Trabzon deplasmanında 10 kişi kalana kadar başa baş bir oyun oynayan ve bir topu direkten dönen Fenerbahçe, kırmızı kart gördükten sonra deplasmanda 2-0 yenildi. Böyle bakınca ben ne umutsuz ne de çok can sıkan bir durum görüyorum. Ama spor medyasının belli bir kesimi, bir hafta öncesinde yere göğe sığdıramadığı takımı neredeyse yerden yere vurdu.
Hadi bunu kabul edelim, ne de olsa dikkat çekmeye çalışan, sansasyonel yorumlar yapmak için uğraşan tonla kendine yorumcu süsü veren adam var. Ama ya peki taraftarlarımız? On gün önce takımı öve öve bitiremeyenler bir maç sonunda JJ ve oyunculara demediklerini bırakmıyor. Bizim taraftarın kendini değiştirmesi lazım, bu iş böyle olmaz. Fenerbahçe şampiyon olacaksa, hiç maç kaybetmeyecek mi? Trabzon deplasmanında 10 kişi kalıp 2-0 yenilmek facia mı? Bu takım liderin sadece 1 puan gerisinde, Avrupa’da grup lideri değil mi? Bir maç ile takıma olan güven ve inanç böyle değişir mi? Taraftarın bu kırılganlığı takıma zarar veriyor. “Biz size güveniyoruz, inanıyoruz” demekle bitmiyor maalesef, bu güveni, sevgiyi kaybedilen maçlardan sonra davranışlara dökmek gerekiyor. Bu takım başka maçlar da kaybedecek, berabere de kalacak, siz goy goy medyasına bakmayın, sosyal medyanın gargamellerine kulak asmayın. Bu hafta kral ilan ederler, öbür hafta yerin dibine geçirirler. Utanmayla pek işleri olmadığı için de, tükürdüklerini bol bol yalarlar. “Kusura bakmayın ben yanılmışım” da demezler. Bu takıma inanın, ama gerçekten inanın, skordan bağımsız inanın. Biz bu sene şampiyon olacağız. Yine söylüyorum, biz geçen hafta sonu da rahat uyuduk, bu gece de rahat uyuyoruz gerisini onlar düşünsün.
