Burak Soyer
Mutlu aile ‘grubu’
Balıkesir çıkışlı synth-pop grubu ‘Kupa Onlusu’ yeni teklisi ‘Aynalardan Çıkıyorsun’u BBI Music etiketiyle yayınladı. Grup vokalde 13 yaşındaki Ekin, enstrümanlarda Alaz ve söz yazımında ise baba Alpaslan Dedeoğlu’ndan oluşuyor.
Abla, abi, kardeş, halaoğlu, amcaoğlu vs. gibi akrabalık bağıyla bir grup kurup çalıp söyleyenlere aşinayız. Fakat ‘Kupa Onlusu’nda işler bu durumdan biraz farklı. Zira ilk saydıklarımız genelde 20 üstü ya da 20’lerinin orta yaşlarındaki kategoriden oluşuyor. Ancak ‘Kupa Onlusu’nda abi Alaz Dedeoğlu 18 yaşında. Klasik, elektro, akustik gitar, piyano ve syhnthesizer çalıyor. Kardeş Ekin Alazoğlu ise daha 13 yaşında. Piyano çalıyor ve şarkı söylüyor. Normalde yaşıtları -aşağıdaki soruda cevapladıkları gibi- en sevdiğin grubun ya da sanatçının bir şarkısını bilgisayar karşısında çalıp söyleyerek internete koyuyorlar. ‘Kupa Onlusu’ ise şu ana kadar 5 tekli yayınladı. Üstelik 80’lerin muhteşem synth-pop ezgilerini ayağımıza kadar getiriyorlar. Böyle grupların tanınırlığı artırmak üzerine girdikleri cover yok bu tekliler arasında. Grubun şarkılarının sözlerini ise Alpaslan Dedeoğlu yazıyor.
Şarkılarını dinlediğinizde çok olgun ve onlarca senedir beraber müzik yapıyorlar hissine kapılıyorsunuz. Ekin’in yaşından beklenmedik vokali, Araz’ın enstrümanına hakimiyeti ve baba Alpaslan Dedeoğlu’nun çocuklarının üzerinde hiç de eğreti durmayan ‘büyükler için’ sözleri ve elbette grubun yaptığı tarz şimdiden ‘Kupa Onlusu’nu güneşli günlerin beklediğini müjdeliyor.
Bu ‘mutlu aile tablosunun’ hikayesini dinledik.
Türkiye şartlarında müzikle uğraşmak isteyen sizin yaş grubundakilerin, özellikle de Ekin senin için söylüyorum, bulaştığı en uç enstrüman piyanodur. Ama biriniz gayet iyi şekilde şarkı söylüyorsunuz diğeriniz ise kimsenin aklına gelmeyeceği synthesizer çalıyorsunuz. Bu merak nereden geliyor? Siz de klasik ‘müziğin içine doğanlardan’ mısınız?
Alaz: Daha çocukluk yaşlarımda Manga grubunun ‘Bir Kadın Çizeceksin’ parçasını ezbere söylerdim. Babam sık sık gençliğinde takip ettiği rock gruplarını bana da dinletirdi. Gün geçtikçe müziğe olan ilgim arttı. 12 yaşlarımda Antalya’da yaşayan bir arkadaşımdan etkilenerek elektro gitara başladım. Yani müziğe başlangıcım rock müzik ile oldu diyebilirim.
Ekin: Müziğe olan ilgimi abimin bana şarkı söyletmesiyle fark ettim. Evimizde müzik zaten hep vardı. Dinleyenlerin sesimi beğenmesi beni şarkı söylemeye daha çok motive etti.
Ne zaman bir araya geldiniz diye soramayacağım. ‘Kupa Onlusu’nda olaylar nasıl gelişti?
Alaz: Olaylar biraz eskiye dayanıyor aslında. Biz kardeşimle ilk şarkı yapmaya başladığımızda ‘Hamsi’, ‘Salatalık Turşusu’, ‘Bonibon’ gibi komik parçalar ile eğleniyorduk. Şimdi düşününce bunların benim altyapı hazırlama konusundaki pratikliğimi ve bilgimi geliştirdiğini anlıyorum. Daha sonra babamın sözlerini kullanmaya başladık. Babam ile benim müzik tarzlarımız pek birbirini tutmuyor. Belki de müziğimizi güzel yapan bu olabilir. Babamın sözlerini kullanmaya başladığımızda işler biraz değişti. Eskiden saçma şeyler yaparken bir anda ciddi bir şeyler yapmaya başladık. Şarkıların yapım aşamasında genelde hep beraber oluyoruz. Aile grubu olmamızın en güzel kısmı da bu bence. Bazen babam altyapıya fikir veriyor, ben sözlere katkı sağlıyorum, Ekin farklı dokunuşlarda bulunuyor. Yani aslında herkes şarkıya bir şeyler katıyor. Benim ilk kez harbiden güzel işler yapıyormuşuz dediğim an BBI Music’den Cihad Satıroğlu’nun beni aradığı andı. Bizim için işler aslında orada gelişmeye başladı. Bu işle profesyonel olarak ilgilenen kişilerin dikkatini çekmeyi başarmıştık. Yeni teklimiz ‘Aynalardan Çıkıyorsun’ BBI Music ile beraber yayınladığımız ilk şarkı oldu. Kupa Onlusu grubu olarak bu güne dek 5 tekli çıkardık. Bu macera nereye varır bilemem ama müzik yapmaya devam edeceğiz.
