Alaaddin Dinçer
FATİH Projesi’nin Hedefleri Milyonlarca Öğrenciye Çok Uzak
22 Kasım 2010 yılında büyük iddialar ve kampanyalar ile tanıtımı yapılarak başlatılan Asrın Projesi FATİH, gelinen aşaması itibarıyle fırsatları eşitlemek yerine, eşitsizlikleri derinleştiren bir işlev görmekte. Proje başladığı tarihten bu yana altı Bakan gitti yedincisi geldi. Gelin şimdi proje ile amaçlananlara, yapılanlara ve yapılmayanlara bir bakalım...
VİKİPEDİ’de Proje, “Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi veya Kısaca Fatih Projesi” olarak tanıtılmakta. Amaç paragrafında,
“Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki tüm öğrencilerin en kaliteli eğitimi alması ve eğitimde fırsat eşitliği sağlanması için kurulmuştur. Ayrıca Türkiye'deki okulların eğitim ve altyapı desteklerini akıllı tahta, tablet bilgisayar, kablosuz ve kablolu İnternet ve diğer teknolojik ihtiyaç desteği ile bitirmeyi hedeflemiştir. Fatih Projesi ayrıca ülkedeki öğretmenler ve yöneticilerin eğitimi amacıyla T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ve çeşitli kurumların ortaklığındaki eğitimlerin oluşturulmasında katkı sağlamıştır” denilmektedir.
MEB’in internet ana sayfasında FATİH logosu içine girildiğinde ise şu bilgiler yer almakta:
“Eğitimde FATİH Projesi, eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve okullarımızdaki teknolojiyi iyileştirmek amacıyla bilişim teknolojileri araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha fazla duyu organına hitap edilecek şekilde, derslerde etkin kullanımı için başlatılmıştır. Bu prensiplerden yola çıkarak çözümü oluştururken başarı faktörleri 5 temel esasa dayandırılmıştır:
*Erişilebilirlik: Her an her yerden, zaman ve araçlardan bağımsız olarak hizmet sunabilmek
*Verimlilik: Hedef odaklı, daha verimli çalışma ortamları ve gelişim alanları sunabilmek,
*Eşitlik (Fırsat Eşitliği): Tüm paydaşların en iyi hizmete erişilebilmesini sağlayabilmek,
*Ölçülebilirlik: Gelişimin doğru değerlendirilebilmesi için sürecin ve sonuçların doğru ölçülebilmesini sağlamak, buna göre düzgün geri bildirim verebilmek
*Kalite: Tüm eğitimin kalitesini ölçülebilir şekilde yükseltmek.
Bütün bu başarı faktörlerini gözeten çözüm sayesinde, fırsat eşitliği sağlanıp sayısal uçurum kapatılırken toplam kalitenin de artırılması hedeflenmiştir.
Eğitimde FATİH Projesi sadece bir donanım veya eğitim projesi değildir. Bu nedenle, Eğitimde FATİH Projesi çok boyutlu bir hizmettir ve ülke ekonomisini dinamik kılmada oldukça büyük bir öneme ve yere sahiptir.
1. Kapsamı itibarı ile bu proje,
Yurtiçi üretimin ve katma değerin artırılması, Daha önce yurt içinde üretimi bulunmayan ürünlerin üretilebilmesi,
Yeni teknoloji ve ürünlere yönelik araştırma-geliştirme faaliyetlerinin yapılabilmesi,
Tüm okul dersliklerine yerleştireceği bilişim teknolojisi donanımı, yazılımı, ağ altyapısı ve internet erişim imkânı, e-içerikleri,
Öğretmenlere ve öğrencilere verilecek e-kitabı, Genç girişimcilik ruhunu geliştirmesi,
2. Eğitimde FATİH Projesi 21. yüzyıl vatandaşlığı becerileri olarak tarif edilen,
Teknoloji kullanımı, Etkili iletişim, Analitik düşünme, Problem çözme,
Birlikte çalışma ve işbirliği gibi becerileri geliştirerek öğrencilerimizi edilgen olmaktan çıkaracak ve eğitimde fırsat eşitliğini geliştirecektir.
3. Bu projeyle bilgiye erişimin kolaylaşması için bütün okullarda “bilişim teknolojileri sınıfı” oluşturularak, çeşitli donanımlar sağlanarak öğretmen ve öğrencilerimizin teknolojiye erişim imkanlarının artırılması hedeflenmektedir.”
