Begüm Erdoğan

Begüm Erdoğan

Konfor ve Rahatsızlık

Son senelerin en çok seyredilen dizilerinden “Bridgerton” ve “The Boys”, yeni sezonlarını geçtiğimiz hafta içerisinde yayınladılar. Birbirinin taban tabana zıttı diyebileceğimiz iki dizi var aslında karşımızda. Bridgerton, İngiltere’de aristokrat sınıfından bir ailenin evlilik ve flört maceralarını anlatan kötü her şeyin özenle ayıklanmış olduğu bir dizi. “The Boys” ise tam aksi diyebiliriz. Kanlı ve görselleştirilmiş gerçekçi şiddet yansıtan insanın karanlık tarafını anlatan modern çağın ikiyüzlülüğünün bir resmi. Sonuçta, özenle çekilmiş bu iki diziyi izlemek için de sebep bol.

Bridgerton (2020-günümüz) (Netflix)

Bu dizi romantik anlatılarda kullanılan en ünlü hikaye kalıplarını kullanıyor. “Sahte sevgililik”, “düşmandan aşıklara” ve “arkadaştan sevgiliye” gibi. Bunu yaparken, Regency dönemi Londra’sının aristokrat kesiminin aşk, şehvet ve sırlar üçgenine giriyor. Ancak tanıdık bir karamsarlıkla değil, müthiş bir hafiflikle yapıyor. Dizide her şey capcanlı. Elbiseler renkli, balo salonları şatafatlı, tüm renkler saflık ve canlılık yansıtan bir şekilde düzenlenmiş… Bu sırada diziye ismini veren aristokrat Bridgerton ailesini takip ediyoruz. Bridgertonlar mükemmele çok yakınlar. Ailenin her üyesi diğerinden güzel veya yakışıklı, aile bağları son derece sıkı ve sevgi dolu. Bizler de bu idealleştirilmiş ailenin çocuklarının aşk ve şehvet dolu, sonu evlilikle biten hikayelerini izliyoruz.

Dizinin konusu size sığ gelmiş olabilir. Eğer öyleyse hemen söyleyelim, çok doğru tamamen öyle. Ancak yine de izlemesi müthiş keyifli bir dizi ve her sezon bir solukta izleniyor. Bir tür “Barbie feminizmi”ni benimseyen dizi, konsept olarak “chick flick” tarzında hazırlanmış ve müthiş konforlu bir seyir sunuyor. Dizi içerisinde gergin anlar olsa bile pozitif havasını kaybetmiyor ve Bridgerton ailesine gerçek anlamda hiçbir zarar gelmiyor. Herkes mutlu ve güzel olan bu diyarda dolaşmak, bir bulutun üstüne uzanmak kadar keyifli ve rahat.

Ayrıca, pembe dizileriyle ünlü Shonda Rhimes’ın Netflix ile ilk ortak çalışması olan dizi, türünde çok rastlanmayan bir teknik detaycılık ve emek ile çekiliyor. Daha çok erkek izleyiciye yönelik “The Boys” gibi serilerin bu kadar büyük bütçelerle kocaman yapımlar olması olağanken, çoğunlukla kadın izleyiciye hitap eden yapımlara aynı özenin gösterilmesini görmek kesinlikle bir gelişme. Çünkü neden olmasın?

The Boys (2019- günümüz) (Amazon VideoPrime)

“The boys”, ilk bakışta bir süper kahraman dizisi gibi gözükse de aslında öyle değil. Yine de içinde "süper kahramanlar" göreceksiniz. “Süper kahramanlar gerçek dünyada olsaydı nasıl olurdu?” sorusunun cevaplarını veriyor dizi ve aslında kapitalizm canavarında yozlaşmış güç dengelerine satirik bir yaklaşım sunuyor. Bu kahramanların yansıttıklarını iddia ettikleri değerlerle, davranışları ve gerçek değerleri tam bir zıtlık içerisinde. Bu çarpık etikleri de en kaba haliyle ekrana yansıtılıyor.

Barış ve güvenlik için savaştıklarını iddia eden süper kahramanlar yaralamak, sakat bırakmak ve öldürmekten başka bir şey bilmiyor. Onlar için süper güçleri insanları korumak, güvenliği tesis etmek gibi amaçlar taşımıyor. Aksine, bu güçler kendi ihtiras ve libidolarını tatmin etmek dışında bir anlam ifade etmiyor. Onlardan daha "üstün" yaratıklar olduklarını bile düşünenler de var. Buna uygun davranıyorlar da tabii. Peki bu süper kahramanlar kendilerini tatmin etmek dışında ne mi yapıyor? "Vought"adlı bir şirkette oyuncu olarak çalışıyorlar. Genel popülasyonun gerçek olduğunu sandığı kurtarma hikayelerini çekiyorlar.

The Boys, aslında bu süper kahramanları değil, onların foyalarını ortaya çıkarmak için çalışan bir grubu konu alıyor. Başlarında klasik "ters mizaçlı şiddete meyilli adam" rolünde bir adam olan "Butcher" ve onun tam zıttı olan bir çizgi roman hayranı tatlı ve çokça saftirik Hughie var. Efsaneleşen ilk sezonu ve unutulmaz başlangıç bölümüyle Hughie'nin perspektifiyle başlasa da dizi, zamanla Butcher ve dizinin kötü karakteri Homelander'ın perspektifine kayıyor. Homelander'sa yazılmış en iyi kötü karakterlerden biri. Süpermen gibi, uçabilen, gözlerinden lazer fırlatan inanılmaz güçlü ve dayanıklı bir karakter fakat normal bir insan gibi işe gitmeyi tercih ediyor. Bir patronu var ve kendisine söylenen şeyleri yapıyor, çünkü sevilmeye o kadar aç. Yani dünyadaki tüm insanları öldürebilecek güçte biri ama bir zayıflığı var o da özgüvensizlikleri.

