Nuray Babacan
Yüreklerimizde deprem yangını İHMALLER VE İHTİMALLER
Çok önemli sandığımız konuların, saniyeler içerisinde anlamsız ve kıymetsiz kaldığı günleri yaşıyoruz. Yüreklerimizi yakan depremin yarattığı acı ve keder dışında hiçbir şeyin önemi kalmadı. Geriye kalan, “Ne yapılabilir, ne yapılmadı, bundan sonra ne olacak” soruları. Öylesine kaotik bir ortam var ki, bu sorulara yanıt verecek birilerini bulmak bile zor. Olsa olsa, bu noktada ‘ihtimalleri ve ihmalleri’ konuşabiliriz. Bundan sonra nasıl rehabilite olacağız, ihmali olanları konuşabilecek miyiz, peki ya seçimler ne olacak?
Şunu belirtmeliyiz ki siyaset, iktidarı, muhalefeti şu anda sadece sahada olup bitenlere kodlanmış durumda. Bir ay sonrasının olasılıkları bile sadece ‘olsa olsa’ mantığıyla değerlendiriliyor. Yani bu konuda ne bir toplantı, ne bir karar var. Ancak, işin uzmanı olan siyasetçilerin, olasılık değerlendirmelerini aktarmak istedik…
*İktidar kanadı deprem bölgesine yardımlar konusunda gerektiği gibi organize olunmadığı görüşüne karşı, depremin büyüklüğüne, sahanın genişliğine dikkat çekiyorlar. Liyakatsız ve yetersiz yöneticilere ilişkin eleştirileri dinlemekle birlikte, kısa sürede bu boşlukların doldurulacağını iddia ediyorlar. Sorunun alt yapı yetersizliğinden kaynaklandığını, bunun da depremin yıkıcı gücünden kaynaklandığını öne sürüyorlar. AKP yönetiminin illerde görevlendirdiği milletvekillerinin 48 saat süreyle deprem bölgelerine ulaşamamış olmaları da buna bağlanıyor. Organizasyon yetersizliği ve insan unsurundan kaynaklanan sorunların tek tek çözüleceği savunuluyor.
*14 Mayıs’ta planlanan genel seçimin durumu konusunda tabii ki karar mercilerinde bir değerlendirme henüz yapılmadı. Ancak partinin karar vericileri, olasılıkları aktarıyor. Bu konuda daha önce basına yapılan değerlendirmeler de bu çerçevede ele alınıyor. Örneğin, 14 Mayıs’ta seçim olasılığının ortadan kalktığı ifade ediliyor. 10 Mart’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim kararı almayacağı konuşuluyor. En iyi olasılık seçimin 18 Haziran’a normal takvimine kalması olarak değerlendiriliyor.
*Ancak bu konuda da ciddi zorluklar bulunuyor. Örneğin bir seçim için en uygun seçim takvimi üç ay önceden başlıyor. Türkiye’nin 45 günde seçim yaptığı da biliniyor. Yani en iyi olasılıkla sürecin 18 Haziran seçimi için 18 Mart’ta ya da daha kısa bir takvimle nisanda başlatılması gerekecek. Ancak, depremin yarattığı hasarın büyüklüğüne ve 10 ilde organize olmanın zorluğuna işaret ediliyor. Bugünden bakıldığında 18 Haziran seçimi bile çok zor görünüyor.
*Takvim sıkıştırılsa bile, bu bölgelerde insanların normal yaşamlarına dönmesi çok kolay değil Sandık kurmak ayrı bir zorluk. Bütün bunların yapıldığı kabul edilse bile, bu kez de 10 ilin dışına taşınan nüfusun, seçim için organize edilmesi gerekecek. Şimdiden bu illerdeki vatandaşların üçte biri deprem olmayan bölgelere taşınmaya başladı. Onların nerede ikamet edecekleri, gittikleri illerde kalıp kalmayacakları çok önemli. Kişilerin bulundukları bölgelerde oy kullanmalarına olanak yaratılsa bile bunun için bir dizi yasa çıkarmak gerekecek. Örneğin bulundukları bölgelerde kimlikle, kendi illeri için özel sandık kurulması gerekebilecek.
*Gelelim seçimin ertelenmesine. Anayasa maddesi çok açık olduğu için savaş hali dışında seçim ertelenemiyor. Bunun için anayasa değişikliği gerekiyor. Cumhur İttifakı’nın sayısı yeterli olmadığı için muhalefetin desteğine ihtiyaç var. Muhalefetin, iktidarın nasıl yöneteceğini bilmediği bir anayasa değişikliğine oy vermesi bugünden zor görünüyor. Yakın geçmişteki kötü örnekler ve kötü uygulamalar sıralanıyor. Olasılıklardan biri Anayasa’ya konulacak bir geçici hükümle seçimin süreli yani en fazla üç ay ertelenmesi olabilir ki, buna evet demek bile iyi bir analize muhtaç. Bugün itibariyle kimse o noktada değil.
*Siyasetçiler, 14 Mayıs tarihini, 60-70 bin kişinin hacdan dönmesine, şehirlerdeki kendi seçmenlerinin memleketlerine gitmeden, okullar tatil olmadan seçim yapılmasına kadar ince hesaplarla belirleyen iktidar grubunun, bu konuda da benzer hesabı yapacağını iddia ediyorlar. Yapılan yardımların ve yurt dışından gönderilen yardım paralarının nasıl kullanılacağı, bölge halkının yaraların sarılması sürecindeki uygulamalar çok önemli. Bundan sonrasında hem iktidar, hem muhalefet için önemli yeni bir sınav başlıyor.
Zira, santim santim yapılan seçim planlarının hepsi deprem enkazının altında kaldı.