Uğur Temel
Bjelica mı kazandı, Güneş mi kaybetti?
Öncelikle, linç yemeden, şunu yazalım; Trabzonspor dün akşam galibiyeti sonuna kadar hak etti. Ancak, başlıkta da yazdığım gibi, Şenol Güneş’in ilginç ve akla hayale gelmeyecek on bir seçimi olmasaydı, skor bu kadar farklı olur muydu? Trabzonspor yine kazanmaya yakın taraf olurdu da oyuna bu kadar hükmede bilir miydi, emin değilim?
Şenol Güneş’in ilk on bir tercihi ne kadar yanlışsa, Bjelica’nın tercihleri de o kadar doğruydu. Yapılan doğru transferler, Trabzonspor’un oyununa olumlu etki etmiş. Kasımpaşa maçı haricinde çok pozisyona giremeyen ama kalesinde çok pozisyon veren bir takım görüntüsü sergileyen Bordo Mavili takım, son iki haftadır daha derli toplu görüntü çiziyor. Türk statüsünde oynayan Baniya, ki dün akşamın bence en iyisiydi, defansı toparlamış. Futbolun amiyane tabiriyle dün akşam, adam geçirmedi. Stoperdeki ortağı Benkoviç ile de uyumlu bir görüntü çizdi maç boyunca. İkinci yarıda yüklenen Beşiktaş’ın pozisyon bulamamasının sebebi, Baniya- Benkoviç tandeminin başarılı olmasıydı.
Dün akşam, Trabzonspor’un, özellikle ilk yarıda, Beşiktaş’a karşı oyununu kabul ettirmesinin sebeplerinden birisi de Mendy’in kesiciliğiydi. İlk defa formayı giyen Fransız ön liberoyu çok beğendim. Hem zaman zaman stoperlerin arasına gömülerek defans yaptı hem de takımı atağa kaldırdı. Kora kor oyunda da gözü pek, çıt kırıldım bir ön libero değil. Mendy’nin gelişi en çok Bakasetas’a yaramış. Bakasetas, süpürücülük görevi de olmayınca, sekiz numarada gayet güzel bir oyun çıkardı.
2.01’lik Nijeryalı “santrafor” Onuachu’ya da değinmesek olmaz… İlk maçında golle tanışması, kendisi ve takım açısından olumlu olsa da sakatlanıp çıkması üzücü oldu. Bence Onuachu, “forvet” değil, “santrafor”. (Futbolda bu iki kavram çok karıştırılır. Forvet, oyunun içindedir. Aralara koşu yapar, pas alışverişinde bulunur. Santrafor ise, ceza alanı çevresinde takılır, gol bulmak için pozisyon alır. Yani forvet gezer, santrafor durağandır.) Sadece kırk beş dakika seyredebilsek de uzun boyu dezavantaj gibi duruyor. Daha önce oynadığı Danimarka’da ve Belçika’da çift haneli gol sayısına ulaşsa da ileri uçta tek bırakılmamalı. Bir forvetle oynarsa, leblebi gibi gol atar. Bunun için oyun formasyonu ve dizilişini değiştirmek gerekebilir de…
Kazanan, her zaman haklıdır. Nenad Bjelica dün akşam, Şenol Güneş’in ilk yarıdaki ikramını geri çevirmedi. Şenol Hoca’nın şansızlığı, Milli maç arasından hemen sonra Trabzonspor’la oynamak oldu belki de… Rakip hiç analiz edilmemiş, akıl da hafta arası oynananacak Konferas Ligin’de… Böyle olunca Bjelica, ilk yarıda fişi çekti. İkinci yarı ise, oyunu çevirmek için çok geçti Güneş için. Oyunu çevirmek için çok geç kaldı ve “knock-out” oldu.