Alaaddin Dinçer

Alaaddin Dinçer

Erken Çocukluk Eğitiminin 2018-2023 Arası Gelişimi

Erken çocukluk eğitiminin ileri yaş eğitimlerine olumlu etkisi bu alana ilgi duyan bütün bilim insanlarının üzerinde ortaklaştıkları bir sonuçtur. Erken çocukluk eğitimi ülkemizde yaygınlaştırılma tartışmaları 1980’li yılların ikinci yarısından sonra başlamıştır. Bu nedenle ülkemiz eğitim tarihi açısından yeni bir eğitim alanı olduğu söylenebilir. Erken çocukluk eğitiminin amaçları; eğitimsel, toplumsal ve gelişimsel olarak belirlenmektedir.Erken çocukluk eğitiminin ileri yaş eğitimlerine olumlu etkisi ortaya çıkmaya başladıkça toplumda özellikle de yüksek gelir grubuna mensup kesimlerde talep oluşmaya başlamıştır. Talebin karşılanması için de beş yıllık eğitim planlarında bu alanın ihtiyaç duyacağı öğretmenlerin yetiştirilmesi, bağımsız anaokulları ile mevcut okul bünyelerinde anasınıflarının açılması planlandı. 

 

Erken çocukluk eğitimi iki kulvardan ilerlemektedir. Birincisi devletin resmi kurumlarına bağlı kayıt altına alınanlar, ikincisi merdiven altı diye tanımlanan kayıt dışı olanlar. Burada üzerinde durulması gereken ve dramatik olanı devlet tarafından kayıt dışı ve merdiven altında (sibyan mektebi) formasyonu bilinmeyenler tarafından MEB’in okulöncesi eğitim müfredatı dışında öğretilerin verildiği, çocukların devam ettiği bu yerlere göz yumulmasıdır. Ağırlıklı olarak din eğitiminin yapıldığı bu yerlere kaç çocuğun gittiği de bilinmemektedir. Resmi ve özel kurumların kayıt altına aldığı erken çocukluk eğitimi yaş grupları ile sahada çalışan dört yapıdan söz edilebilir. Bunlar; Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, ilgili bakanlıklar ve yerel yönetimler.

 

2018-2023 Arası Okullaşma Oranlarının Gelişimi

2018-2019/2022-23 MEB İstatistiklerinin beş yıllık gelişimine bakıldığında 3-4 ve 5 yaşta okullaşma ortalama olarak yüzde 6,72 oranında artış gösterdi. Artış oranı üç yaşta yüzde 4,85 dört yaşta yüzde 3,31 beş yaşta ise yüzde 12 oldu. Beş yaşta artış oranının diğer yaş gruplarına göre yüksek görünmesinin nedeni, önceki bakan döneminde yönetmelikte yapılan değişiklik sonrasında anasınıfı açma sayısının 12’den 5’e çekilmesinin etkisi sonucunda olduğu söylenebilir. Bu üç yaş grubunda ülke genelinde yaklaşık 3 milyon 600 bin çocuk bulunmakta.2022-23 MEB istatistiklerinde okulöncesi eğitim kurumlarında eğitim gören çocuk sayısı 2 milyon 55 bin 350’dir.Veriler bize her üç yaş grubunda bulunan çocuklardan yüzde 45’inin erken çocukluk eğitimi olanaklarından yararlanmadığını göstermekte. Türkiye ile ilgili UNİCEF değerlendirmesinde, ”Türkiye, erken çocukluk eğitimi hizmetlerinin erişebilirliğini artırma yönünde büyük adımlar atmasına rağmen OECD ülkeleri arasında okul öncesi eğitime net kayıt oranlarının en düşük olduğu ülkelerden biridir”denilmektedir.

 

MEB istatistiklerinde verilen rakamın oransal dağılımında çocukların yüzde 7,94’ü MEB dışı resmi kurumlarda, yüzde 18,18’i MEB’e bağlı özel öğretim kurumlarında geriye kalan yüzde 73,88’i ise MEB’e bağlı resmi kurumlarda eğitim görmekte. Ayrıca başkanın açıklamalarına göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurs merkezlerine 4-6 yaş grubunda 210 bin çocuk devam etmektedir. Okullaşan 2 milyon 55 bin 350 çocuğun yüzde 16,85’i üç yaş, yüzde 34,10’u dört yaş, yüzde 49,05’i beş yaş grubunda bulunmaktadır. Üç yaşta net okullaşma oranı yüzde 16, dört yaşta yüzde 38,5, beş yaşta yüzde 85’tir. İller bazında beş yaş okullaşma oranlarına bakıldığında 6 ilde okullaşmanın yüzde yüze ulaştığı,içlerinde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Bursa gibi illerin bulunduğu 27 ilde oranın yüzde doksanın altında kaldığı görülmektedir. 

 

Sonuç olarak, öncelikle erken çocukluk eğitimine erişim olanağı bulamayan çocukların durumları araştırılmalı, nedenleri açığa çıkarılmalı ve bu çocukların eğitime erişimi için tüm imkanlar zorlanarak eğitime erişmeleri sağlanmalıdır. Çocukların, ebeveynlerinin ekonomik koşulları ne olursa olsun sağlıklı beslenmesi ve eşit nitelikli eğitim alma hakları vardır. Eğitim harcamalarının tamamı devlet tarafından karşılanmalı, erken çocukluk eğitiminde ve diğer okul türlerinde okuyan bütün çocuklara ücretsiz, besleyici ve sağlıklı yemek verilmelidir. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alaaddin Dinçer Arşivi