Nuray Babacan
2022’ye tartışmalı veda: Yamalı yasama taktiği
Dikkatlerin Ekrem İmamoğlu kararı, terör soruşturması, asgari ücret artışı gibi konulara çekildiği sırada, TBMM’nin yılbaşından önce çıkardığı son yasa, ciddi sorunlu. Özellikle 3 düzenleme, günlerce konuşulsa yeridir. Meclis’in bu kötü yılbaşı hediyesi, çok sayıda kamu çalışanını, avantajlı liman işletme devirlerini, kamudan atılıp 6 yıldır hak arayanları ilgilendiriyor.
Öncelikle bu yamalı torbaya dönen yasama tekniğini konuşmak gerekir. Enerji paketinin içine monte edilen ve aslen Plan ve Bütçe Komisyonu’nun konusu olan maddeler, “Yeni bir yasa hazırlamaya ne gerek var; enerji teklifine ekleyelim gitsin” anlayışıyla yapıldı. Bunun yasama tekniği açısından doğru olmadığını, yeterince tartışılmadığını söyleyen AKP’lilerin sözü de dinlenmedi.
CHP, İYİ Parti milletvekilleri, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin itirazları, kaotik ve karmaşık gündem arasında duyulmadı bile. Son dönemlerin en riskli, en tartışmalı düzenlemesi kaşla-göz arasında kabul edildi ve TBMM yeni yıl molası verdi. Neyse ki yasanın Muğla’daki üç kömür madenini ilgilendiren ve zeytinlikler için risk oluşturan maddesi tepkiler üzerine son dakikada geri çekildi.
Gelelim tartışmalı 3 düzenlemeye… Biri, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ’cüleri kamudan temizleme gerekçesiyle, KHK’larla işten atılan çok sayıda kişinin, mahkemeye gitmesini engellemek için kurulan OHAL Komisyonuna ilişkin. Görev süresi iki kez uzatılan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’nunda yıllarca bekletilen itiraz dosyaları, artık itiraz edilen kurumlara devrediliyor.
Bundan sonra böyle bir komisyon olmayacak, ‘Haksız yere işten atıldım, benim FETÖ ile ilgim yok’ diyenlerin sonuçlanmayan dosyaları muamma. Başvurusu sonuçlanmayanlara ilişkin kararlar, ilgili kurumlarca verilecek. Yani kamu görevinden hukuk dışı şekilde çıkarılmasına neden olan kuruma, ‘iadelerine sen karar ver’ deniliyor. 6 yıllık oyalama, biraz daha uzayacak.
Diğer tartışmalı madde ise ‘kamuda sendika ayıklaması’ olarak nitelendiriliyor. Bu düzenlemeyle kamu çalışanlarının, ‘istediği’ sendikaya üye olabilme hakkının ekonomik gerekçelerle elinden alınması söz konusu. Yani ‘yüzde 2 oranında üyeye sahip olamayan sendikalara üye olursanız toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanamazsın’ deniliyor. Örgütlenme özgürlüğü dolaylı yolla engelleniyor. Anayasal ve yasal düzenlemelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler, iktidara yakın sarı sendika formülüyle ortadan kaldırılıyor.
Üçüncü düzenleme, bu kez ‘hakkın elden alınması değil’, bazılarına kanunlara aykırı ‘kazanç sağlanması’ nedeniyle tartışmalı. Muhalefetin, Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesi’nin önceki kararlarına aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz ettiği liman işletmelerinde süre uzatımıyla ilgili madde de oldukça sıkıntılı. Limanların işletme süreleri, ihalesiz olarak 49 yıl daha uzatıldı. Böylesine büyük bir hak devri, ek sözleşmeyle yapıldı. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararı da yok sayıldı.
Yani 2022 yılına oldukça tartışmalı, yasama tekniği açısından sıkıntılı, sosyal haklar, hukuk ve demokrasi açısından son derece sorunlu bir yasayla veda edildi…