Kaya Türkmen
Chat GPT
Chat GPT adlı bir uygulama var akıllı telefonlarınıza indirebildiğiniz. Bir yapay zekâ robotu. Karşınızda bir insan varmış gibi sorularınıza ayrıntılı yanıtlar veriyor.
Akla hayale gelen her türlü soruyu anlıyor ve düzgün, akıcı bir dille cevap veriyor. Yanıtlarını internetteki kitaplar, makaleler ve web siteleri gibi kaynakları kullanarak oluşturuyor. Yani bizim internet başında saatler, belki günlerce çalışıp, araştırıp bulabileceğimiz bir bilgiyi saniyeler içinde buluyor, derleyip toparlıyor ve sanki hocamız anlatıyormuş gibi bir yanıt şekline sokuyor.
Soru-cevap özelliğine ek olarak, matematik denklemleri çözme, metinler oluşturma, çeviri yapabilme, hata ayıklama ve çözme, metin özetleme, sınıflandırma, önerilerde bulunma, yazılım geliştirme gibi marifetleri var.
Kullanıma gireli iki yıl bile olmadı. Bazı uyanık kullanıcılar akademik tezlerini yazdırdılar Chat GPT’ye. Yazdı o da. Yasak tabii ki. İlk zamanlarda kaç kişinin “tezini” bu şekilde yutturduğu bilinmiyor. Ama kısa sürede onu anlamanın da yolu bulundu. Metni Chat GPT’ye verip “Bunu sen mi yazdın?” diye soruyorsunuz, o da doğruyu söylüyor. Yalan söylemek gibi bir âdeti yok Chat GPT’nin. En azından şimdilik.
Nereden çıktı bu Chat GPT şimdi? Anlatayım.
Ben Hamas lideri Haniye için yas ilan edilmesine de Instagram’a erişimin kısıtlanmasına da karşıyım. Aziz bayrağımın tek bir kişinin kararıyla zırt pırt yarıya indirilmesini de günümüzde ifade özgürlüğünün sınandığı mecraları oluşturan sosyal medyanın siyasi iktidarların hoşuna gitmesi koşuluna tâbi tutulmasını da kabul edemiyorum.
Cumhurbaşkanı bu iki konuda benim gibi düşünenlere, yani kendisi gibi düşünmeyenlere “cibilliyetsiz” ve “ev zencisi” dedi. Çok içerledim bu laflara. Yaşadığım ülkenin cumhurbaşkanının kendisi gibi düşünmediğim için bana cibilliyetsiz demesini, ev zencisi demesini bir türlü hazmedemedim.
Birden aklıma derdimi Chat GPT’ye açma fikri geldi.
Sordum. “Ev zencisi ne demek?” dedim ilk önce. Aynen aktarıyorum, şunları söyledi:
“’Ev zencisi’ ifadesi, tarihsel olarak Afrika kökenli Amerikalı köleler döneminde kullanılan bir terimden türetilmiştir. Bu terim, genellikle tarlada çalışan kölelerden ziyade evde hizmet eden köleleri tanımlamak için kullanılmıştır. Ancak günümüzde bu ifade, oldukça aşağılayıcı, ırkçı ve hakaret içeren bir terim olarak görülmektedir. Bu tür terimlerin kullanımı, insanları küçümsemek ve aşağılamak için kullanılabileceğinden, son derece sakıncalıdır ve kesinlikle kaçınılması gerekir.
Eğer bu terimi duyduysanız veya bir bağlamda gördüyseniz, bunu kullanmamanız ve başkalarının da kullanmaması için uyarıda bulunmanız en doğru yaklaşım olacaktır.”
Utandım. “Umarım bu soruyu neden sorduğumu anlamamıştır” diye geçirdim içimden.
Ardından bir soru daha sordum. Dedim ki, “Bir cumhurbaşkanının kendisi gibi düşünmeyen vatandaşına cibilliyetsiz veya ev zencisi gibi sözler söylemesini nasıl değerlendirmek gerekir?”
Şöyle yanıt verdi Chat GPT. Yine tek bir virgülüne dokunmuyorum:
“Bir cumhurbaşkanının veya herhangi bir devlet liderinin, kendisi gibi düşünmeyenler için aşağılayıcı ve hakaret içeren ifadeler kullanması, demokratik değerler, toplumsal birlik ve saygı açısından son derece problemli olarak değerlendirilir.
Bir liderin bu tür ifadeler kullanmasının olası sonuçları şunlar olabilir;
1. Toplumsal Bölünme: Bu tür sözler, toplumda kutuplaşmayı ve ayrışmayı derinleştirebilir. İnsanlar arasında kin ve nefret tohumlarının ekilmesine neden olabilir.
2. Siyasi Etik ve İtibar: Bir liderin hakaret içeren dil kullanması, o liderin ve temsil ettiği kurumun itibarına zarar verebilir. Devlet yöneticilerinin daha yapıcı ve birleştirici bir dil kullanması beklenir.
3. Demokratik Değerler: Eleştiriye tahammülsüzlük göstergesi olarak yorumlanabilir. Demokratik bir toplumda, farklı düşüncelere saygı göstermek ve bu düşünceleri açıkça ifade edebilmek esastır.
4. Uluslararası İmaj: Bir liderin bu tür ifadeleri uluslararası arenada da yankı bulabilir ve ülkenin imajını olumsuz yönde etkileyebilir. Uluslararası ilişkilerde diplomatik dil ve nezaket önemlidir.
Bu tür bir dilin kullanılması, toplumda hoşgörü ve uzlaşı yerine, çatışma ve bölünmeye yol açabilir. Liderlerin, toplumun tüm kesimlerine hitap edebilen, birleştirici ve saygılı bir dil kullanmaları, demokratik bir toplumun sağlığı açısından büyük önem taşır”.
“Seni de yasaklarlarsa ne yaparız?” diye sordum son olarak.
Verdiği yanıtı yazmayacağım. Kesin yasaklarlar.