Tolga Balcı
İsrail’in Filistin’de Öldürdüğü Gazeteciler
İsrail ve Filistin arasında süregelen çatışmalar, sadece siviller için değil, aynı zamanda gazeteciler için de büyük bir tehlike teşkil etmektedir.
Bu çatışmalarda, özellikle Filistin topraklarında görev yapan gazeteciler, sıklıkla İsrail tarafından hedef alınmakta veya çatışmalar sırasında hayatlarını kaybetmekte. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) tarafından yayımlanan raporlar, bu konuda çarpıcı veriler sunmakta ve İsrail’in Filistin’de gazetecilere yönelik ihlallerini gözler önüne sermektedir.
IFJ Raporları: Filistin’de Gazetecilerin Durumu
IFJ, Filistin'deki gazetecilerin maruz kaldığı tehditler ve saldırılarla ilgili düzenli olarak raporlar yayımlamaktadır. Bu raporlar, gazetecilerin İsrail güçleri tarafından hedef alınması, öldürülmesi ve yaralanması gibi olayları belgeliyor. IFJ'nin 2024 yılı raporuna göre, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalarda hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı son yıllarda ciddi bir artış göstermiştir. Bu durum, Filistin'de gazetecilik yapmanın ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koymaktadır.
Raporda, özellikle Filistin’deki gazetecilerin hayatlarını kaybetmesine neden olan olayların büyük çoğunluğunun, İsrail askeri operasyonları sırasında gerçekleştiği belirtilmektedir. IFJ, bu ölümlerin birçoğunun, gazetecilerin kasti olarak hedef alındığını düşündüren koşullarda gerçekleştiğini ifade etmektedir. Örneğin, 2022 yılında İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da görev yapan Al Jazeera muhabiri Shireen Abu Akleh'in öldürülmesi, dünya çapında büyük yankı uyandırmış ve İsrail'in bu tür eylemlerine karşı uluslararası tepki doğurmuştur. IFJ, bu tür olayların bir istisna değil, Filistin’de görev yapan gazetecilerin sürekli maruz kaldığı bir tehdit olduğunu vurgulamaktadır.
IFJ, İsrail’in Filistin’de gazetecilere yönelik tutumunu sert bir şekilde eleştirmektedir. Raporlara göre, İsrail ordusu, gazetecilerin görevlerini yapmalarını engellemek ve onları sindirmek amacıyla düzenli olarak fiziksel saldırılar, gözaltılar ve basın özgürlüğüne yönelik diğer ihlaller gerçekleştirmektedir. Gazeteciler, görev başında olduklarını belirten tanıtıcı yelekler giymelerine rağmen, bu koruma önlemleri çoğu zaman etkisiz kalmakta ve gazeteciler yine de hedef alınmaktadır.
IFJ ayrıca, İsrail’in Filistin’de gazetecilere yönelik saldırılarında hesap vermekten kaçınma eğiliminde olduğunu belirtmektedir. Birçok olayda, İsrail ordusu veya hükümeti tarafından yapılan soruşturmalar ya hiç başlatılmamış ya da son derece yüzeysel bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Bu durum, gazetecilere yönelik saldırıların cezasız kalmasıyla sonuçlanmakta ve İsrail’in uluslararası hukuka aykırı davranışlarının devam etmesine zemin hazırlamaktadır.
Gazetecilerin Ölümleri ve Uluslararası Hukuk
IFJ, Filistin’deki gazetecilerin öldürülmesini, uluslararası insan hakları ve insancıl hukuk ihlali olarak değerlendirmektedir. Uluslararası hukuk, çatışma bölgelerinde görev yapan gazetecilerin korunması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Cenevre Sözleşmeleri ve diğer uluslararası anlaşmalar, gazetecilerin savaş zamanlarında tarafsız kişiler olarak muamele görmesini ve çatışmalardan korunmasını zorunlu kılmaktadır. Ancak, IFJ raporları, İsrail’in bu yükümlülüklere uymadığını ve gazetecileri kasıtlı olarak hedef aldığını göstermektedir.
IFJ, uluslararası toplumu, İsrail’in Filistin’de gazetecilere yönelik saldırılarını durdurmak ve bu tür ihlallerin faillerini adalet önüne çıkarmak için daha güçlü adımlar atmaya çağırmaktadır. IFJ, ayrıca İsrail’in gazetecilere yönelik tutumunun, Filistin’deki insan hakları ihlallerinin dünya kamuoyuna duyurulmasını engellemeyi amaçlayan sistematik bir baskı stratejisinin parçası olduğunu savunmaktadır.
Gazetecilerin Korunması İçin Acil Eylem Çağrısı
İsrail’in Filistin’de öldürdüğü gazeteciler, basın özgürlüğünün ve insan haklarının ağır ihlallerini temsil etmektedir. IFJ’nin raporları, bu ihlallerin boyutunu ve İsrail’in bu konudaki sorumluluğunu açıkça ortaya koymaktadır. Gazeteciler, savaşın ve çatışmaların karanlık yüzünü aydınlatmak için büyük riskler almakta, ancak bu çabaları çoğu zaman ölümcül sonuçlarla karşılanmaktadır.
Uluslararası toplum, İsrail’in bu eylemlerine karşı sessiz kalmamalı ve Filistin’deki gazetecilerin korunması için daha etkin önlemler alınmalıdır. IFJ’nin çağrıları doğrultusunda, gazetecilere yönelik saldırıların cezasız kalmaması için uluslararası hukukun uygulanması ve İsrail’in bu konuda hesap vermesi sağlanmalıdır. Bu, sadece Filistin’deki gazetecilerin değil, tüm dünyada basın özgürlüğünün korunması adına atılması gereken önemli bir adımdır.