Mehmet Şandır

Mehmet Şandır

Dost uyarısı

Ağustos ayının son haftasındayız; 

Yarın Başkomutanlık Meydan Savaşı zaferinin 101. Yıl dönümü. 

Ağustos ayı zaferleri, Türk Milleti’nin Anadolu’daki varlığının temel taşlarıdır; Malazgirt (1071), Anafartalar (1914), Sakarya (1921) ve Başkomutanlık Meydan Savaşı (1922) zaferleri Milletimizin kaderini belirlemiştir. 

Öncelikle tüm şehit ve gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum.

Ancak zaferler dünde kaldı bugün başka bir savaştayız; hayat pahalılığına yenik düştük; Ülkeyi yönetenlerin yanılgıları topluma hezimeti yaşattı; maalesef yine, aldatıldık! 

Ekonomist Sayın Cumhurbaşkanı’nın 2021 Eylül ayında “naas var nas, size bize ne düşer” fetvası ve “enflasyon sebep faiz sonuç” iradesi ile başlayan süreç nihayet, geçen hafta hezimetle sonuçlandı; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizini %25’e yükselti. Faizler üç ayda %8,5’tan %25’e yükselmiş oldu. Dünya’da yüksek faiz veren dördüncü ülke olduk! 

Ayrıca,  “Türkiye Ekonomi Modeli” veya “Yeni Ekonomi Modeli” olarak topluma mucize diye sunulan Kur Korumalı Mevduat sisteminden artık vazgeçildi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece, faiz yükselemez. Faiz devamlı düşecektir. Göreceksiniz, enflasyon da faizle beraber düşecek” demişti. Ne faiz düştü, ne de enflasyon! Ne de bu yanlışı yapanlar!

Ülkeyi yönetenlerin bu gel/gitlerinin faturası çok ağır oldu; Yırtılan vatandaşın yakası… İki yıl içinde bir inat uğruna yaşanan savrulmanın bedelini vatandaşa ödettiler. Dış güçleri, muhalefeti hatta faizleri suçlamak kimseyi kurtarmaz! Bu sonucun sebebi, sorumlusu uygulanan yanlış politikalardır.

13 Eylül 2018 tarihinde (seçim sonrasında) TC Merkez Bankası politika faizini %24’e yükseltmişti. O gün, dolar 6.37TL, gram altın 230TL, açlık sınırı 1.714,35 TL, kiralar 2-3 bin TL aralığındaydı.

Yine bir seçim sonrasındayız; TC Merkez Bankası politika faizini yine %25’e çıkardı. Şimdi, dolar; 27.00 TL, gram altın 1.587 TL, açlık sınırı 11.525 TL, kiralara sınır konulamıyor!

5 yıl içinde oluşan bu büyük dalgalanmanın yükünü vatandaşlar varlıklarını kaybederek ödediler. 2021 Aralık ayından bu yana uygulanan KKM miktarı 3.36 katrilyon TL’ye yükselmiş, yaklaşık 125 milyar dolar. Bir avuç servet sahibine Hazine ve TC Merkez Bankası’ndan ödenen ilave kur farkı (faiz ) 2022 yılında 180 milyar TL’yi geçmiş. Bu sene bu maliyetin daha yüksek olacağı ifade ediliyor.

Sayın Cumhurbaşkanı geçen hafta, bir törende “85 milyonun tamamına saygı duyan, hesap veren ve cesaretle hesap sorabileceğiniz bir ittifak arıyorsanız gelin siz de AK Parti ve Cumhur İttifakı’na katılın” dedi.

Bu konuşmadan cesaret alarak dostça soruyorum; 

Bu sonuçlar sizi rahatsız etmiyor mu?

7500 TL aylıkla geçinmek zorunda bıraktığınız milyonlarca emekli vatandaşınıza “Yıl sonuna kadar bir çözüm bulacağız” diyorsunuz. Teklif edilen seyyanen 7500TL verilmesini neden kabul etmiyorsunuz? 

Okullar açılıyor; çocuğuna mahcup olan bir babanın gönül kırgınlığından ve dile düşüremediği öfkesinden korkmuyor musunuz?

Türkiye’de sizden hesap sormaya toplumun gücü yetmiyor; eli mecbur(!) Ancak sizin için çok önemli olduğunu bildiğim hesap gününde bu kadar kul hakkıyla işiniz çok zor!

BENCE

Bu sonuçlar sizleri de bunalttı, biliyorum; çare bulmak için çırpınıyorsunuz!

Ancak sizleri daha büyük bir acı akıbet beklemektedir. 

Bir konuşmanızda, “Zamana ve zemine göre değişmeyen doğrunun iktidar olması” için mücadele ettiğinizi söylüyorsunuz. Yardımcınız da “çok büyük bir zihniyet devrimini gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşamaktayız” diyor ve “zulüm zihniyetinin iktidarını yıkmış olmaktan” bahsediyor. Başka sözleriniz de var. Naas dayatmanız da bunlardan biri…

Bir milli mücadele sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu hukukunu ve kurucuların kurucu ilkelerini değiştirmeyi düşünüyor ve bunun için mücadele ettiğinizi söylüyorsanız sizleri dostça uyarıyorum; Böyle bir hakkınız yok! 

Türk Milleti’nin bedelini kanları ile ödeyerek kurduğu bu devleti yıkıp yerine ümmete dayalı bir devlet kurmak için mücadele etmek hüsranınız olacaktır.

Anlatılır ki Tanzimat’ın son sadrazamı Mehmet Emin Ali Paşa, Islahat Fermanı ile Osmanlı Devleti’nin vatandaşlık hukukunu değiştirerek gayrimüslimlere eşit vatandaşlık hukuku tanıdığı için musalla taşında cemaatten helallik alamamıştır.

Sizlere bu sonucu reva görmem!

13 Eylül 1683 Viyana bozgunu ile başlayan geri dönüş, yine bir ağustos sabahı başlayan Sakarya Meydan Savaşı ile 238 yıl sonra Haymana’nın Mangaldağı ve Çaldağı eteklerinde durdurulabilmiştir. Bir yıl sonra 30 Ağustos 1922 günü başlayan Başkomutanlık Meydan Savaşında kazanılan zaferle Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuş ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk Milleti için yeni bir yürüyüş başlamıştır. 

Tarihin akışını geriye çeviremezsiniz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Şandır Arşivi