AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın sadece ülkede değil, Cumhur İttifakı’nda da krize neden olan ve “Cumhuriyeti ve dil devrimini hedef alan sözleri” son bir haftaki en büyük dalgalanma oldu. Ünal’ın grup başkanvekilliği görevini bırakmak zorunda kalmasıyla sonuçlanan krizin ilginç bir perde arkası var. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin randevu vermemesi, sonucu tetikledi.
Mahir Ünal’ın Kahramanmaraş’ta yaptığı konuşmada söylediği, "Kültür devrimi olarak Cumhuriyet bizim alfabemizi, dilimizi, bütün düşünmemizi yok etmiştir" sözlerinin etkisi, AKP’nin Vizyon Belgesi için cuma günü yaptığı gösteriye kadar sürdü. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ünal’ın sözlerinin ardından ‘yine başımıza iş açtı’ dediği belirtiliyor.
Ancak asıl dalgalanma, Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kamuoyuna yaptığı ve Ünal’ı sert sözlerle eleştiren açıklamasının ardından yaşandı. Bahçeli’nin Ünal’ı özgüven yetersizliğiyle suçladığı ve “Cumhuriyet’in Türk kültürüne, Türk diline, düşünme setlerimize zarar verdiğini iddia edenler talihsiz, tarifsiz ve temelsiz bir yanlışın pençesindedir” dediği açıklaması, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı harekete geçirdi.
Erdoğan, tam da yeni imaj için hazırladıkları Vizyon Belgesi ve Türkiye Yüzyılı çalışmasının öncesinde çıkan krizden rahatsız olduğu ve Ünal’a, “Bahçeli’den randevu al ve bu sorunu çöz” dediği aktarılıyor. Ünal’ın Bahçeli’den randevu talebine olumlu yanıt gelmediği iddia ediliyor.
Bu süreçte, Erdoğan ile Ünal’ın bir araya geldiği toplantılarda, Erdoğan’ın birkaç kez imalı sözlerle, ‘yöntem ve üslup’ uyarısında bulunduğu ve genel başkan yardımcılarından bazılarını örnek göstererek, onlar gibi bir dil kullanmak gerektiğini söylediği öğrenildi. Genellikle toplantılarda sessiz kalan Ünal’ın, cuma günkü vizyon belgesi toplantısındaki hali de görevden alınmanın habercisi oldu.
Mahir Ünal’ın, salona gelen MHP Genel Başkanı’ndan uzak durduğu ve arka odada Bahçeli’in de bulunduğu ikram bölümüne katılmadığı öğrenildi. Ünal, tepkilerin katlanması üzerine yaptığı, “Kendimi cumhuriyetin fikri hür, irfanı hür bir ecdadı olarak görüyorum. Ses bayrağım olan Türkçemle gurur duyuyorum” açıklaması da durumu kurtarmadı.
Yeterli destek görmeyen Ünal, hafta sonu görevden ayrılma kararı aldı ve aracılarla bu görüşünü pazartesi günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ulaştırdı. Erdoğan da bu yaklaşımı doğru buldu.
Ünal’ın, bir dönem bakanlık, genel başkan yardımcılığı yaptığı partisinin ‘vitrin yüzü’ olma dönemi sona erdi. Bir süre önce seçim kampanyası ve vizyon belgesi hazırlıklarının da dışında kalan Ünal, son olarak seçim beyannamesi hazırlayan ekibi yönetecekti. Son gelişmeler, artık bu görev için de düşünülmediğini gösterdi.
