bu işin altından kalkmamız mümkün değil.
Bayramda şehir dışında 7 TL’ye toplanan bir tarım ürününün mağazada 70 TL’ye satılmasına isyan eden bir yerli turiste şunu sordum:
“Tarladan 7 TL’ye alınıyor doğru da, lojistik, çalışan gideri, mağaza kirası, ambalajlama, enerji vs gibi diğer masraflar göz önüne alınırsa kaça satmaları gerekiyor ?”
Tezgahta duran genç arkadaş yardımına koştuğum için sevindi, isyan eden arkadaş biraz sakinleşti. Açıkçası maliyet artışları sebebiyle ne satan ne de alan memnun. Herkes gelecekteki riskini şimdiden kurtarmaya çalıştıkça fiyat artışları yapışkanlığını koruyacak.
Nisan ayının şampiyonları yine bildiğimiz kalemler:
Gıda ve alkolsüz içecekler, konut-enerji-su-gaz ve giyim-ayakkabı.
Maalesef düşen bir kalem yok nisan ayında.
En çok fiyatı artan ürünler de gıda ve tarım ürünleri elbette. En az % 35’ten başlıyor ve % 70’e kadar fiyat artışları mevcut. Düşenlerde ise çoğunlukla mevsimlik ürünler var.
Yıl Sonu Enflasyon Beklentisi Tekrar Revize Edilir…
Tüm bu gelişmeler Merkez Bankası’nın revize ettiği öngörülerin de üzerinde bir TÜFE ile yılı kapatacağımızı gösteriyor. Beklentiler revize edildikçe elbette bireylerin gelecek ile ilgili kaygıları artıyor. Ancak dünyada hiçbir kurumun şu ana kadar enflasyonla ilgili nokta atışı isabetli bir öngörüde bulunabildiğine şahit olmadık. Aylık beklentiler bazen tutuyor ama şu an yaşanan yıllık enflasyonlar, beklentiler ve öngörülerin oldukça üzerinde.
Son olarak, şu an özel bankalardan verilen ticari kredilerin faizleri oldukça düşük ama üzerlerinde “TCMB Politika Faizlerine Göre Yükselebilir” gölgesi var. Dolayısıyla enflasyonun adım adım düşmesi umudunu taşırken faizlerin de adım adım yükseleceği endişesi hakim olmakta.
Bakalım Merkez Bankası politika faizlerinin seviyesini daha ne kadar bu seviyede tutabilecek?