10 günlük molanın nedeni ortaya çıktı: Hamas yine metin dışı!

Türkiye’nin, Gazze savaşındaki tutumu ve sonuçları hem genel siyasetin hem de AKP’nin gündeminde. Şimdi durumu toparlama süreci yaşanıyor, dış politika ve ekonomik sonuçlarına kafa yoruluyor. Bu noktaya nasıl gelindiği de sohbetlerin ana konusu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın grup konuşmasındaki, ‘Hamas terör örgütü değildir”, ‘mücahit örgüt” ve ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ ifadelerinin metinde olmadığı da ortaya çıktı. Erdoğan’ın bu duygusal çıkışında, 10 günlük ‘nekahat’ döneminin etkisi olduğunu söyleyenler var. O konuya birazdan geleceğiz.

10 GÜNDE NE OLDU?

AKP’lileri bile şaşkına çeviren ve ileri bulunan bu sözlerin konuşma metninde olmadığını söyleyenler, Erdoğan’ın grup toplantısından öncesindeki 10 gün boyunca İstanbul’da ‘dinleniyor’ dedikleri döneme vurgu yapıyorlar. Aileyle oldukça yakın geçen bu dönemde, Erdoğan’ın operasyon geçirdiği konuşuluyordu. Bu doğru çıktı. Erdoğan’ın prostat operasyonu geçirdiği ve basit bir müdahale olduğu iddia ediliyor.

KİMLERİN ETKİSİ?

Bu dönemde, İstanbul’da görüştüğü muhafazakar çevre, ailenin bir grubunun kendisine sık sık Gazze’yle ilgili duygusal yorumlar yapması ve hatta Türkiye’nin gündemine Mavi Marmara organizasyonuyla bela eden İHH (İnsanı Yardım Vakfı) yönetimiyle yaptığı görüşmelerin etkisi olduğu anlatılıyor. Bunları aktaranlar AKP’liler; ne kadar doğrudur bilinmez, ama devlet politikasına, devlet dışı unsurların yön verdiğini düşünmek bile rahatsız edici.

TOPARLAMA ÇABASI

Erdoğan’ın Hamas çıkışından sonra, Türkiye’nin arabuluculuk pozisyonunu yeniden kazandırmak için çabalar sürüyor. Bu konuşmanın kabinedeki etkilerine ilişkin değerlendirmeler yapılıyor. En çok etkilenenlerin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve ekonomideki krizi atlatmaya çalışan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olduğunu daha önce yazmıştık. Bu ikilinin topu buradan çevirmek için uğraştığını biliyoruz ama işleri zor.

İŞİN ASLI

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Gazze kriziyle ilgili yakın çevresine yaptığı değerlendirmelerde, konunun bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylediğini biliyoruz. Fidan’ın Hamas’ın arkasındaki güç, aldığı kararı destekleyen ülkeler konusunda farklı değerlendirmeler yaptığı, İran ve Rusya faktörünün önemli olduğunu anlattığı belirtiliyor.

ASKER GÖNDERME YOK

Türkiye’nin bölgeye asker göndermesine gelince. Kesinlikle söz konusu değil. Böyle bir faaliyetin ancak BM çatısı altında çok uluslu gücün bir parçası olarak gerçekleşebileceğine dair değerlendirmeler yapılıyor. Ayrıca, bu yaklaşımın gerçeklikten uzak olduğu, lojistik açıdan da mümkün olmadığı belirtiliyor. Gazze’ye ulaşmasının ne coğrafi ne de çevre ülkelerle ilişkiler açısından mümkün olmadığı paylaşılıyor.

ŞİMŞEK ZOR DURUMDA

Bakan Şimşek’in resmi açıklamalarda durumu toparlamaya çalışan sözlerine karşın endişeleri biliniyor. Gazze savaşının ve yapılan açıklamaların ekonomik krizle mücadeleye darbe vurduğu, artan faizler nedeniyle Türkiye’nin dış borç primine en az 5 puan eklediğini dile getirdiğini belirtelim. Ayrıca iktidarın İsrail’le tüm ilişkilerini askıya aldığı yolundaki haberlere rağmen enerji ve ticaret anlaşmalarının aynen sürdüğü, AKP’de de konuşuluyor. Zira farklı kaynaklardan buna ilişkin bilgiler de geliyor.

Türkiye’nin çıkarlarının göz ardı edilerek, yerel seçimler, taban kaygısı ve duygusallıkla atılan adımların hem ekonomik hem de dış ilişkiler açısından getirdiği faturayı, daha çok konuşacağız anlaşılan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nuray Babacan Arşivi