Mesut Yeğen
Newroz’dan Sonra, Seçimden Önce
Seçimlerle ilgili olarak Newroz gösterileri muhalefete şunu anlatmış olsa gerek: HDP’nin kenarından dolanarak, üstünden atlayarak Kürt seçmenlerin desteğini almaya çalışmak beyhude olacak. Kürtlerin desteğini alarak seçimleri kazanmak istiyorsa, HDP’yi ‘oyuna’ bir biçimde dahil etmenin, HDP’yi tanımanın incelikli bir yolunu bulmak zorunda muhalefet.
Geçen seneki gibi oldu. Yine muazzam büyüklükte kalabalıklar katıldı Newroz kutlamalarına. İstanbul’dan Iğdır’a, Aydın’dan Yüksekova’ya, Kürtlerin olduğu hemen her yerde büyük bir coşkuyla kutlandı Newroz yine. Ancak galiba en az iki açıdan geçen senekilerden biraz farklı oldu bu seneki kutlamalar. İlkin, bu sene hemen her yerde soğuğa, pek çok yerde ise kara, yağmura rağmen büyük kalabalıklar katıldı kutlamalara. İkincisi, pek çok yerde toplanan kalabalıklar geçen senekilerden de büyük oldu görebildiğim, anlayabildiğim kadarıyla. Diyarbakır, Van, İstanbul, Yüksekova Şırnak, Nusaybin vb. pek çok yerden gelen görüntüler 2022 Newrozu’nun geçen senekinden de büyük ve coşkulu kalabalıklarla kutlandığını gösterdi.
Peki ne anlatıyor Newroz’un Kürtlerin olduğu hemen her yerde bu sene de büyük kalabalıklarla ve coşkuyla kutlanması? Farklı düzeylerde farklı şeyler, farklı muhataplara ayrı şeyler tabii ki. Birkaçına dair bir şeyler söylemeye çalışayım.
Devlete, İktidara Anlatılanlar
Newroz gösterileri devlete birkaç şey birden anlatıyor. Kürtlere, Kürt meselesine, HDP’ye, yakın geleceğe dair. Kürtlere, Kürt meselesine dair anlatılan şu: 6-7 senedir devrede olan yaygın baskı siyasetine karşın Kürtlerin, Kürtlüğün siyasi ve kültürel biçimlerine çekilme hali artarak devam ediyor. Kürtlerin sürekli sokakta olmasını engelleyebilen yaygın baskı siyaseti Kürtlerin ana ulusal gövdeyle bütünleşmesine yol açmıyor. Gösterilerin Kürtlere dair gösterdiği şeylerden biri bu. Kürtler, Kürtlüklerinden, farklılıklarından vazgeçmeye niyetli olmadığı gibi, bu farklılığa gün geçtikçe daha çok gömülüyorlar. Newroz gösterileri devlete evvela bunu anlatıyor.
Bir de Kürt meselesinin kesintisiz ve aynı faillerle devam ettiğini. Kürtlerin HDP’ye olan desteğinin azalmamış olması zaten gösteriyordu ama son iki senenin Newroz gösterileri şunu teyit etmiş oldu: 1930’un ardından devreye alınan tedip siyaseti Kürt meselesinin görünürlüğünde 30, 1980 darbesi de neredeyse 10 senelik kesintiye yol vermiş, her iki dönemde de meselenin taşıyıcılarını değiştirmişken, 2015’ten sonra devreye alınan çöktürme siyaseti ne kesinti yaratabilmiş ne de failleri değiştirebilmiş durumda. 2015’ten bugüne yürüyen yaygın baskı siyasetine rağmen Kürt meselesi kesintisiz bir biçimde ve aynı faillerle devam ediyor. Newroz gösterileri devlete bir de bunu anlatıyor.
Gösterilerin HDP’ye dair anlattıklarına gelince. Fail bahsinde değinmiş oldum ama Newroz gösterileri, katılanlar HDP’li Kürtlerden ibaret olmamakla beraber, HDP’ye dair çok net bir şey söylüyor: HDP’yle seçmenleri, HDP’yle Kürt kalabalıkları arasında kuvvetli, özel bir bağ var. Kürt kalabalıklarının HDP’nin düzenlediği Newroz gösterilerine bu büyüklükte katılmaları Kürtlerin Kürtlüklerinden olduğu gibi, HDP’den de vazgeçmeye niyetleri olmadığını gösteriyor. Yukarıda belirttiğim üzere, geride kalan 6-7 senelik baskı siyasetine rağmen Kürt kalabalıkları Kürt meselesinin 2015 öncesi taşıyıcılarından uzaklaşmış değil. Newroz bir de bunu anlatıyor. Öte yandan, HDP’yle Kürt kalabalıkları arasındaki bu kuvvetli bağ, faillerle ilgili olduğu kadar Kürtlerin demokratik siyasete, yasal siyaset yoluyla temsil edilmeye verdikleri önemle, bu ikisine duydukları inançla da ilgili. Kürtler, HDP’nin düzenlediği Newroz gösterilerine bu biçimde katılarak Kürtlükte ve HDP’de ısrar ettiklerini gösterdikleri gibi demokratik siyasette, yasal siyaset yoluyla temsilde de ısrar ettiklerini gösteriyorlar. Başka bir biçimde söyleyecek olursam, Kürtler 2015 öncesinin faillerinden olduğu kadar, 2015 öncesinin araçlarından da vazgeçmeye niyetli değil. Bu da devlete HDP’nin kapatılma davası hakkında bir daha düşünülmesi gerektiğini gösteriyor olsa gerek. Belli ki, HDP kapatılsa bile Kürtler 2015 öncesinin faillerinde ve araçlarında ısrar etmeye devam edecek. Devlete anlatılan bir de bu: HDP’yi kapatmak pek bir işe yaramayacak.
