Dışişleri’ndeki değişimin yankıları

Uzun yıllar MİT’teki çalışmalarıyla dikkat çeken Hakan Fidan’ın siyasete etkisi hep merak edilmiştir. Dışişleri Bakanı olduktan sonra pek dikkat çekmeyen Fidan, son birkaç ayda kendi yönetim anlayışını bakanlığa yerleştirecek operasyonlar yaptı. Herkes değişimi, Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı üzerinden okudu ama siyasi kulislerde, nisan ayındaki kararname ile yapılan operasyon daha çok dikkat çekti. Bakanlıkta kendi istihbarat birimini kuran Fidan’ın attığı adımları yakından izleyen AKP’liler olduğunu söyleyelim.

FİDAN’IN TERCİHLERİ

Öncelikle, nisan ayında yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne bakmak gerekir. Düzenleme ile bakanlığın faaliyet alanlarının geliştirilmesi ve hizmet birimlerinin bu faaliyetlere uygun yapıda teşkilatlandırılması planlandı. Buna göre genel müdürlüklerin sayısı artırıldı, görev alanları ve isimleri değiştirildi.

SAVUNMA VE İSTİHBARAT

Örneğin, Uluslararası Güvenlik Genel Müdürlüğü’nün görev tanımı içinde savunma ve savunma sanayii konuları eklendi. Bu birimin görevleri arasında “Savunma ve sanayii ile ilgili konularda üçüncü ülkelerle ilişkilerin bakanlık içindeki koordinasyonunu yürütmek ve üçüncü ülkelerle savunma sanayii ilişkilerine dair konularla ilgili kurum ve kuruluşlarla eşgüdümünü yapmak” sayıldı.

AKP’LİLERİN DİKKATİNİ ÇEKTİ

Asıl dikkat çeken düzenleme, Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü’nün adının, ‘İstihbarat ve Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü’ olarak değiştirilmesiydi. “Bakanlığın faaliyet ve görev alanına giren konulardaki istihbarat ihtiyacının karşılanması için ilgili istihbarat ve güvenlik kurumlarıyla ilişkileri yürütmek. Terörle mücadele, organize suçlar ve mali suçlar başta olmak üzere güvenlikle ilgili konularda bakanlık birimlerinin ihtiyaç duyduğu çalışmaları hazırlamak” olarak sıralanan amaç, çoğu siyasinin dikkatini çekti.

KULİSLERDEKİ HAVA

Hakan Fidan’ın bakanlık bünyesinde istihbarat birimleri kurması ve kendi istihbarat alt yapısını oluşturması partide özellikle saray ekibinin pek hoşuna gitmedi. Fidan’ın, dış politikanın dış istihbarattan bağımsız yürütülemeyeceğini savunarak, yeni dönem diplomasi anlayışında buna ihtiyaç olduğunu savunduğu biliniyor. Tabi bu, ‘kendi istihbarat birimini kurdu’ dedikodularına engel olmadı. Kulislerde, buna ihtiyaç olduğuna inanan AKP’lilerin olmasına karşın, Fidan’ın Erdoğan sonrası olasılıklar nedeniyle güçlenmesinden rahatsız olanlar bulunduğunu da söyleyelim.

KALIN- FİDAN İLİŞKİSİ

Bu yeni yapılanmanın MİT’in başına getirilen İbrahim Kalın ve ekibini rahatsız edip etmediği de sorulan sorular arasında. İki ismin, şu ana kadar sorunsuz çalıştığı savunuluyor. Ancak, hem dış politika konularının istihbaratla ilişkisi, hem parti içi hesaplar ve dengeler bu ikilinin ilişkisinin geleceğini belirleyecek.

KADROSUNU YERLEŞTİRDİ

Fidan’ın MİT’ten ayrılırken, çok yakın çalıştığı bazı isimleri Dışişleri Bakanlığı’na getirdiği biliniyor. Bu isimlerin bazılarının geçtiğimiz günlerde bakan yardımcılığı konumuna taşınması bakanlıktaki son yapılanmadan sonra kurulan istihbarat birimlerinin kime bağlanacağını da açıkça gösterdi.

Özellikle Nuh Yılmaz ve Ayşe Berris Ekinci’nin bakan için ne kadar önemli olduğu konuşuluyor. Buraya küçük bir not. Aşırı güvenlikçi anlayışın bakanlıkta çalışanları bunalttığı ve tüm giriş- çıkış ve ziyaret sisteminin mitvari düzenlenmesinin eleştirildiğini de aktaralım.

AKP'LİLERİN İLGİSİ FARKLI

Dışişleri Bakanlığı’ndaki değişimin son ayağı olan Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulması muhalefetin ve kamuoyunun aksine, AKP içinde pek ilgi çekmedi. Düzenleme, “Bakanlığın hizmet kalitesini arttırmak için her türlü taşınır ve taşınmaz almak, kiralamak, inşa etmek, gerektiğinde bunların kullanımını kısmen veya tamamen bakanlığa bırakmak; her türlü taşıt, araç almak, kiralamak, gerektiğinde Bakanlığa tahsis etmek...” amacı taşıyor.

SİYASİ SONUÇLARLA İLGİLİLER

Muhalefetin, gölge bakanlık gibi çalışacağı, tasarruf başka olmak üzere birçok yasak ve kuralın vakıf üzerinden delineceği eleştirilerine hedef olan düzenlemenin partide pek dikkat çekmemesinin nedeni farklı. Çünkü AKP’deki gruplar ve ekipler, Hakan Fidan’ın bakanlık faaliyetleriyle değil, siyasi kimliğini güçlendireceğini düşündüğü hareketleriyle ilgileniyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nuray Babacan Arşivi