Tarihin derinliklerinden gelen uyarı: Haziran'da sevişmeyin!

Bu, benim önerim değil! Haşa… Dört mevsimde, her an, her ortamda sevişebilirsiniz. Keyfiniz bilir. Karşınızdaki “Hadi” dediyse, kimseye söz düşmez. Ortam biraz serin olursa, daha da keyifli olabilir! “Yağlı yemeyin” önerisine ise katılabilirim. Sıcağa yağ yakışmaz. Zeytinyağına sözüm yok. Soğanlı domates salatasının üstüne dökün istediğiniz kadar! “Haziranda sevişmeyin, yağlı yemeyin” tavsiyesinde bulunanlar, Bizanslı uzmanlar. Bunu açıkladıktan sonra, yazıya başlayalım!

ana-manset-foto-bizansli-hekimler-temsili.jpeg

Geçmiş dönemlerdeki günlük yaşamın detayları çok ilgimi çeker. Ne yerlerdi, nasıl eğlenirlerdi, hastalanınca ne yaparlardı, sporla araları nasıldı, diyet diye bir sorunları var mıydı, ne sıklıkla yıkanırlardı, tuvalet alışkanlıkları nelerdi, nasıl sevişirlerdi?

Daha birçok soru aklıma takılıp kalır.

Nedense tarihçiler, arkeologlar bu konulara pek girmezler (veya girmek istemezler).

Geçenlerde Metro Grubu'nun artık internette yayınlanan Gastro Dergisi'nde okuduğum bir yazı, İstanbul'da yaşayan biri olarak çok ilgimi çekti. Çünkü bu yazıda, Bizans'ın yaz aylarındaki beslenme alışkanlıklarından bahsediliyordu.

Yazı, "Deniz Gezgin" imzasını taşıyordu. Gezgin, Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünden mezun olmuştu. Kültür tarihi ve mitoloji üzerine çalışmalar yapan Deniz

Gezgin'in yazısında, tarihin en eski tıbbi teorilerinden birinin, ünlü hekim Hipokrat’a ait olduğu belirtiliyor.

Bu teoriye göre, insan vücudu dört temel sıvıdan oluşmaktadır: Kan, balgam, sarı safra ve siyah safra. Teorinin temel prensibi, vücuttaki bu dört temel sıvının dengesi üzerinedir. Bu dengeyi korumada vücuda dışarıdan giren her şey, deriyle temas eden su, esans ve losyonlar da dahil büyük önem taşır.

Doğru beslenme ise belki de hepsinden önemlidir.

Antik Roma hekimi Galen, Hipokrat’ın dört temel unsur teorisini daha da geliştirmiştir. Ona göre, hastanın vücudundaki sıvı dengesini daima kontrol altında tutmaya çalışılırken, uyulması en önemli koşul ölçülü olmaktır.

Bizanslı hekimler, ünlü hekim Hipokrat’tan ve antik Roma hekimi Galen’den devraldıkları sağlık teorilerini ciddiye almış ve vücut sıvılarının dengesini koruyacak mevsimsel bir beslenme diyeti oluşturmuşlardır. Sofist Hierophilos’a atfedilen, "Bizans Mevsimsel Beslenme Diyeti"nin içeriğinde, yeme içmenin yanı sıra banyo, egzersiz, esans, sabun, losyon, cinsellik gibi, bedenle ilişkili her türlü unsur yer almaktadır.

Haziran: Yağlı besinler ve sevişmek yasak

İçinde bulunduğumuz haziran ayının ''sıcak kana” hükmettiğine inanan Bizanslı hekimler, hastalarına ve Bizanslı yurttaşlara bu ay için sabahları, üç küçük ölçü soğuk su içmelerini salık veriyorlar.

Haziran diyetinde, soğuk sudan başka sabah öğünü yok. Yemeklerde ise acı, kuru ve kuvvetli baharatlardan, rayihalı otlardan uzak durulması gerekiyor. Hekimler bu ayda çiftlerin sevişmekten kesinlikle kaçınmalarını da öğütlüyorlar.

Bu çok önemli tavsiyede pek fazla ayrıntı yok. Acaba, klimanın olmadığı sıcak günlerde, aşırı terlemeden mi korkuluyor?

Bahçe otlarından roka, tere, sarımsak, pırasa, soğan, turp, hardal otu, nane ve kekik, ayrıca zahter ve tavşankirazı bu ay için sakıncalı bulunanlar. Haziran, vücudun yemeklerle yorulmaması gereken bir ay, bundan dolayı diyet listesinde hafif yiyecekler yer alıyor.

HAFİF İÇİMLİ ŞARAPLAR

Bu ay boyunca hiçbir şekilde yağ yenilmemesi, et olarak ise çayırlarda serbest dolaşarak beslenmiş oğlak ve kuzu, bilhassa da erkek hayvanların tercih edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Eti marine ederken anason, kişniş ve Hint sümbülü kullanılması kâfi bulunurken, kekiğe ise çok az miktarda olmak şartıyla izin veriliyor. Beyaz et olarak tavuk ve özellikle fırında kızartılmış ve sıcak olarak servis edilen yavru güvercinler öneriliyor.

