Nuray Babacan
ASKERİ YÖNETİM, ASKER BAŞHEKİM
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın aylar önce ilk açıklamasıyla dikkat çeken askeri hastanelerin yeniden açılması konusu, ete-kemiğe bürünme yolunda hızla ilerliyor. Bu konuda iki bakanlığın ortak çalışma başlattığı biliniyor. 32 askeri hastanenin yeniden açılmasını amaçlayan çalışmada, bu kurumların Sağlık Bakanlığı’na bağlı kalmaya devam etmesi, ancak yönetiminin ve başhekimin asker olması formülü tartışılıyor. Bu noktaya nasıl gelindiği ve hangi adımlar atıldığını aktaralım size…
15 Temmuz askeri darbesinin hemen ardından 32 askeri hastanenin neden öncelikli kapatılan kurumlar arasına alındığı o dönemde de tartışma konusu olmuştu. Bu kurumlar, Sağlık Bakanlığı’na bağlanıp, GATA da Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne dönüştürüldü. Kısa bir süre sonra da askeri sağlık personeli yetiştirilmesiyle ilgili zafiyetler ortaya çıkmaya başladı. Özellikle savaş cerrahisi ve anında müdahale konusunda yetiştirilen askeri doktorların yeterli olmadığı konusu gündem oldu.
Pek kimse bilmese de bu süreçte özellikle operasyon bölgelerinde acil müdahale için 4 askeri hastane sessizce faaliyete geçti. Milli Savunma Bakanı Akar, bu konudaki talebini TBMM’deki bütçe konuşmasında bir kez daha yineleyince, CHP ve MHP’den de destek gördü.
Tabii bunlar olurken iktidar partisi yöneticileri, yaptıkları düzenlemenin bir zafiyet yaratmadığını anlatmaya çalıştılar. GATA’nın yönetimini devralan ve rektörlüğünü AKP’li eski siyasetçi Cevdet Erdöl’ün yaptığı Sağlık Bilimleri Üniversitesi yöneticileri, halen 870 askeri öğrencinin eğitiminin sürdüğünü, bunlardan 600’ünün doktorluk eğitimi aldığını, diğer öğrencilerin askeri hemşire, sağlık personeli ve teknisyen eğitimi gördüğünü, son 5 yılda alınan askeri öğrenci sayısının yüzde 20 arttığını dile getirdiler.
Ancak, bütçe görüşmelerinde ortaya konulan veriler, askeri hastaneler kapatılmadan önce 2 binin üzerinde olan doktor sayısının yarıdan fazla gerilediği gösterdi. Sadece bakan değil, bakan yardımcıları da askeri sağlık personeli açığının vahim bir noktaya ulaştığını itiraf etmek zorunda kaldılar.
Aylar önce başlayan tartışmaların ardından, Milli Savunma Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı bürokratları askeri hastanelere yeniden dönülmesi durumunda statülerinin ne olacağı konusunda çalışma yapmaya başladılar. Bu bilgi, Milli Savunma Bakanı Akar tarafından da doğrulanırken, kapalı kapılar ardında bunun formülü tartışılıyor.
Edindiğimiz bilgiye göre, taslak çalışmada, bu hastanelerin yeniden açılması durumunda Sağlık Bakanlığı’na bağlı kalması ve tek çatıdan yönetilmesi, ancak hem yönetiminin hem de başhekimim askeri personel olması konusu ele alınıyor. Bu formatın MSB tarafından kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin kuşkular var. Teklif, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katıldığı toplantıda değerlendirildikten sonra netleşecek. MSB’nin eskiden olduğu gibi hastanelerin kendilerine bağlı olmasında ısrarcı olacağı konuşuluyor. Bakanın bu işin peşini bırakmayacağı dile getirilirken, teklifin seçim sonrasına kalabileceğini iddia edenler de bulunuyor.
Bakan Akar’ın bütçe konuşmasında pek dikkat çekmeyen başka bir ifadesi de kapatılan askeri mahkemeler konusunu ‘yeniden şekillenecek’ çalışmaların arasında sayması. Bu konu daha önce hiç tartışılmadığı gibi, AKP yönetimi için de sürpriz oldu. Akar’ın, “… zaman geçtikçe, her şey yerli yerine oturdukça bu askerî yargı da, askerî hastaneler de bir şekilde şekillenecek…” sözlerinin şimdilik AKP’de karşılığı yok.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın aşamalı planı işleyecek mi? Göreceğiz…