Son beraberlikten sonra, sayıları çok olmasa da sesleri çok çıkan bir takım Fenerbahçe taraftarı ve bazı yorumcular, “şampiyonluk gidiyor” demeye başladı. Daha ikinci maçta kıyameti koparıyorlar. Mourinho gitsin, futbolu unutmuş diyen bile vardı. Bu arkadaşlar şimdi suskun. Ne yazık ki şampiyonluk hasreti bir takım taraftarı, sabırsız, ürkek ve öfke dolu hale getirdi. Bu durum şimdilik hocayı ve oyuncuları etkilemiyorsa da diğer taraftarları kötü etkiliyor. Öfke ve kaygı tüm tribüne yayılıyor. Oysa ihtiyacımız sabırlı ve sakin olmak. Hocaya ve oyunculara güvenmek zorundayız. Bu tribün karamsarlığı, kırılganlığı ve öfkesi takımı şampiyonluktan eder. Daha ikinci haftadan böyleyse, ligin ikinci yarısını tahmin edemiyorum. “Fark attığımız maçtan sonra ne anlatıyorsun arkadaş” demeyin. Bu sene bizi bekleyen en büyük tehlike bu. Kadromuz iyi, daha da iyi olacak. Hocamız zaten dünya çapında.
Kadro demişken, resmen hepimizin kardeşi, abisi, evladı Ferdi bu takımda büyüdü ve rekor bir fiyata transfer oldu. Çok buruk bir veda. Ama bu kadar büyük oynayınca, takımda tutamıyorsun ve onun da geleceği için tutmamalısın. Şimdi kritik viraj, Avrupa'ya kadrolar bildirilmeden elimizdeki oynamayacak oyunculardan kurtulmak ve gerekli bölgelere iki üç tane nokta atışı transfer yapmak. Tekrar söylüyorum, içinizi ferah tutun ve lütfen sakin olun.
Bu arada Daum’u da sevgi ve saygıyla anıyorum, rahmet diliyorum. Kendisiyle çok güldük, ağladık, şampiyonluklar yaşadık. Hakkımızı helal ettik.