Balık yenilecekse, yumuşak etli olanların tercih edilmesi konusunda uyaran Bizans diyetisyenleri, levrek, kefal, curcur, barbun, iskorpit, sinağrit, ıstakoz, yengeç ve benzeri sert kabuklu deniz ürünlerini, haziran diyetinde sakıncalı olarak ayırıyorlar.

Lapina, hani, kırlangıç, ispina, çipura, orfoz, kaya balığı rahatlıkla yenilebileceklerden.

Yemeklerde içki olarak yumuşak içimli şaraplar bu ayın diyetine uygunken, yıllanmış şaraplar, sert gövdeli, yoğun tatlı olanlar önerilmiyor. Sıcak suyla servis edilen, anason katılmış kokulu kondita da tıpkı hafif içimli şaraplar gibi haziran sofralarında eşlikçi olabilir.

Yani bizim nefis beyazlarımız, Kalecik Karası, Merlot, Emir, Narince üzümlerinden yapılan şaraplarımız, blush’larımız, pembelerimiz, köpüklü şaraplar, tam bu ay için.

ADASOĞANI SİRKESİ

Çorbalar genel olarak önerilmese de balık çorbası, az miktar anasonla çeşnilendirilerek içilebilir. Hindiba, marul, beyaz kereviz ise ölçüsüne çok dikkat edilerek ve adasoğanı sirkesiyle birlikte yenilmesinde sakınca görülmeyen besinler.

Özellikle marulda aşırıya kaçmamaya dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü fazla miktarda marulun, gözlerin ferini söndüren bir tesir gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Bal sirkesi, Bizans beslenme pratiğinde çokça kullanılan ve hekimlerce de arındırıcı olarak önemsenen bir sos. Haziran diyetinde de bandırmalıklarda bal sirkesi kullanılması bilhassa salık veriliyor.

Ay boyunca sekiz kez banyo yapılabilir, ancak deri losyonu, merhem gibi harici ürünlerden uzak durulması önemli

Temmuz: Güllü şarap için, acılı yemek yemeyin

Temmuzun sarı safraya hükmettiğine inanan Bizanslı hekimler, bu nedenle temmuzda da aşırı sevişmekten, stresten, baharlı yiyeceklerden ve yüksek alkolden uzak durulması uyarısı yapıyor. Nemli etler, bal sirkesiyle birlikte temmuz diyetinde önerilenlerden, bahçe otları ise haziran diyetindeki gibi sınırlandırılmış.

Meyvelerde nemli olarak sınıflandırılan kavun gibiler öneriliyor: Tuzla yenilen taze incir, siyah üzüm dışındaki her türlü üzüm, şeftali, armut, elma, erik yenebiliyor. Çorba içilecekse yalnızca tek bir tarife izin var; bal ve Hint sümbülüyle tatlandırılmış havuç çorbası.

Güllü şaraplar gibi (sanıyorum pembe şarap) hafif olanlar temmuz diyetinde bolca içilebilirken, mümkün olduğunca az yemek yenmesi, porsiyonların küçültülmesi isteniyor.

Temmuz diyetine uyan Bizanslılar, bu ay boyunca sekiz kez banyo yapıyor ve Ege’deki Kimolos Adası’ndan getirtilen kilden yapılmış bir losyonu banyo sırasında kullanıyorlar. Müshil kullanılmasıysa hekimlerin yasakları arasında yer alıyor.

agustos-banyo.jpeg

Ağustos: Dört kereden fazla yıkanmayın

Bizans coğrafyasında, ağustos bunaltıcı sıcakların yaşandığı ve bedenin sıvı kaybettiği, beslenme rejimine oldukça dikkat edilmesi gereken bir ay.

Ağustos, yeşil safraya hükmettiği için Bizanslı hekimler bu ay boyunca ebegümeci gibi yapışkan öz suyu olan yaban sebzelerini yasaklıyorlar. Pazı, hoşkıran ve asma kabağı yenilebilecek sebzeler arasında yer alıyor.

Et yemeklerinde de ayın 15’ine dek yaban tavşanı, ceylan, kuzu, kısırlaştırılmış oğlak eti yenilmesi gerekiyor. Etler, bal sirkesiyle ve sıcak servis edilerek, tamamen yağsız olan kısımlarından seçilmeli.

Bütün tavuk, piliç, güvercin ağustos için uygunken, balıklarda, tuzlama ve salamuralardan kesinlikle uzak durulması söyleniyor. Yassı balıklar ve bazı yağlı balıklar hardala banılarak yenilebilir.

Her türlü taze meyve yasak, sebzelerden ise sıcak ve kuru tüketilenler, sedef otu, zahter, sarımsak, pırasa, tere, turp, hardal gibi pek çoğu sakıncalı. Siyah zeytin, ağustos diyetinde uzak durulacak yiyeceklerin başında yer alıyor. Buna karşın, bal sirkesinde yeşil zeytin, salamura kapari, badem önerilenler arasında. Şarap olarak da hafif ve kokulu olanlar, bilhassa güllü şarap salık veriliyor. Banyo ay boyunca yalnız dört defa yeterli bulunuyor.

Ağustos için sevişme uyarısı yok! Sanıyorum serbest!

Bizanslı hekimlerin önerileri böyle!

Karar sizin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Yaşin Arşivi