Burak Soyer
“Bence her zaman “hepimiz kardeşiz””
Lara Di Lara, “kardeşlik” mevzusundan yola çıkarak yazdığı yeni şarkısı Ayrı Ya Da Farklı’da, farklılıkların insanları ayırmadığına, tam tersine “beraber yürüdüğümüz bu yolların” aslında aynı olduğuna dikkat çekiyor.
“Gözümden, içimden, kafamdan, sesimden; toprak, hava ve suda olan bitenler hakkında” diye tanımlıyor müziğini Türkiye’nin sayılı ‘farklı’ işler yapan isimlerinden Lara Di Lara. Şarkıları da zaten bu tanımın sağlaması niteliğinde. Bir süredir ortalarda yoktu. “Pek mola verdiğimi söyleyemem,” diyor, “üretmeye devam ettim, ediyorum” diye de ekliyor. Bu üretimin son ‘meyvesi’ de Ayrı Ya Da Farklı. Sanatçının “kardeşlik” meselesinden yola çıkarak yazdığı şarkı, farklılıklarımızın bizleri ayırmadığına, hepimizin yürüdüğü yolun “bir” olduğuna dikkat çekiyor. Söz ve müziği kendisine ait olan Ayrı Ya Da Farklı’da sesini synth gibi kullanarak vokal yapan Lara Di Lara, bu formla şarkının hikayesine gayet uyan bir sound ortaya çıkarmış. Gerisini kendi anlatsın…
Geçtiğimiz yıl yine Mayıs ayında yayınladığın Yanında’ya kadar peş peşe şarkılar yayınlamıştın. Kamufle’yle olan çalışman da vardı ondan önce. Bir mola mı verdin?
Genel olarak aslında üretmeye pek mola verdiğimi söyleyemem. Yanında’dan sonra üretmeye devam ettim, ediyorum. Haziranda ise bir diğeri gelecek. Bir yandan birkaç single daha çıkacak gibi duruyor ama paralelinde daha uzunca da bir süredir üstünde çalıştığım yeni albümüm var. Albümü ne zaman yayınlarım henüz bilemiyorum ama yolda olduğu kesin! Bu tüketim çılgınlığı zamanında ne yazık ki her şey çok çabuk geçiyor ve sürekli yeni bir şeyler isteniyor. Eskiden acayip emekler verilip albümler hazırlanırdı, bu albümler uzunca süreler boyu (seneler diyebiliriz) dinlenirdi. Ancak dijital platformların yeni denklemleri ve algoritmaları nedeniyle, albümlerin yerini sıklıkla single çıkarmak aldı gibi. Ben bu anlamda biraz eski kafalı olduğum için belki yetişemiyor gibi görünüyorum halbuki 2020 yılından bu yana aslında toplamda 30 tane özgün parça yayınladım. Pişenler de yolda.
Ayrı Ya Da Farklı’da “öz”e odaklanıyorsun. Şarkıdaki bu “öz”e yönelme halinin önce senin “öz”ünden başladığını ve yayıldığını söyleyebilir miyiz?
Yazdığım bestelediğim tüm parçalar bence özümden başlıyor ve dediğiniz gibi oradan yayılıyor. Benden geçmeyenin başkasına geçebilmesi zor gibi geliyor.
Derdini –benim çok önemli bulduğum- sade bir dille anlatıyorsun. Ne vardı kafanda tam olarak Ayrı Ya Da Farklı’nın oluşum aşamasında? Ortaya çıkan şey kafandakiyle aynı mı?
Teşekkür ederim, benim için de ‘az ve öz’ ya da ‘sade ve yalın’ olmak önemli ve değerli bulduğum bir şey. Aklımda kardeşim vardı açıkçası. Kardeşliğimiz, genel olarak kardeş olma kavramı veya kardeşliğin ne olduğu, olabileceği ya da olmadığı dönüyordu kafamda. Ve pek tabii kardeşliğin sadece biyolojik olarak olmayışı. Önemli olan, her şeyde de olduğu gibi sevgi, saygı, inanç ve güven bence. Bu da ancak olabildiğince saf hal ile hayat buluyor. Bunu en iyi nasıl anlatabilirim, aktarabilirim diye baktığımda, aynı zamanda hem akışkan, hem kapsayıcı hem de sadelikle yaratabilirim diye düşündüm. Ortaya çıkan da kafamdaki ve içimdeki gibi oldu.
“Kendini gizlesen de/seni kafamda taşırım” diyorsun. “Dönüp gidecek gibi olsan da/ben yine elini tutarım” diye de ekliyorsun şarkının devamında. Burada bir fedakarlık var. Bunu hepimiz yapabilir miyiz? Var mı böyle bir ihtimal?
Hepimiz yapamıyoruz bence o kesin. Keşke yapabilsek. Çok daha anlayış dolu bir toplum içinde yaşardık. Fedakarlık, kabullenme ve ağırlama, bir çok kilidi kırabiliyor fikrimce.
Şarkının teknik kısmına da değinmek istiyorum. Vokallerde çok farklı bir şey denemişsin. Bundan biraz bahsedebilir misin?
Aslında daha önce de yaptığımız bir şey Levni ile birlikte. Benim vokallerimi kaydedip, teknoloji sayesinde bir synth yaratıp onu çalıyoruz. Bence epey eğlenceli ve bir daha aynı sesten yaratmanın imkanı olmayan bir durum. Bu da beni heyecanlandıran ve yaşadığımız çağda özgünlüğün çok çok zor bulunduğu bir noktada beni biraz tatmin etmiş de oluyor.
Son olarak şarkıyı “kardeşlik” kavramından yola çıkarak yazmışsın. Senin bu kavramı müzik dışında nasıl ele aldığını öğrenmek isterim. Ben “hepimiz kardeşiz” lafının çoktan anlamını yitirdiğini ve çok başka anlamlar yüklenip ‘kullanılarak’ uzun zaman önce yeniden tedavüle girdiğini düşünüyorum. Sen neler söylemek istersin?
Bence her zaman “hepimiz kardeşiz” ve fakat bunun nasıl yorumlandığı da her zaman bir girdap olacak diye düşünüyorum. İnsanlığın hırslı, egolu, kıskanç ve küstah tarafı törpülenmedikçe -ki bu politika var oldukça asla tam olarak gerçekleşemeyecek bir şey, e politika da hep olacağına göre- “kardeşlik” kavramı durumlara ve dönemlere göre dolup taşacaktır.