(Diğer bilgilerin devamı için bakz. MEB Web Site Ana Sayfa FATİH)
SİSTEMİN AKIBETİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA DA YAPILMIYOR
Proje başladığında ortaöğretimden başlayarak bütün öğrenci ve öğretmenlere tablet bilgisayar dağıtılacağı vaat edilmiş, 2010’dan 2019’a kadar 9 yılda 1 milyon 437 bin 800 tablet dağıtımı gerçekleştirilmiştir. 2019 Kovid 19 pandemi döneminde 681 bin 307 tablet, 2022 yılının Ocak ayında ise kronik rahatsızlığı nedeniyle yüz yüze eğitime devam edemeyen öğrencilere 6 bin 500 tablet bilgisayar seti verilerek dağıtılan toplam tablet bilgisayar seti sayısı 2 milyon 125 bin olmuştur. Proje başladığında hedefler arasında tablet bilgisayar dağıtımı bulunmasına ve 2013-2015 yılları arasında 1 milyon 437 bin 800 tablet dağıtılmasına rağmen, projenin güncellenen hedefleri arasında tablet bilgisayar dağıtımı yer almamaktadır. Ayrıca, dağıtılan tablet bilgisayar setlerinin akıbeti ile dağıtımın neden durdurulduğuna dair bugüne kadar herhangi bir resmi açıklama da yapılmamıştır.
AKILLI TAHTADA DA DURUM PARLAK DEĞİL
Tablet Bilgisayar Seti dağıtımında durum böyleyken, Akıllı/Etkileşimli Tahta kurulumunda da maalesef tablo pek parlak görünmemektedir. Proje kapsamına alınan 47 bin 722 okulun %57,35’i bu teknolojiden yararlanırken, %42,65’i hala bu teknolojinin kendilerine sağlayacağı olanakları/fırsatları beklemektedir. FATİH Projesi il bazında gerçekleşen yatırımların Türkiye Haritası üzerinde gösterilen verilerine bölgesel bazlı bakıldığında okullara kurulum sıralaması oranları; Marmara Bölgesi %71,49 ile ilk sırada yer alırken, bu bölgeyi İç Anadolu Bölgesi %66,88 ile takip etmekte. Ege Bölgesi %63,11, Karadeniz Bölgesi %60,99, Akdeniz Bölgesi %60,49, Doğu Anadolu Bölgesi %39,88 oranıyla üç, dört, beş ve altıncı sırada yer alırken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ise %38,60 ile sıralamayı son sırada tamamlamakta. Şanlıurfa 1540, Diyarbakır 970, Van 1012, Erzurum 477, Mardin 696, Ağrı 640, Batman 316, Adıyaman 421, Şırnak 489, Siirt 259 illeri kurulumun az sayıda yapıldığı son iki bölge iller olarak öne çıkmakta. Okul sayısı binin üzerinde diğer bölgelerde olan illerde kurulum yapılmayan okul sayısının, İstanbul 644, Ankara 414, İzmir 456, Bursa 324, Adana 333, Antalya 474, Konya 499, G.Antep 423, Hatay 460,K.Maraş 486 olduğu görülmekte. Bilgi Kaynağı,
EŞİTSİZLİĞİN DERİNLEŞTİĞİ YOLDA İLERLENİYOR
Sonuç olarak, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün İnternet sitesinde yer verilen ihale ilanına göre, Ocak ayında 10 bin akıllı tahta ilanına çıkılmış. Bu sayı eğer her yıl için planlanan sayı ise, kurulum yapılmayan 21 binden fazla okulun, dolayısıyla bu okullarda okuyan milyonlarca öğrencinin daha uzun yıllar bu teknolojinin yarattığı fırsatlardan yararlanması olanaklı olmayacak. Ekonomik koşulların olabildiğince ağırlaştığı, en ucuz tablet bilgisayar setinin 15 bin lirayı bulduğu günümüz ekonomik koşullarında milyonlarca öğrenci bu olanaktan da yoksun kalacak ve bu durumda fırsatlara eşit erişimi olumsuz yönde etkileyecek. Ayrıca teknik olarak arıza yapan kurulumların maliyetleri de büyük rakamlar tutmakta. Okullar bu masrafları da velilere fatura etmekte. Nereden bakarsak bakalım sonuçta ülkenin eğitim sistemi yurttaşlar için daha maliyetli olma durumunun ve eşitsizliklerin her geçen yıl derinleştiği bir yolda ilerliyor. O nedenle, FATİH Projesi ile ulaşılması hedeflenen amaçların gerçekleşmesi hayalden öte bir anlam taşımıyor. Böyle giderse, asrın projesi olarak sunulan FATİH Projesi ne eşit fırsatlar yaratacak ne de öğrencilerin teknoloji okur yazarı olmasını sağlayacak. Bu sistem içinde eşitsizlikleri dün de taşıyordu, bugün de taşıyor, bu anlayış ile devam edilirse yarın da taşıyacak. Buradan yetkilileri uyarıyor ve diyorum ki, okullar teknoloji çöplüğüne dönüşmeden gerekli önlemleri almalısınız. Eğitimde öğrencilere gerçek anlamda eşit imkanlar / fırsatlar sunmalısınız. Milyonlarca öğrenci için dezavantaja dönüşmüş projeden yararlanamayan öğrenciler için adımlarınızı hızlandırmalısınız.