Burak Soyer
Teoman’ın yolculuğu bu kez ‘Gecenin Sonuna’
Teoman, 11. stüdyo albümünü ‘Gecenin Yolculuk’u yayınladı. Albüm, Teoman’ın yarattığı ‘oyun alanında’ hayli derin paslaşmalar yapan 7 şarkıdan oluşuyor. Yalnızlığa, Teoman’ın şarkıya giriş ‘pasaport’u depresyona hazırsak, ‘Gecenin Sonuna Yolculuk’u dinlemeye başlayabiliriz!
Teoman’ın ilk albümü ‘Teoman’ı yayınlamasının üzerinden 25 yıl geçti. Ancak kafası karışık dinleyici onu hala “Rock’çı mı pop’çu mu?” tartışmasından bir türlü çıkaramadı. Kimi onun yaptığı işi “O da kim?” diyerek görmezden geldi kimi de en güzel aşk mesajlarını onun şarkı sözlerinden ilhamla sevdiceğine attı. Yalnızlıktan ölürken mide asidini had safhaya çıkaran köpek öldürenin kralı sayesinde kafanın üzerinde biriken bulutların rengi seçilemez hale geldiğinde fonda onun çatallı sesi yükseldi. Depresyondan bir türlü çıkamadı. Magazinel kanatta da değişen bir şey yoktu. Geceler onundu. Bol bol içti, çok ayıpmış bir şeymiş gibi sarhoş kafayla ‘kameralara yakalandı’. Kendini yerden yere vurmaktan çekinmedi. ‘Fasa Fiso’ kitabında adeta günah çıkarttı. Yani 25 yılda Teoman hiç değişmedi. Ve şimdi Türkiye’nin bu en nevi şahsına münhasır sanatçımız 11. stüdyo albümü ‘Gecenin Sonuna Yolculuk’la tekrar playlist’imizde.
4 ay sonunda ortaya çıkan ve kendisine Mehmet Cem Ünal ve Safa Hendem’in eşlik ettiği ‘Gecenin Sonuna Yolculuk’ için Teoman, şu durumda single’larla ve konser şarkılarıyla ticari bir sistem içinde yürüyen müzik dünyasının dışında kalarak çocukluk yıllarındaki gibi ‘long play’ mantığına dönmek istediğini, kliplerle tek şarkıyla dinleyiciyi bağlamaktan kaçındığını, ‘albüm’ fikrinin genelini bir sanat formu olarak gördüğünü söylüyor. Teoman’ın albüm için ‘kırmızı çizgisi’ neler yapacağı değil neler yapmayacağı olmuş. Çok doğru. Bu albümde, Teoman’ın diskografisinde birçok kez karşılaştığımız, ‘Teoman şarkısı’ tanımına sokacağımız bir parça yok. Belki ‘Efendi ve Kölesi’ni bu kısma alabiliriz.
Şarkı sözlerine baktığımızda Teoman yine yalnızlık cephesindeki yerini koruyor. Varlığını yokluğunu kendi biliyor. Ölü mü diri mi belli değil. ‘Koma Hali’ şarkısında olduğu gibi her şeye uzaktan bakıyor. Kaostan durmuş beynine, ‘taşların oturması’ için yalvarıyor. Kaldığı otelin 32. katında, yaşadığı çağa ve hayata katlanmak zorunda kalmak için bol bol hezeyanlı şarkılar dinleyen kadınla viski içip intiharı romantize ediyor. Kumar masasında kendini masaya sürmekten çekinmiyor. Kendi yalnızlığını kendi bağrında bastırmaya çalışırken tek yeri yurdu olan mezarında dönüp duruyor.
Teoman, ‘Gecenin Sonuna Yolculuk’u birbiriyle iç içe geçen şarkılardan oluşan bir konsept albüm olarak tasarlamış. Öyle de olmuş. Hedefe yönelik olmayan, ‘Teoman ve dostları’nın kendi ‘oyun alanları’nda takıldıkları, kafalarına estiklerini yaptıkları bir çalışma olmuş ‘Gecenin Sonuna Yolculuk’. Depresif melodilere eklenen derinlikli sözler, Teoman’ın bu tür şarkılara muhteşem uyan vokali dinleyicinin damarlarında dolaşarak kalbine ulaşıyor. Kıssadan hisse: Teoman son albümünde gerçekten ‘Gecenin Sonuna Yolculuk’a çıkıyor ve çıkarıyor.