Bir de bizzat HDP’nin devlete anlattığı bir şeyler var. Kürt meselesinin yakın geleceğinde olabileceklerle ilgili hem yol gösteren hem de ipucu veren bir şeyler. İzleyebildiğim kadarıyla, Newroz gösterilerinin yapıldığı hemen her yerde HDP yöneticileri hemen hemen değişmez bir şekilde şu iki mesajı verdi: 1. HDP, 2013 Newrozu’nda açıklanan ve 2015 28 Şubat’ında geliştirilip teyit edilen barış ve müzakere perspektifine sadık. 2. Barış ve müzakerede kilit aktör Öcalan olmaya devam ediyor. Her ne kadar HDP 2015’te sonra bu iki mesajı vermekten neredeyse hiç vazgeçmediyse de, bu iki mesajın 2022 Newrozu’nda ittifakla ve ısrarla verilmesinin özel bir anlamı olsa gerek. HDP şunu demiş oluyor galiba devlete: “Öcalan’ı devreye almaya hazırlanıyorsanız biz de hazırız, ancak bunu 2013-2015 perspektifiyle yapın, acul seçim hesaplarıyla değil.”
Muhalefete Anlatılanlar
Newroz gösterileri daha geçenlerde önemli bir Diyarbakır çıkartması yapan CHP başta olmak üzere, önümüzdeki seçimlerde iktidarı değiştirip, devleti yönetmeye hazırlanan muhalefet partilerine de önemli şeyler anlatıyor. Muhalefete anlatılanları iki ayrı grupta değerlendirmek mümkün: Seçimlere ve 2023 sonrasına dair anlatılanlar.
Seçimlerle ilgili olarak Newroz gösterileri muhalefete şunu anlatmış olsa gerek: HDP’nin kenarından dolanarak, üstünden atlayarak Kürt seçmenlerin desteğini almaya çalışmak beyhude olacak. Kürtlerin desteğini alarak seçimleri kazanmak istiyorsa, HDP’yi ‘oyuna’ bir biçimde dahil etmenin, HDP’yi tanımanın incelikli bir yolunu bulmak zorunda muhalefet; Newroz gösterileri biraz da buna işaret ediyor. Newroz kutlamaları devlete olduğu gibi muhalefete de şunu gösteriyor: HDP ve Kürtler kuvvetli bir aktör olarak açık ve yasal siyasetin içinde, muhataplarından uyarınca muamele görmek istiyorlar.
Bir de 2023 sonrasına dair anlattıkları var kutlamaların. Büyük kısmı devlete anlatılanlarla aynı makamda burada anlatılanlar. Anlatılan basitçe şu: Kürt meselesini ciddiye alın. 2015’ten beri maruz kalınanlara rağmen ülkenin dört bir yanında milyonlarca Kürdün bir hafta süren kutlamalara coşkuyla katılmaktan geri durmaması, devlete olduğu gibi 2023 sonrasında devlete yönetmeye hazırlanan muhalefete de şunu anlatıyor: Kürtler, Kürtlükte, kimliklerinde ısrar ediyor. Newroz kutlamaları muhalefete Kürt meselesinin sündürmekle, MHP’nin bile destek vermesi beklenen mutabakatlarla, seçmeli Kürtçe dersleriyle, bir türlü yazılmayan pedagog raporlarıyla düşünülebilir, çözülebilir bir tarafı olmadığını gösteriyor. Alınması, hazmedilmesi zor bir mesaj ama, 2022 Newroz’u bir de bu mesajı da vermiş oldu.
Muhalefete verilen bütün bu mesajları şöyle basitleştirmek mümkün aslında: Seçimleri kazanmak istiyorsanız HDP’yi, 2023 sonrasında devleti yönetmeye hazırlanıyorsanız Kürt meselesini ciddiye alın.
Bir de bize, sıradan vatandaşlara, hepimize anlattıkları var Newroz kutlamalarının, onunla bitireyim. Ahlaki bir sorunun eşlik ettiği siyasi bir gerçeği anlatıyor Newroz kutlamaları. Siyasi gerçek şu: Kürt meselesi zorla bastırılıyor, hem de neredeyse 100 senedir. Ahlaki soru da ortada: Zorla bastırılan bir meseleyle birlikte yaşamak doğru mu?