Keyifsizlik konusunda neredeyse rekor kıracak bir maç izledik. Ama bu yoğun tempoda, iki ayaklı bir maçtan fazlasını beklemek manasız olurdu. Zaten herkesin aklı hala ligde. Sanırım bütün taraftarlar Beşiktaş’ın Galatasaray’ı yenmesinden sonra, “ah Eze'nin golünü yemesek acaba neler konuşuyor olurduk şimdi?” diye içlenmişlerdir. Sanırım bu ruh hali oyuncularda da var ve bu yüzden böyle tatsız bir maç izlettiler.
Bu sene rakip takımlar bize puan tablosunda bir hayli öne geçme şansı tanısa da ne yazık ki hiçbirini değerlendiremedik. Uzağa gitmeye gerek yok, İstanbulspor maçı, bir facia olan BJK mağlubiyeti çok yakın zamandan yaşanan örnekler. Bu iki maçı kazansak şu an durum bambaşkaydı. Üstüne üstlük bu maçları kazanmak işten bile değildi. Olmadı ama...
Biz Fenerbahçeliler alışkınız böyle şanssızlıklara. Hatta derbiye aynı puanda gidip kaybetsek bile bize çok fazla dokunmaz. 50 pozisyonun kaçtığı Trabzon faciası, Selçuk Dereli isimli hakem olduğu iddia edilen insanın tatil etmeyip bir futbol faciası yaşattığı Denizli maçı. Biz açıkçası böyle facialara alışkınız. Asıl rakip takım düşünsün, haftalardır “biz kesin şampiyonuz” diye gezip duran onlar. Ben yine rahat uyuyorum bu gece anlayacağınız.