Serhat Güvenç

Serhat Güvenç

20’nci yılında 11 Eylül yazıları - 1

Bundan yirmi yıl önce sabahın çok erken bir saatinde İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan kalkan bir yolcu uçağıyla, Amsterdam’a uçuyordum.

Schiphol aktarmalı uçuşumun asıl varış noktası Washington DC idi. Bir konferans için gidiyordum. Uçağa binmiştim ama aklım İstanbul’da kalmıştı. Zira Ukrayna’nın elindeki yarı bitmiş uçak gemisi Varyag, Boğaz’dan ha geçti ha geçecek diye bekliyorduk. Natamam bu uçak gemisini Çin “yüzer kumarhane”ye dönüştürmek bahanesiyle satın almış, Boğazlar’dan geçirmek istiyordu. Varyag’ın geçişi tarihe geçmeye adaydı. Ankara ve Pekin arasındaki pazarlıklar bitmediği için Varyag ve eşliğindeki römorkörler Karadeniz’de dolanıp duruyordu. Bindiğim uçak kalkış sonrası Karadeniz üzerine çıkar çıkmaz, Varyag’ı gördüm. Nadir bir tarihi olaya tanıklık edemeyecektim. Daha sonra başımıza gelecekleri bilmediğim için de eni konu hayıflandım.

Yapacak bir şey yok.
Schiphol’de aktarmamı yaptım. Daha büyük bir uçakla Atlantik’i geçecektik. Geçtik geçmesine de kendimizi Washington DC yerine Kanada’nın Montreal şehrinde bulduk.
11 Eylül saldırıları biz yarı yolu geçtikten hemen sonra meydana geldiği için uçağımız Avrupa’ya geri dönmedi. Normal uçuş süremizi bir hayli aştık. Pilotlar tüm ABD hava sahasının kapatıldığını anons edince, çok sıra dışı bir durumla karşı karşıya olduğumuzu anladım.
İşte o zaman bir hayli kaygılandım.
Saldırılar bize ancak iniş sırasında söylendi. O zaman dahi durumu tam kavrayamadım. Sonraki 10 gün Montreal’de zorunlu misafirlikle geçti.
En büyük endişem ben İstanbul’a dönmeden ABD’nin Afganistan’a askeri müdahale başlatmasıydı. O takdirde Kuzey Amerika hava sahası daha uzun süre kapalı kalırdı.
Korktuğum olmadı.
ABD’nin “Enduring Freedom” (Sürekli Özgürlük) adını verdiği müdahale ben döndükten bir hafta sonra başladı. Başkan Bush’a göre bu ilk perdeydi.
ABD küresel terörle savaşını başlatmıştı.
Yer ve zaman kısıtlaması olmayacaktı.
Bugünden baktığımızda ABD’nin Afganistan’a askeri müdahalesinin ne sürekli olabildiğini ne de özgürlük getirebildiğini söylemek mümkün.
31 Ağustos 2021 günü ülkedeki tüm Amerikan askerlerinin çekilişi tamamlandı.
20 yıl önce iş başında olan ve El Kaide’yi ülkesinde barındıran Taliban geri geldi.
Ortada özgürlükten eser kalmayacağı aşikâr.
20 yıla ve 1 trilyon dolara mal olan bir maceradan söz ediyoruz.
Sonuç: Sıfıra sıfır elde var sıfır.
ABD 11 Eylül saldırılarının baş sorumlusu saydığı Usama Bin Ladin’i Pakistan’da öldürdü. Eğer müdahalenin baştaki hedeflerinden biri bu idiyse, bir tek bu hedefe ulaşılmış gibi görünüyor.
Dünya 20 yıl sonra ne daha özgür ne de güvenli bir yer oldu. Hatta dünya demokrasiler için bile 20 yıl öncesine göre daha güvenli değil.
Bu hesapsızlığın sonuçlarını hep birlikte hissediyoruz.
Gelecek yazılarımda 11 Eylül’ü işlemeye devam etmeyi umuyorum.

