Tolga Balcı
Bahçeli'nin eski koruma müdürü de Yenidoğan çetesi iddianamesinde sanık: Bir bebeğin ölümü ile suçlanıyor
Tolga Balcı
İstanbul'da, 112 Acil Servisi’nde çalışan ambulans şoförleri ile ortak hareket ederek, bebek hastaları anlaşmalı oldukları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine gönderip haksız kazanç edindikleri ve bazı bebeklerin ölümlerine neden oldukları ortaya çıkan 22'si tutuklu, 47 şüpheli hakkında, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame tamamlandı.
İddianame kamuoyunda büyük yankı uyandırırken hazırlanan 494 sayfalık iddianamede ise yok yok.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı Y.E'nin makam odasında kendisini müsteşar olarak tanıtan ve AKP’li bir çok isimle fotoğrafları bulunan çete üyesi Mustafa Kemal Zengin tarafından tehdit edilmesinden sonra şebekenin siyasi ayağı var mı soruları akıllara geldi.
Zengin, savcıyı tehdit ederken “bunlar geçmişte MHP’nin kullandığı isimler, papa suikastını yapan timlerden” sözleri dikkat çekmişti.
Tam bu noktada Yenidoğan Çetesi olarak bilinen ve örgütün liderliğini yaptığı öne sürülen Doktor Fırat Sarı ile konuşmaları yansıyan TRG hastanesi Genel Müdürü Murat Mantuş’un MHP ile olan ilişkisi dikkat çekici..
Mantuş’un Polis Akademisi’nden mezun olduktan sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Koruma Müdürlüğünü yaptığı ortaya çıktı. Mantuş, 1997 ile 2003 yılları arasında koruma müdürlüğü görevini üstlendi.
Mantuş’un ilerleyen yıllarda da MHP ile ilişkileri devam ettiği sosyal medya paylaşımlarında görülebiliyor. MHP’li yöneticilerle poz vermeye devam etmiş.
Zengin’in Mantuş referansı ile mi savcıyı tehdit ettiği ve bu sözleri söylediği bilinmiyor ancak çete içinde yer alan kişilerin siyasi bağlantıları tam olarak iddianameye yansıtılmış değil.
Mantuş savcıya verdiği ifadesinde MHP’deki görevi hariç tüm bilgileri aktarmış.
Peki Mantuş hakkındaki suçlamalar neler?
Murat Mantuş, iddianameye göre ihmali davranışla kasten adam öldürme, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlamasıyla yargılanıyor.
Savcılığın hazırladığı iddianameye göre Murat Mantuş'un yöneticiliğini yaptığı hastanede doktorsuz şekilde yoğun bakım çalıştırdığı ve bu ihmali nedeni ile bebek Kadan'ın hayatını kaybettiği ve ihmali davranışının bebek Kadan'ın ölümüne sebep olduğu vurgulanıyor.
İddianamede Mantuş’un görevini ihmal edip ihmalli davranışla kasten öldürme suçunu işlediği, böylelikle müdürü olduğu hastanenin yenidoğan yoğun bakım servisinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastalarında basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK'ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği ifade edildi.
Bebeklerin akciğer grafikleri üzerinde oynamış
Ayrıca iddianamenin Murat Mantuş'a ayrılan bölümünde Mantuş’un talimatı ile hastanede çalışanların hastalara ait tedavi evraklarını usulsüz şekilde doldurduklarını, yenidoğan ünitesinde tedavi gören bebeklere ait akciğer grafikleri üzerinde oynama yaparak SGK'ya daha fazla maliyet gösterip para alabilmek adına entübe grafiklerini normal hastaların grafikleri olarak eklediklerini, bunun talimatını çalışanlara Murat Mantuş ve Fırat Sarı'nın verdiğini, denetimler yüzünden Murat Mantuş'un Fırat Sarı'ya senet imzalattığını beyan ettiği, Enes Kaan Bölükbaş'ın savcılık ifadesinde hastanede prim usulü çalıştığı için maaşı ile birlikte para yattığını, bu paraları bazen Murat Mantuş'a götürdüğünü beyan ettiği iddia edildi.
Tapelerdeki korkunç gerçek
TRG hastanesi Genel Müdürü Murat Mantuş ile Fırat Sarı arasında geçen bir görüşmede Mantuş’un yoğun bakımda hayatını kaybeden ve gerekli tedavi uygulansa yaşayabileceği bizzat yine tapelere yansıyan konuşmalardan anlaşılan Suriyeli bebek hakkında aileye açıklama yapan Dursun Eryılmaz’ın aileye kurumun menfaatine olmayan bir açıklama yaptığını söylediği iddia edildi. Mantuş, örgüt lideri Fırat Sarı’dan Doktor Dursun Eryılmaz’ın uyarmasını istediği de tapelere yansıdı.
