İ. Bülent Çelik

Saz çalabildiği, şiir okuyabildiği ve şakır şakır İngilizce konuşabildiği için Erdoğan tipi Cumhurbaşkanlığı sisteminin en “cool” elemanı olarak algılanan Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından İbrahim Kalın’ın, Zeytinburnu Balıklı Rum Hastanesi yangını sırasında:
“Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla yangına müdahale edildi. Gereken yapıldı ve yangın kontrol altına alındı!” şeklindeki ifadesi; Lomboz “Haftanın Lakırtısı” jürisi’ tarafından, oybirliği ile en üst sıraya yerleştirildi.
···
İkinci sırayı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ:
“Osman Kavala’nın hakkında AİHM’in verdiği hak ihlali kararını, Türk mahkemesi uygulamış ve uymuştur!” cümlesi boydan boya kapattı.
···
Üçüncülük ödülünü, Bakan Nebati “Buğday fiyatları pandemi öncesi fiyatlarının altına indi. Buna uluslararası literatürde Recep Tayyip Erdoğan etkisi denir!” cümlesi aldı. Bu durumda aynı günlerde ekmek fiyatının neden 4 TL’ye çıktığı anlaşılamadı.

GRESHAM KANUNU NEDİR?

Piyasada 200 Liralık banknotlar çoğalınca Mahfi Eğilmez “Şu 500 yıllık Gresham Kanunu tekrar ortaya çıkmış olabilir mi?” demiş!
···
Bizim ‘Gazete Pencere’ de, okura bir güzellik olsun diye Gresham Kanunu’nun ne demeye geldiğini açıklamış!
Diyor ki:
Kanun, “Kötü para iyi parayı kovar” şeklinde özetleniyor. Buna göre, nispi yüz değerleri nispi külçe içeriğinden farklı olan iki madeni para dolaşımdaysa, madeni para eritilmek üzere dolaşımdan çıkarılır.”
···
Belki siz anladınız, ekonomistler de anladı ama ben vallahi anlamadım!
Sadece ‘problemin gelişinden’ tahmin yürüttüm!
Tahminimi de sizinle paylaşayım…
Diyor ki:
25 kuruş, hurda olarak, elli kuruş ediyorsa, o para markete değil, hurdacıya kaçar!
···
“Yahu sen de şimdi başka bir şey bulamadın da kendi gazetene mi çakmaya uğraşıyorsun?” demeyin!
Müdahale edeyim ki, olay Pazartesi günü, Medya Ombudsmanı Faruk abimizin hastanesinin ameliyat masasına intikal etmeden, bizim sağlık ocağında az bi zahmetle şifa bulmuş olsun!

AMAÇ KUZU ETİNE ÖZENDİRMEKMİŞ!

Et Süt Kurumu, kuzu etinde yüzde 25 indirim yaptığını açıklayınca, satış noktalarında yüzlerce metrelik kuyruklar oluşmuş.
Kurum yetkilisi de, indirimin nedenini “hem toplumu kuzu eti tüketimine özendirmek hem de üreticiyi desteklemek” olarak açıklamış.
···
“Üreticiyi desteklemek” cümlesini anlarım da “toplumu kuzu eti tüketimine özendirmek” ibaresine takıldım kaldım!
“Toplumu kuzu eti tüketimine özendirmek!”
Diyelim ki Et Süt Kurumu başarılı oldu, kuzuya özendik!
Sonra?
···
Hani sanki ortalıkta kuzu eti kamyonla, sebilullah, bedava!..
Fakat bizim vatandaş yemiyor!
Kuzu etine yüz vermiyor! Naz, niyaz ediyor!
“Kuzu eti yimem de yimem, gaz yapıyor!” diyor..
···
Üretici de;
“Her şey yolunda, yem ucuz, ilaç ucuz, bakım ucuz ama gel gör ki yurdum insanı ‘kuzu eti sevmiyor’ diye üretimden vazgeçiyor!
···
Kardeş, siz herkesi; d0olabına eti kasaptan değil, celepten karkas olarak aldığını söyleyen, “Böylesi daha ekonomik oluyor” diyen, vatandaşa “kiloyla et almayın, gidin kuzu kestirin!” talkımı veren Büyük Birlik Partisi Başkanı mı sanıyorsunuz?..
···
Özenmek, özendirmek neymiş?
Siz hele, -artık Suriye’den ithal eder hale geldiğimiz- kuzuyu vatandaşın alabileceği fiyata bir getirin!..
Kuyruk ve hatta izdiham garantisi vermemize gerek yok!
Son altı ayda fiyatı yüzde yüz atmışken, sadece yüzde 25 indirim halinde bile oluşan yüz metrelik kuyrukları kendi gözlerinizle görüyorsunuz!
Herkes zaten “özenik durumda”, merak etmeyin!

ALEVİ AÇILIMI

Kılıçdaroğlu’nun aday olacağı henüz resmen açıklanmasa da neredeyse kesin gibi bir şey!
···
Bay Kemal’i seçim kampanyası sırasında, “Alevilik kanadından vurup indiririz” hesaplarının artık kafayı sıyırmak üzere olan toplumun çok geniş kesiminde karşılığı olmadığı anlaşılınca, “bari giderayak son bir alevi açılımı daha yapalım da artık allah ne verdiyse!” moduna girildi ve malum, portatif duvar resimli cemevi, Erdoğan ve ekibi tarafından ziyaret edildi..
···
Ancak, ziyaretin ardından alevi kesiminden gelen tepkilere, o cemevini “düşkün” ilan etmeye, federasyondan ihraç etmeye kadar varan dönüşlere bakınca, bu zorlama açılımın da hiç bir işe yaramayacağı kısa sürede anlaşıldı.
···
Bu arada, hakkında didiklenmemiş konu kalmayan buna karşın ele gelen hiçbir falsosu, defosu, bagajı bulunamayan Bay Kemal’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı sırasında giydiği gömlek bile malum medyada “Vaay bu ne pahalı gömlek!” diye haber konusu yapılmış, sonra gömleği 300 TL’ye oğlunun, doğum günü hediyesi olarak aldığı, fişiyle beraber ilgilenenlere tevdi edilmişti..
···
Yine hatırlarsınız, Güneş gazetesinde çıkan, “Kızının Ataşehir’de, milyon dolarlık dairesi var!” şeklindeki haber üzerine, kızı Zeynep Kılıçdaroğlu, “100 bin dolar verin size satayım!” restini çekmiş, Güneş gazetesi de resti görünce, ismi lazım değil, bir Residence’ta 84 metrekarelik 1+1 daire, Güneş gazetesi tarafından 100 bin dolara satın alınmıştı.
···
Şimdi o daire kaç para eder bilemem ama o gün, yani 2018 Şubat’ında, 3.80 TL’lik kurdan 380 bin TL olan Zeynep Kılıçdaroğlu’nun elindeki 100 bin dolar, ekonomi yönetiminin üstün marifeti(!) sayesinde bugün 1.8 milyon TL oldu.
Yani Kılıçdaroğlu’nun kızı Zeynep Kılıçdaroğlu’nu milyoner yaptı!
···
Yandaş medyaya bir önerim var..
“Bay Kemal’in milyoner kızı!” diye manşet atın!
Belki hadise oradan yürür!
Çünkü elle tutulur daha iyi bir şey kalmadı!..