Yaşıtlarınızın şarkılarını yayınlama sistemini biliyoruz. Evde bilgisayar karşısında genelde klasik ve akustik gitarla çalınan popüler bir grubun parçasının cover’ı. Ardından bunu Youtube’a yükleme. Siz ise 4 tekli yayınladınız. Ne ara kendi şarkılarınızı yapmaya başladınız da bunları yayınlamaya karar verdiniz?
Alaz: Pandeminin başladığı ve herkesin evlere kapandığı dönemdi. Babamın eskiden beri söz yazdığını biliyordum. Bir gün odamdan çıktım ve babama “Sen sözlerini yaz, ben altyapısını hazırlayayım, Ekin söylesin ve şarkı yapalım” dedim. Daha sonra ilk parçamız olan ‘ ‘Hıyar Gibi’nin sözlerini babam bana verdi. Ekin ile birlikte şarkının düzenlemesini 10 dakikadan kısa bir sürede yaptık. Ev stüdyomuzda kaydı kendimiz aldık. Zaten belli bir birikim olduğu için kısa sürede 4 tekli yayınladık.
Babanızın büyük desteği olduğunu düşünüyorum. Doğru mudur?
Alaz: Doğrudur, çok açık bir şekilde babam olmasa bu noktaya gelmemiz imkânsız olurdu. En başından beri maddi manevi her açıdan bize çok büyük desteği var. Mesela benim ilk gitara başlayacağım zaman klasik gitar ile başlasın diyen çok oldu. Ben ise ısrarla elektro ile başlamak istedim. Yeni başlayacak olmama rağmen ilk gitar olarak babamın bana Gibson Elektro alması beni etkilemişti... Onun yazdığı sözler olmasa bu şarkıların hiçbirini çıkaramazdık. Sizin de dediğiniz gibi babamızın desteği çok büyük.
Açıkçası şarkılarınız çok profesyonel. Yılların grubu çalıyor gibi hissediliyor ilk dinlediğinde. Özellikle Ekin’in sesi tam da büyüme çağının getirdiği fiziksel değişimler içinde olmasına rağmen çok çok iyi. Yetenek mutlaka gerekli ama çok mu çalıştınız müzik için? Ya da neler yaptınız?
Alaz: Tabii ki çalıştık. Şu an 19 yaşındayım; 7 yıl önce elektro gitar derslerine başladım. Ama bir süre sonra memnun kalmadığım için dersleri yarıda bıraktım. Slash hayranıydım o zamanlar. Kendim internetteki kaynaklardan yararlanarak çalışmayı sürdürdüm. Daha sonra okulumdaki müzik hocam Erdem Büken’in bateri çaldığı grup Selluka’yı izlemeye gittiğimde klasik gitar çalan Aydın Bilgiç ile tanıştım. Aydın hocamla klasik gitar derslerine 2 yıl boyunca devam ettim. Bu sırada kardeşim de nota eğitimi almak için piyano derslerine başladı. Böylelikle babam eve piyano aldı. Ben de boş zamanlarımda piyanonun başına oturmaya başladım. İlgimi gören ailem, benim de ders almamı istedi ve bu sayede Erdem Özkök ile piyano derslerine devam ediyorum. Son 2 yıldır Yalçın Bilgiç hocam ile güzel sanatlar fakültesi müzik bölümü yetenek sınavı için hazırlanıyorum. Ekin’in sesine gelirsek de biraz çalışmaktan ziyade kendi sesini keşfetmesiyle bu düzeye geldi. Aslında çok çalıştık diyemeyiz. Çünkü yolun başındayız…
Son sorum baba Alpaslan Bey’e. Çocuklarınız Türkiye’de çok uzun geçmişi olmayan bir müzik türüyle ilgileniyorlar. Siz de sanki karşınızda bu müzikle ilgilenen 25’lerinde olan biri gibi varmış gibi sözler yazmışsınız. Ancak çocuklarınızın müziğinde bu hiç eğreti durmamış. Bir de İngilizce şarkı var üstelik. Ne söylemek istersiniz? ‘Kupa Onlusu’nu bir de sizden dinlemek isterim.
Synth pop deyince aklıma ilk olarak 80’li yıllarda büyük patlama yapan Depeche Modegeliyor. Biz illaki şu müziği yapalım diye kategorize olmuyoruz. Kendimizi safkan bir synth pop grubu olarak da tanımlamıyoruz. Alaz’ın kendine has bir tarzı var ondan çok uzaklaşmak istemiyor. Ben ise daha geçmişte kalmış bir kafayım. Daha doğrusu seviyorum öyle kalmayı. Retro sound’lar, gitar sololar vs... Yaptığımız parçalar farklı lezzetler sunsa da hep Kupa Onlusu izlerini taşıyor. Tabii bu sözler bir anda gökten zembille inmedi. 30 yılı aşkın bir zamandır yazıyorum. Ancak Kupa Onlusu için yazdıklarımın tamamını grup kurulduktan sonra yazdım. Kupa Onlusu olarak bugüne kadar içimize sinmeyen hiçbir çalışmamızı yayınlamadık.