Dizinin en yeni sezon olan 4. sezondan henüz üç bölümü çıktı, kalan bölümler hafta hafta yayınlanarak bir ay içinde sezon tamamlanacak.

………..

Gördüğünüz gibi Bridgerton'ın konfor yarattığı yerde The Boys, rahatsız ediyor ve aslında bu hafta için zehir ve panzehir gibi mükemmel bir kombinasyon oluşturuyor. Yalnız, The boys için de Bridgerton için de en büyük uyarı: kesinlikle çocuklarınızla izlemeyin.

Yaz Kokan Diziler

Geçtiğimiz günlerde Türk dizilerinin “yaz dizisi” konseptinde dizi çekmeyeceği haberiyle sosyal medya sarsıldı. Belli bir rahatlığı yansıtan ve yaz döneminde izlemeye oldukça alıştığımız diziler yenisi çekilmeyecekse geri dönüp son senelerde çıkmış bu türün en sevilen dizilerine bakabiliriz diye düşünüyorum. Deniz kokan bu diziler, size yaz akşamlarında eğlence sunabilir. Bu yazıyı kaleme alırken bana fikir veren dostlarıma da buradan minnetlerimi sunarım.

Kiralık Aşk (Startv.com.tr, Puhutv, Amazon PrimeVideo)

Romantik komedi severler için bir dönemin unutulmaz dizilerinden biri olan Kiralık Aşk (2015-2017), televizyon ekranlarında fırtınalar estirdi. Başrollerini Elçin Sangu (Defne) ve Barış Arduç (Ömer) paylaşıyor. Defne, borçlarını kapatmak zorunda olan sıradan bir garsonken, kendini zengin iş adamı Ömer'i kendine aşık etmeye çalıştığı bir oyun içinde bulur. Ömer'in asistanı olarak işe başlayan Defne, zamanla bu ilişkinin gerçek aşka dönüşmesine tanık olur. Heyecanlı hikayesiyle izleyenleri ekrana kitleyen dizi, aynı bu listedeki diğer diziler gibi, yazın bitmesinden sonra bile uzun süren bir etki bıraktı. Yaz dizisi olarak başlasa da iki sezon sürmesi de ilgi çekici.

Kaçak Gelinler (YouTube)

Düğünlerinden kaçan üç genç kadının kesişen hayatlarını ele alan dizi, komik sahneleriyle sevenlerin vazgeçemediği bir yapım oldu. Başrollerinde Selin Şekerci (Şebnem), Deniz Baysal (Kainat) ve Açelya Topaloğlu (Almila) gibi yetenekli isimler yer aldığı dizi, kısa sürede geniş bir izleyici kitlesine ulaşmayı ve izleyenleri mest etmeyi başardı. Şebnem, Kainat ve Almila, farklı sebeplerle düğün günlerinde kaçmayı seçerler ve yolları İstanbul'da kesişir. Bu üç kaçak gelin, birbirlerine destek olarak yeni bir hayat kurmaya çalışırken, aşk ve dostluk dolu bir serüvene atılırlar.

Kiraz Mevsimi (Disney+, YouTube)

Romantik komedi türünün sevilen yapımlarından biri olan Kiraz Mevsimi (2014-2015), izleyicilere keyifli ve romantik bir serüven sunuyor. Başrollerinde Özge Gürel (Öykü) ve Serkan Çayoğlu (Ayaz) yer aldığı dizi, genç ve yetenekli moda tasarımcısı Öykü'nün hayallerine ve aşkına doğru attığı adımları anlatır. Öykü, çocukluğundan beri aşık olduğu birine duygularını itiraf edemezken, bir dizi tesadüf sonucunda kendini onun en yakın arkadaşı Ayaz ile bir aşk hikayesinde bulur. Ayaz ve Öykü arasındaki ilişki, hem eğlenceli hem de duygusal anlarla dolu bir yolculuğa dönüşür. Kiraz Mevsimi, renkli karakterleri, eğlenceli diyalogları ve sıcak atmosferiyle dikkat çeker.

Sen Çal Kapımı (Disney +, YouTube)

Başrollerinde Hande Erçel’in (Eda) ve Kerem Bürsin’in (Serkan) yer aldığı dizi romantik komedi türünün son yıllardaki en popüler yapımlarından biri oldu. Dizinin konusu, aslında adından da anlaşılacağı gibi, bir “sahte aşkın gerçek olması” hikayesi. Üniversite eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalan, genç ve hırslı bir kadın olan Eda’nın, bursunun kesilmesine sebep olan iş adamı Serkan Bolat'la yollarının kesişmesiyle başlar. İkili, bir dizi yanlış anlamanın ardından, Serkan'ın eski nişanlısını kıskandırmak amacıyla bir anlaşma yapar ve sahte bir ilişkiye başlar. Ancak zamanla, bu sahte ilişki gerçek duygulara dönüşür ve aralarındaki aşk filizlenir. Bu yapım, renkli karakterleri, eğlenceli diyalogları ve sıcak atmosferiyle dikkat çekiyor. Dizinin içten hikayesi ve başrol oyuncularının güçlü kimyası, izleyicilerden büyük beğeni topladı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Begüm Erdoğan Arşivi