Hiç aralıksız seçim konuşan başka bir ülke yoktur. Daha genel seçimin sonuçları toplumsal açıdan analiz edilmeden yerel seçim potasına girdik. AKP hiç bekletmeden, belediye başkanlığı CHP’de bulunun 11 ili almak için özel çalışma başlattı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başta İstanbul ve Ankara olmak üzere CHP’de olan illerle için özel ekip oluşturduğunu belirtelim.
AKP'nin CHP planı
Seçim yenilgisinin CHP’de büyük bir sancı yaratması kaçınılmazdı. Bundan bir ay kadar önce, bu olasılıkları aynen geliş sırasına göre yazmış biri olarak, burada yazacaklarımın daha çok CHP yönetimini ilgilendirmesi gerektiğini özellikle belirtirim.
Hedef 11 ili almak
Biliyorsunuzdur, AKP, yerel seçimlere kadar büyük kongresini yapacak. Plan, Kasım’da büyük kongre yapılacak şekilde bir takvim yapmak. Yani, yeni vitrinle seçime gidilmesi planlanıyor. Hedef çok net. CHP’nin elindeki 11 büyükşehir belediyesini, özellikle de Ankara ve İstanbul’u almak. Bu, seçimin hemen ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkalığında yapılan toplantılarda konu oldu.
İstanbul'a özel ilgi
Şimdi, Erdoğan’ın kurdurduğu özel ekip, 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta bu illerden çıkan sonuçları sandık sandık analiz edecek. Sandık seçmen listeleri baz alınarak, daha önce AKP’ye oy verdiği düşünülen, ama son seçimlerde partiden uzaklaşmış veya sandığa gelmemiş isimlerle temasa geçilecek. Erdoğan, özellikle İstanbul konusunda takıntılı. Son seçimlerde İstanbul’daki bazı ilçelerde oy kaybının nedenleri araştırılıyor. Cumhurbaşkanına detaylı bir rapor sunulacak.
Her şey yerel seçimlere göre
AKP’deki öncelik kesinlikle yerel seçimler. Ancak bunun için önce genel seçimlerdeki vaatleri için gerekli kaynağı yaratmak, ardından yerel seçimler vaatlerini finansa edecek yeni kaynak bulmak gerekecek. "Asgari ücret düzenlemesi, bayram ikramiyesi, kamu çalışanlarına zam, emekli maaşlarına artış, öğrencilere eğitim harçlığı" derken ekonomik dengeleri oluşturmaktan sorumlu bakan Mehmet Şimşek’i zor günler bekliyor.
Öncelikli üç gündem
AKP’nin gündeminde 3 önemli konu var:
1- Ekonomik dengeleri yeniden oluşturmak. Bunu yaparken, emeklilere daha önce ödedikleri primlere göre kademeli bir refah payı verilmesi, memur maaşları artışına ilişkin yasal düzenleme, tüm bunlarla birlikte, EYT ve deprem maliyetinin bütçeye etkisi ve ek bütçe zorunluluğu.
2- Anayasa değişikliği. Anayasa değişikliği kapsamında cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine paralel bazı değişiklikler yapılacak. Değişiklik önerisine muhalefetin nasıl dahil edileceği, çalışmaların hangi yöntemle yapılacağı tartışılıyor. Bunun için bir komisyon kurulabileceği ya da Cumhur İttifakı'nın kendi teklifini hazırlayıp gündeme taşıyabileceği belirtiliyor.
3- TBMM içtüzük değişikliği. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş daha önceki başkanlar gibi yeni bir içtüzük yapılmasının gerektiğini söyledi. Anayasa ve İçtüzük değişiklikleri öyle çok masum düzenlemeler olmayacak. AKP, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini daha rahat kullanmak ve parlamentonun zaman zaman yarattığı bağlayıcılığı ortadan kaldırmak için yeni avantajlar yaratmak isteyecek.
Her ne kadar AKP’liler, “amacı, meclisin komisyonları ve alt komisyonlarının daha verimli şekilde çalışması, etkin bir zaman planlaması yapması, grup başkanlarının, grup başkanvekillerinin sorumluluk olarak bu çalışma sistemine müdahil olabilmesine olanak yaratmak, Meclis’in gündeminin sağlıklı şekilde yürütülmesini planlamak” dese de geçmiş tecrübeler, muhalefetin etkisini azaltmaya yönelik sonuç doğuracağını gösteriyor.
Dolayısıyla yeni dönemde, yeni hükümet ve yeni Meclis, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insanlarına refah ve huzuru için nasıl bir sınav verecek göreceğiz…