Bu acı, tüm dünyayı değiştirdi

11 Eylül 2001 Salı günü, saldırganlar Amerikan yolcu uçaklarını kaçırdı ve New York’taki iki gökdelene çarparak binlerce kişinin ölümüne neden oldu.
Bu saldırılar sadece ABD için değil, tüm dünya için yüzyılın en travmatik olaylarından
biriydi. Ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
4 UÇAKLI SALDIRI
ABD’nin doğu kıyısında uçmakta olan dört uçak New York ve Washington’ın simgeleşmiş binalarına çarpmak için güdümlü füze gibi kullanıldı.
Uçaklardan ikisi New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin binaları olan İkiz Kuleler’e çarptı.
İlk uçak yerel saatle 08.46’da Kuzey Kulesi’ne, ikincisi de 09.03’te Güney Kulesi’ne hem de canlı yayında çarptı.
İki saatten az sürede 110 katlı iki gökdelen toz bulutu ile çöktü.
09.37’de üçüncü uçak, başkent Washington DC yakınlarındaki ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) binasının batı kısmına çarptı.
Dördüncü uçak ise yolcuların müdahalesiyle 10.03’te Pennsylvania’da açık bir alana düştü.
Müdahale olmasaydı uçak korsanlarının başkentteki Kongre binasını hedeflediği tahmin ediliyordu.
ACI YÜZYILI…
Saldırılarda, (19 uçak korsanı dışında) toplam 2.977 kişi hayatını kaybetti. Bunların çoğu New York’taydı.
Dört uçakta bulunan 246 yolcu ve mürettebatın tümü öldü. İkiz Kuleler’de 2.606 kişi çarpma anında veya sonra yaralarından dolayı yaşamını yitirdi.
Pentagon’da 125 kişi öldü.
Uçaklardan ilki çarptığında İkiz Kuleler’de tahminen 17 bin 400 kişi vardı. Kuzey Kulesi’nde uçağın çarptığı bölge ve üzerindeki katlarda kimse sağ kalmamış ama Güney Kulesi’nde çarpma bölgesinin üzerindeki katlardan 18 kişi kurtarılmıştı.
77 farklı ülkenin vatandaşları ölen ve yaralananlar arasındaydı. New York City acil müdahale ekiplerinden 441 kişi hayatını kaybetti.
BİN LADİN
Saldırıları, Afganistan merkezli El Kaide örgütü üstlendi. Daha önce ABD’nin Rusya’ya karşı kullandığı Usame bin Ladin, Müslüman ülkelerdeki savaş ve çatışmalardan ABD’yi ve müttefiklerini sorumlu tutuyordu.
Saldırılarda toplam 19 kişi yer aldı. Bunlar uçaklara beşer kişilik üç grup halinde yolcu olarak binmişti. Pennsylvania’da yere çakılan uçakta ise dört kişilik bir ekip vardı.
Teröristlerden 15’i Ladin gibi Suudi Arabistanlı, ikisi Birleşik Arap Emirlikleri, biri Mısır, biri de Lübnan vatandaşıydı.
İŞGAL…
Bir ay bile geçmeden 7 Ekim 2001’de ABD Başkanı George W. Bush önderliğinde ve koalisyon desteğiyle Afganistan işgal edildi.
1 Mayıs 2011 tarihinde Usame Bin Ladin’in ABD timleri tarafından Pakistan’da öldürülmesi ile Ladin sayfası kapandı ama Afganistan işgali 31 Ağustos 2021’e kadar sürdü.
Afganistan’ın işgalinin ardından Bush yönetimi, 20 Mart 2003’te Irak’ta kimyasal silah bulunduğu gerekçesiyle ‘’önleyici savaş’’ başlattı, BM kararı olmadan bu kez Irak’ı işgal etti, Saddam’ı devirdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serhat Güvenç Arşivi