Yıllardır unuttuğumuz Fenerbahçe’yi bize hatırlatan, bütün taraftarın umutlarını arşa çıkaran Jorge Jesus Dünya Kupasından sonra yerini sanki bambaşka birine bıraktı. Dün akşam alınan 3 puana bakmayın, bizim bu sene hayranı olduğumuz Fenerbahçe’yle uzaktan yakından alakası yoktu sahadaki takımın. Jorge Jesus’u bize sevdiren farklılıklarının başında sabit bir 11’i olmaması ve birçok oyuncuyu rotasyonda kullanmasaydı. Bu sayede hem oyuncular sürekli formda kalıyor hem de rakipler oyunumuzu çözemiyordu. Lakin Dünya Kupası arasından beri aynı 11’le çok tahmin edilebilen bir oyun sergilemeye başladık. Birçok rakip de bize cezayı kesti zaten.
Aynı zamanda da tuhaf oyuncu ısrarları ortaya çıktı hocada. Mesela takımın en iyilerinden İsmail Yüksek formayı unuttu, bu Zajc ne yaptı da hak ettiği yeri bulamıyor takımda? Ya Arda’ya ne demeli? Neredeyse her hareketi, her pası doğru olan Arda’nın Mert Hakan’dan eksiği gerçekten ne? Neden asla süre bulamıyor? İrfan Can, Arda’dan daha mı çok katkı sağlıyor da çok rahat kendine yer bulabiliyor? Bu Arda’yla alıp veremediği nedir Hocanın? Jorge Jesus bu taraftara kendisini çok sevdirdi ve çok güven verdi. Ancak, bunlar ve benzeri sorular kafa kurcalamaya devam ediyor. Tüm kalbimle diliyorum ki kendisi bu hatalarının farkına varacak ve bundan 5 hafta önce bizi hem liderliğe taşıyan hem de müthiş heyecanlandıran o oyuna/formata/takıma geri döneceğiz. Haftalarca biz rahat uyuyoruz onlar düşünsün diyordum, maalesef 3 puanla kapatsak da geceyi, kafamızı kurcalayan çok soru var… Pek de rahat uyuyorum diyemeyeceğim. Sanırım rüyamda Arda’yı göreceğim bu kadar haksızlık edilen az futbolcu vardır herhalde dünyada.
