Nuray Babacan
SANSÜR MADDESİ NEREDEN GELDİ?
TBMM, yeni yasama yılı çalışmalarına cumartesi günü başlıyor. Seçim nedeniyle bu dönem en fazla 6 ay çalışacak Meclis’in ilk işinin, Sansür Yasası olması, seçim kampanyasında ‘pozitif ve ılımlı’ dil kullanacağı iddia edilen AKP için ironik olacak.
İktidar Partisi kurmaylarının, “Sosyal medyada dezerformasyonun önlenmesi” olarak lanse ettiği teklifin hazırlık aşamasında tam da buna uygun bir metin oluşturulduğunu, “Tüm sosyal ağların Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile yasal ve mali bir muhataplık oluşturması ve vatandaşların sosyal medyadaki haklarını korunması” amacıyla hazırlanan taslak metne, son dakikada gönderilen ‘sansür’ maddesinin eklendiğini biliyor musunuz?
Sosyal medyada dezenformasyonun önlenmesiyle hiç ilgisi olmayan, direkt basın yasasında değişiklik yapılarak, “Halk arasında endişe, korku, veya panik yaratmak saikiyle yapılan haberlere yönelik 3 yıla kadar hapis cezası” öngören 29. maddenin talimatla konulduğunu, hatta parti içinde bazı AK Partili milletvekillerinin, “Teklif internet ve sosyal medya düzenlemesi olacaktı, ancak 5187 sayılı basın yasasına düzenlemeye dönüştü” eleştirileri üzerine yasa üzerinde çalışan parti yöneticilerinin, “Bu bizim taslak metinde yoktu. Sonradan yolladılar” diye İletişim Başkanlığı’nı işaret edip, savunma yaptığını duymuş muydunuz?
Muhalefetin, basın örgütlerinin ve Yargıtay temsilcilerinin, “Bu muğlak ifadelerle her basın mensubunu suçlu kapsamına sokabilirsiniz” itirazları arasında geçen dönem ertelenen teklif, yeni döneminde ilk tartışma başlığı olacak. Muhalefet partilerinin dezenformasyonu önlemekten çok medyaya gözdağı vermek olarak yorumladığı meşhur 29. maddenin akibetini hep birlikte göreceğiz. Bizim deneyimlerimiz, seçime giderayak sansür yasasıyla anılmak istemeyen iktidarın bunu bir kez daha düşüneceği yönünde. Tamamen faydacı bir yaklaşımla bu teklif, bir kez daha ertelenirse hiç şaşırmayız.
Gelelim, TBMM’nin yeni yasama döneminde siyaseti nelerin beklediğine. AKP yönetimi, bundan 15 gün önce bir çalışma başlattı. 15 Eylül’den bu yana özellikle grup başkanvekilleri, yeni yasama yılı öncelikleriyle ilgili mesailerine başladılar. Gündem, ‘zorunlu konular ve araya girecek yasalar’ diye ikiye ayrıldı.
Zorunlu olanlar, hepinizin malumu, 2023 Bütçe Yasası olacak. Belli bir takvimle seyretmesi zorunlu olan bu çalışma gereğince, yasa teklifinin en geç kasım ayında Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, aralık ayında da Genel Kurul’da yasalaşması gerekiyor. Araya bir de Anayasa Mahkemesi üye seçimi, RTÜK üye seçimi gibi takvimli işler girecek. Uluslararası ilişkilerin gerekli kıldığı birkaç uluslararası sözleşme ve asker bulundurma tezkeresi de bu takvimde yer bulacak.
NOEL BABA PAKETİ
Ama asıl önemli olan seçime hazırlık niteliğindeki torba yasa çalışmaları. AKP’nin seçim beyannamesinde göreceğimiz birçok vaadin düzenlemesi, bu torba teklifin içinde yer alacak. Daha önce bu köşede genel hatlarıyla yazdığımız sosyal yardımlar, vergi borcu ertelemeleri, SGK prim borçlarının ertelenmesi, öğrenci, emekli, yaşlılar ve asgari ücretlilerle ilgili iyileştirmeler, devlete olan borçların ertelenmesi, kamu çalışanlarına yönelik yeni avantajlar gibi ‘tam anlamıyla’ kesenin ağzını açmaya yönelik ‘Noel Baba paketini’ hep birlikte göreceğiz.
Tüm bunlar arasında, geçen dönemden bekleyen bazı tekliflerin yasalaşmasına da sıra gelecek. Ancak Meclisin, seçimin mayısta mı haziranda mı olacağına bağlı olarak mart ayının sonundan itibaren çalışması beklenmiyor. AKP yönetiminin, “Milletvekilleri listeleri açıklanana ve saha çalışmalarına geçilene kadar Meclis çalıştırılır” demelerine rağmen geçmiş seçimler gösterdi ki bundan bir randıman alınamaz. O yüzden mart sonu itibariyle yollara düşüleceğini tahmin ediyoruz.