Nuray Babacan
Nato Türkiye ile mesafeli
NATO üyelerinin, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın üye olmasına izin vermesi sürecinde gösterdiği ilginin, ‘ortak hareket-ortak tavır’ konusunda sürmediğini saptayan Türk heyeti, izlenimlerini rapor halinde hükümete sundu. Raporda, Türkiye’ye belli bir mesafe olduğu ve bu tutumun sürdüğü saptaması yapıldı.
Kasım ayının son haftası İspanya'nın başkenti Madrid'de yapılan NATO Parlamenter Asamblesi (NATO-PA) 68'inci Genel Kurulu'na katılan ve tüm partilerin temsil edildiği milletvekili heyeti, farklı görüşlerle Türkiye’ye döndü. Resmi açıklamalarda özellikle NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in ilgisine vurgu yapılırken, perde arkasındaki temaslarda aynı samimiyetin olmadığı değerlendirmeleri öne çıkıyor.
MESAFELİ POZİSYON SÜRÜYOR
Toplantılara katılan Türk heyetindeki AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İYİ Partili milletvekilleri, NATO ile ilişkilerde her şeyin yolunda olduğu algısının yanıltıcı olduğunu, ikili ilişkiler dışında Türkiye’ye karşı bir mesafe bulunduğunu dile getirdiler. Rusya’yla ilişkiler, S-400 krizi ve Türkiye’nin sınırında ciddi soruna neden olan PYD konusunda NATO ülkelerinde bir güvensizlik olduğunu aktardılar. PYD’nin terör örgütü ilan edilmesi konusunda Türkiye’nin tezlerine ABD başta olmak üzere Fransa ve Almanya’nın destek vermediği, diğer ülkelerin de bu ülkelerden farklı davranmadığı ifade edildi.
S-400 UNUTULMADI, YUNANISTAN GÜÇ DEVŞİRDİ
Son dönemde NATO ile Türkiye arasında yaşanan S-400 krizinin ardından Yunanistan’ın her zamankinden daha fazla güç devşirdiği, kapalı toplantılarda Yunanlı parlamenterlerin, “İki ülkenin NATO üyeliği bürokratik bir işlem nedeniyle gecikmiyor, Türkiye politik olarak geciktiriyor” diyerek itirazda bulundu, genel sekreter de, “NATO tarihinde bu kadar hızlı işleyen bir süreç olmadı. Mayısta müracaat edildi, haziranda davet oldu. 28 ülke onayladı. Türkiye ve Macaristan da onaylama sürecinde” diye savunma yaptı.
STOLTENBERG’İ ETKİLEYEN O SÖZ
Kapalı toplantılarda önemli bir diğer konu ise Rusya ve Ukrayna savaşı oldu. Bu savaş sürecine Türkiye’nin tutumu, tahıl koridorunda aldığı pozisyon, olumlu sözlerle değerlendirildi. Kasım başında Türkiye’ye yaptığı ziyarette Çanakkale şehitliğini gezdiğini kaydeden Genel Sekreter, Atatürk’ün Türkiye topraklarında savaşırken ölen Anzaklar için kullandığı, “Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır” sözlerinden çok etkilendiğini aktardı.