Mehmet Şandır
GÜLERİZ AĞLANACAK HALİMİZE
“Lafla peynir gemisi yürümez” demiş atalarımız.
Geçen haftanın yalın gerçeği bu…
Ülkeyi yönetenlerin, “Faiz sebep enflasyon sonuç” iddiaları ve “nass var, nas” efelenmesi enflasyonu düşürmeye yetmedi.
Hiper enflasyona doğru doludizgin gidiyoruz.
TÜİK’e göre, ocak ayında tüketici enflasyonu, bir önceki aya göre %11,1 bir önceki yıla göre %48,69 arttı. Yurt içi üretici fiyat endeksi aylık %19,08 yıllık %93,53 oldu.
Geçen ay (aralık) yıllık enflasyon %36,08, bir önceki ay (kasım) yıllık enflasyon %21.31 hesaplanmıştı. İki ayda tüketici enflasyonu TÜİK’e göre 2,3 kat arttı.
Enflasyonu Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise ocak ayında Tüketici Fiyat Endeksi, aylık %15.79, yıllık %115,17 olarak oldu.
Vatandaşın enflasyonu veya çarşı/pazar enflasyonu ise bu rakamların çok daha ilerisinde; bir litre günlük süt 16 TL olmuş. Arabanın deposu dört ay önce 450 TL’ye doluyordu, şimdi 750 TL.
Sebebi, ekonomistler sorgulasın.
Sonuç, vatandaşlar zorda…
Özellikle de çalışanlar için enflasyon/hayat pahalılığı felaketi işaret ediyor. İşi olmayanlara Allah yardım eylesin…
Devlet ise daha zor durumda. Bazı dış kaynaklarda, Türkiye’nin borç toplamının 1,3 trilyon dolar olduğu ve iflasın eşiğine geldiği iddia ediliyor.
Sayın Cumhurbaşkanı, “Allah’ın izniyle hayat pahalılığı meselesini çözeceğiz. Çözmek için ne gerekiyorsa yapacağız” diye nutuk atıyor ancak bugüne kadar (20 yıl oldu) söylediklerinin hemen hepsi olmadı hatta tam tersi oldu.
Hani, yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar bitecekti. Bitti mi?
Ocak 2022 enflasyon oranı, AKP’nin 20 yıllık iktidarının en yüksek enflasyon oranı. Yerli ve yabancı tüm ekonomik çevreler bu artışın devam edeceğini, enflasyonu besleyen faktörlerin olumsuz gelişeceğini, mesela döviz fiyatlarının artacağını, üretimin ve ihracatın azalacağını ifade etmektedir. Bu güvensiz ve belirsiz ortamda, yatırımın ve bu elektrik fiyatları ile üretimin mümkün olamayacağı ifade ediliyor.
AKP’yi iktidara taşıyan çok ağır bir ekonomik krizin sonunda yani 2002 yılı sonunda aylık tüketici enflasyonu %1,6 yıllık yüzde 29,7 olmuştu.
AKP ve Sayın Cumhurbaşkanı şartları hızla iyileşen bir Türkiye devralmıştı.
AKP hükümetleri, 57. Cumhuriyet Hükümetinin tanzim ettiği ekonomik programı 2008 yılına kadar uygulamışlar ve bu güne kadar alabildikleri en iyi sonuçları bu dönemde almışlardı.
2009 yılından itibaren “paralel yürüdükleri” FETÖ’nün ve “çözüm süreci” ortaklarının ihanetiyle tüm insicamları bozuldu; iktidar hırsıyla uyguladıkları yanlış politika ve programlarla Türkiye’yi maalesef bugünlere taşıdılar.
AKP’yi (ve de ülkeyi) FETÖ’den Milletimiz, PKK’dan Sayın Bahçeli’nin feraseti kurtardı.
Aslında, AKP’nin ülkeyi ve zamanı yönetmek için hazırlanmış ve üzerinde çalışılmış bir strateji ve vizyon belgesi yoktu; yıllarca süren siyasi istikrarsızlığın ve yaşanan ekonomik ve siyasi krizin rantını toplamış; iktidar olmuşlardı.
Sahiplendikleri ve savundukları 2023 Vizyonu ve Strateji Belgesi 2002 öncesi iktidara aittir. Türkiye'yi 21. yüzyıla hazırlamanın gerekli altyapısını oluşturmak amacıyla hazırlanan, 2001-2023 yıllarını kapsayan Uzun Vadeli Gelişme Strateji Belgesi ve buna dayalı hazırlanan Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 57. Cumhuriyet Hükümetinin eseridir. (Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli’nin gözetiminde Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nın koordinesinde üniversitelerin ve anayasal kurumlarının katkısıyla hazırlanmıştır.)
AKP hükümetleri, bu belgedeki hedeflerin hiçbirini gerçekleştiremedi. Bu strateji belgesini Eylül 2020, tarihinde Cumhuriyetimizin 100. Yılı için “2023 vizyonu” diye 23 başlık altında revize etti ve bir kitapçığa dönüştürdü.
Bugün bir sonuç olarak ne 2000 yılında hazırlanan Uzun Vadeli Gelişme Strateji Belgesi’ndeki hedeflerini de 2020 yılında revize ettikleri 2023 Vizyonu belgesindeki hedefleri de gerçekleştiremeyecekleri açıklıkla ortaya çıkmıştır.
Mesela, “2023 yılında Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılası 1,08 trilyon dolar, (2000 belgesinde bu rakam 2 trilyon dolardı) enflasyon ise yüzde 5 olarak hedefleniyordu”
Olması mümkün görünüyor mu?
Türkiye’de gençlerde işsizlik oranı hala % 25 dolaylarında, değişen bir şey yok…
Ülkemiz, işsizlik + enflasyon değerleri toplamı ile belirlenen Dünya Sefalet Endeksi sıralamasında 156 ülke içinde en kötü 21. ülke…
BENCE
Siyaset, toplum adına ve toplumdan alınan yetki ile topluma hizmet için yapılmaktadır.
Yapılanlara teşekkür ederiz ancak siyasetçi, yapamadıklarının hesabını topluma vermek mecburiyetindedir. 20 yıl sonra 20 yıl önceki sorunu konuşan bir siyaset başarılı sayılır mı?
Güleriz ağlanacak halimize!