İsrail ile Hamas savaşıyor; çocuklar ölüyor. Dehşetle seyrediyoruz; çıkışı olmayan dar bir koridorda yaklaşık 2.5 milyon Gazzeli insan, İsrail tarafından atılan binlerce ton bombanın yıktığı binaların enkazları altında dünyanın gözlerinin içine bakarak ölüme meydan okuyor!
İnsanlık, ahlak, adalet, hukuk, medeniyet Gazze’de enkaz altında kaldı.
Değişmez bir gerçek; insan, insanı öldürüyor…
İnsanlar öldürmekle tükenmez ancak, insanlık ölüyor;
İnsanların bir kısmı ölümü, öleni, öldüreni ilgisiz, boş gözlerle seyrediyor, bir kısmı öldüreni teşvik ediyor, hatta daha fazla öldürmesi için destek oluyor; ölenlerin çığlığı arşa yükselmiş olsa da insanlık, çaresiz; sanki kendi ölümünü seyrediyor, kendi kanını içerek ölen kutup ayısı gibi, kendini imha ediyor.
İnsanlık, ucu görünmeyen, uzunluğu bilinmeyen karanlık, kan kokan, bir zaman tünelinden geçiyor; hukuk, kural, adalet, ahlak, insan hakları, merhamet ve acıma duygusu kısaca tüm insanlık değerlerinin yok sayıldığı bir süreç…
“Yeni Dünya Düzeni” dedikleri; gücü yeten yetene; doyumsuz bir iştaha ile çalışan ölüm makinasına dönüşen insanoğlunun acımasızlığına bugüne kadar hiç bir tedbir geliştirilemedi, çözüm üretilemedi, uluslararası hukuk ve Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi, BM gibi kuruluşlar hak getire…
6 Ekim sabahı; barış için bir araya gelen/eğlenen insanlara Hamaslı militanların silahlı baskını ve cevaben İsrail’in Filistinlilere soykırım mahiyetinde katliam girişimi; binlerce insanın ölmesi, yaralanması, evinden yurdundan sürülmesi, özellikle çocukların kadınların ve yaşlı insanların kıyameti yaşaması, yukarıda ifade ettiğimiz “insanoğlu gerçeği”nin en yeni ve yakın örneğidir; insan insanı öldürüyor…
İsrail, 1948 yılında beri Filistinlileri öldürüyor; soykırım yapıyor, topraklarını genişletiyor; 1982’’de, Sabra ve Şatilla kamplarında Filistinlilerin katledilmesini ve “Kasap’ı” unutmak mümkün mü?
İsrail, soykırıma uğramış bir halkın soykırım yapmayı hak gören terörist devletidir. BM’nin aldığı hiçbir kararı uygulamıyor.
“Bir milleti etnik, ırki veya dinî grubu, grup niteliğiyle, kısmen veya tümüyle yok etmek kastıyla” öldürmek soykırımdır; 1948 Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesinin 2. maddesi soykırımı böyle tanımlamaktadır.
Bu gerçek ortada dururken başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere medeni dünya denilen devletler, İsrail’in kendini savunma hakkına destek adı altında İsrail’in uyguladığı katliama, hatta uluslararası hukuka göre bir insanlık suçu kabul edilen beyaz fosfor bombası ile çocuk hastahanesini vurmasına destek veriyorlar; ayrıca, İsrail’in gücü yetmezmiş gibi savaş gemilerini ve uçaklarını Doğu Akdeniz’e gönderiyorlar. Siyonist olmakla övünen ABD Başkanı Joe Biden, savaşın yedinci gününde İsrail’in saldırılarında insanların öldüğünü, savaş ahlakını/hukukunu hatırladı.
Bunun yanında, daha da kötüsü, küresel güney denilen dünyanın geri kalan ülkeleri İsrail’in Filistinlilere uyguladığı soykırım uygulamasına seyirci kalıyorlar. Beylik birkaç cümlenin dışında İsrail’in katliamı karşısında suskun ve hareketsiz kalmaları da insanlığın ölümünün en yalın örneğidir; İki yüzlülük iğrenç boyutlara ulaştı. İnsanlık Gazze’de intihar ediyor!
Türkiye’nin çırpınmaları karşılık bulmuyor ne yazık ki…
Bu savaşın birçok sebebi olabilir ancak sonuçta insanlar; özellikle de çocuklar, kadınlar ve yaşlı insanlar, savaşla ilgisi olmayan sivil insanlar ölüyor. İnsan hayatı çok ucuzladı, ölüm kolaylaştı, öldürmek kolaylaştı…
Bu durum yalnız Ortadoğu’da değil bugün bile dünyanın birçok bölgesinde benzer zulümler, ölümler yaşanıyor. Dün de yaşandı. 6 milyon Yahudi, Avrupa’nın orta yerinde Avrupalılar tarafından gaz fırınlarında yakılarak öldürüldü.
Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı işkenceye dünya sağır ve kör…
Müslüman Arakan halkına Myanmar Hükûmeti tarafından dünyanın gözü önünde etnik temizlik yapıldı. 1 milyondan fazla Arakanlı başka ülkelere gitmeye mecbur kaldı.
400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin gözü önünde en az 8 bin 372 Bosnalı Müslümanın Sırp ordusu tarafından topluca katledilmesini unutmadık.
Azerbaycan’ın Hocalı kentinde Ermeni askerleri tarafından çocuk, kadın ve yaşlı 613 Azeri Türkünün katledilmesini hiç unutmadık.
Afrika’da Ruanda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Liberya, Sierra Leone, Uganda, Sudan, Çad ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yaşanan katliamlar, insanlık için özellikle de Avrupalılar için yüzkarasıdır. Başta Fransa olmak üzere, İngiltere, Hollanda gibi Avrupa ülkeleri hala Afrikalıların kanını emiyor.
Kısacası Gazze’de insanlar ve insanlık ölüyor!
BENCE
Her gecenin bir sabahı olacaktır.
Gecenin en karanlık anı sabah aydınlığına en yakın an olan şafak öncesi vakittir; birazdan yeni umutlarla yeni bir gün başlayacaktır(!)
Zulmün ebed olması zalimin abad olması mümkün değil!
İsrail kendi sonunu hazırlamaktadır.
Ölüme meydan okuyan bir halk mağlup edilemez!