Konuşma ise şöyle:
FIRAT SARI : alo
MURAT MANTUŞ : fırat kardeş bişey ricam etcem sana
FIRAT SARI : tabi abi buyur abi
MURAT MANTUŞ : şu dursun hoca ailelerle çok muhatap olmasın abi
FIRAT SARI : aynen aynen abi
MURAT MANTUŞ : geçen biliyosun bi tane bi sıkıntılı bi çocuğumuz olmuştu
FIRAT SARI : he he aynen haberim var ... figen hanımın yanına ben gitmek istedim ama müsait
değildi
MURAT MANTUŞ : ama şimdi bak demiş ki bunu demiş eğer demiş ıı sizin demiş kadın
doğumcunuz demiş tespit etseydi demiş belki demiş anne karnındayken demiş şey yapardık falan
FIRAT SARI : uff
MURAT MANTUŞ : şimdi böyle bişey yok abi şimdi hocam bak yanımda daha önceden iki sefer
demiş ki bak sizin bu demiş bu çocuğunuzun şeyi var yani bunu bi detayı ultrasona ikinci derece
ultrasona götürün yani çocuğunuza baktırın dosyasında var bi takım tetkikler istedik aile bunu
yaptırmamış he yaptırsaydı nolurdu zaten bu tip çocuklar yani yaşamıyo biliyosun yani
FIRAT SARI : yine yaşamayacaktı aynen aynen evet
MURAT MANTUŞ : daha önceden tespit edilebilirdi şu olurdu bu olurdu
FIRAT SARI : yine yaşamayacaktı evet
MURAT MANTUŞ : bak kardeşim dursunun bu şekilde bizim kurumu yani kuruma zarar bu
ondan sonra
FIRAT SARI : ben figen hoca orada mı abi
MURAT MANTUŞ : efendim
FIRAT SARI : şey doktor hanım orda dimi yanınızda
MURAT MANTUŞ : yanımda yanımda figen hanım yanımda yani bak
FIRAT SARI : bende yani ben yanına gittim konuşmak istedim ıı müsait değildi çok özür ben
onu
MURAT MANTUŞ : yani bak o a diyo ki
FIRAT SARI : aynen bende
MURAT MANTUŞ : şimdi ben diyo aileye ben beni diyo aileye doğramışlar diyo şimdi bende
aileyi çağırdım diyo bunları söylesem diyo dursun bey napıcak diyo
FIRAT SARI : evet
MURAT MANTUŞ : yani anladın mı
FIRAT SARI : yo yo çok haklı abi figen hanım çok haklı ben zaten konuştum haberi var
MURAT MANTUŞ : yani bunu dursunu bi uyar kardeşim yani böyle bi
FIRAT SARI : tamam abi haberi var zaten ben
MURAT MANTUŞ : kurumun menfaatine olmayan bi açıklama yapmış kendisi
FIRAT SARI : gerek yok he he
MURAT MANTUŞ : yani orda doğrusunu söylese yeterli bizim için olur mu bak yani
FIRAT SARI : tabi tabi abi gerek yok yani
MURAT MANTUŞ : doğrusunu söylese yeterli diyorum
FIRAT SARI : tamam
Avukatından açıklama: MHP ile bağdaştırılması kabul edilemez
Haberimizin ardından Murat Mantuş’un avukatı Hatice Ayça Ergin, haberin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu söyleyen bir açıklama gönderdi.
Ergin, “Murat Mantuş’un kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Nitekim henüz yargılamaya devam ediliyor olması ve yargılama sonunda suçsuz bulunması kuvvetle muhtemel bir kişiyi Milliyetçi Hareket Partisi ile bağdaştırarak olayı siyasi bir malzeme yapılmaya çalışılması kabul edilebilir bir durum değildir, bu konudaki hukuki haklarımızı saklı tutuyoruz. Öyle ki bu haber henüz suçu ispatlanmayan müvekkilin adının karalanmasını ve haksız bir şekilde kamuoyunda suçlu gibi gösterilmesine yol açmaktadır” ifadelerini kullanarak haberin kaldırılmasını istedi.
CHP’li Meclis üyesi de var
Öte yandan CHP’li bazı isimler de iddianamede yer alıyor Hazırlanan polis fezlekesinde Medilife Beylikdüzü Hastanesi ve hastanenin başhekimi Ahmet Atilla Yılmaz da yer aldı. Yılmaz, CHP Beylikdüzü Meclis üyeliğinin yanı sıra İBB'nin Sağlık ve Salgın Hastalıklar Komisyonu'nda yer alıyor.
Duvar’dan Tuğba Özer’in haberine göre fezlekede Yılmaz'ın ifadesinde Medilife Hastanesi'nin ve şahsının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek, Beylikdüzü Medilife Hastanesi'nde Başhekim ve Genel Cerrahide çalıştığını, Beylikdüzü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ve İBB Meclis Sağlık Komisyon Başkanı olarak görev yaptığını söyledi. Yılmaz, aynı soruşturmada adı geçen şahıslardan Ceren Hatice Kırım'ı Beylikdüzü Medilife Hastanesi'nde hemşire olmasından, Şeyhmus Çelik isimli şahsı ise Esenyurt Devlet Hastanesi'nde birlikte çalıştığından tanıdığını söyledi. Yaşanan skandallardan haberdar olmadığını söyleyen Yılmaz çete üyesi hemşirelerin işine son verdiklerini söyledi.