Nuray Babacan
DOKUNULMAZLIK İLE TEHDİT ETMEK
Hükümetin seçime giderken, kullanacağı yöntemin ölçüsünün olmayacağına ilişkin örnekleri bu satırlarda sık sık görüyorsunuz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla ilgili kapalı kapılar ardında yapılan planlar, MHP’nin isteği üzerine gündeme getirilen dokunulmazlık dosyaları, meslek örgütlerini susturmak için hazırlanan yasalar… Bunların hepsi, önümüzdeki 4 ay içerisinde daha beterini görme olasılığına işaret…
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlığının kaldırılmasının paraşütle iner gibi siyasetin gündemine nasıl girdiğini aktaracağız size. TBMM Başkanı Mustafa Şentop başta olmak üzere, AKP yöneticilerinin, ‘Bunun sırası mı şimdi, tüm dosyalar dönem sonuna ertelenecekti” diye kapalı kapılar ardında itiraz ettiği bu gelişmenin mimarı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli…
AKP kulislerindeki iddiaya göre, yılbaşı arifesinde pastalar eşliğinde yapılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli görüşmesinden sonra bu konu gündeme getirildi. AKP’lilere göre, Bahçeli bu iki ismin konuşmalarından ve iddialarından rahatsızlığını dile getirdi ve konu bundan sonra TBMM’ye taşındı.
Aralarında bolca AKP ve MHP milletvekilinin olduğu 1760 dosya dururken, özel olarak seçilen bu isim için TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nu toplamak gerçekten şaşkınlık yarattı. AKP’liler arasında, buna ilişkin rahatsızlığını dile getiren çok sayıda isim var. Birincisi buna neden ihtiyaç duyulduğunu anlamadıklarını, ikincisi seçime giderayak alınan bu kararın tam tersi etkileri olacağını söylüyorlar.
İki siyasi hakkındaki dokunulmazlık kaldırma gerekçeleri de hem çok eski hem de çok anlamsız. Türkkan’ın iki yıl önce bir şehit yakınına hakaret ettiği iddiası ki, tartıştığı kişinin AKP’li olduğunu iddia ediyor, İYİ Partililer. Başarır’ın dosyası da Yalova’da mahkeme heyetine hakaret etmek. Ama TBMM’de bekleyen dosyaların içeriklerini bir görseniz bu ikisi sıralamaya bile girmez.
Yani direkt bu iki isme yönelik operasyon var. Hatırlarsınız, HDP’li Semra Güzel’in milletvekilliğini düşürmek için de devamsızlığı gerekçe göstermişlerdi. Oysa 500 kadar milletvekilinin devamsızlık dosyası bulunduğu ve bunlardan çoğunluğun iktidar milletvekilleri olduğu da biliniyordu. Yani, siyasi nedenlerle alınan kararlarda, hukuk ve kuralın adamına göre esnetildiğini hep birlikte görüyoruz.
Konunun, AKP yönetimini rahatsız etmesinin bir başka nedeni de tam da Anayasa için destek turlarına çıkacağına zaman dilimine denk gelmesi. “Siz milletvekillerini yargılamakla tehdit ettiğiniz partiden destek isteyebilir misiniz?” Nitekim öyle oldu. Partiler randevu vermedi. Aynı zaman diliminde TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu, AKP ve MHP’li üyelerle toplantı. Kendi kendilerine bu iki milletvekilinin dosyasını görüşmek için alt komisyon kurmaya karar verdiler. Üstelik de toplantıyı protesto eden muhalefet partilerden görevlendirme yaptılar. Şaka gibi…
Tüm bunlar yaşanırken AK Parti, türbanla ilgili Anayasa değişikliği konusunda kendisine yeni bir strateji belirlemek zorunda kaldı. Partilerin desteği şimdilik ortadan kalkınca, muhalefet destek vermezse bile teklifi Genel Kurul’da görüşme, reddedilirse de meydanlarda halka anlatma kararı aldılar. Bir taraftan, muhalefet milletvekillerini birer ikişer cezalandırırken, diğer yandan Anayasa şantajına hazırlanılıyor, anlayacağınız…
Muhalefet de anayasa değişikliği konusunda farklı bir hazırlık içinde. Komisyon görüşmelerinde değişiklik önergesi verilecek. Düzenlemenin sadece başörtüsü maddesiyle sınırlı kalması sağlanırsa destek söz konusu olabilecek. Ayrıca, referandum ihtimali ortaya çıkarsa seçim sandığı ile referandum sandığının aynı anda vatandaşın önüne konulması da projeler arasında.
Planlar muhtelif…
Nereye evrileceğini hep birlikte göreceğiz…