Temmuz sıcak geçecek! Üç başlık, üç tartışma

Uzun bir bayram arasının ardından, genellikle tatilin habercisi olan temmuz ayı, başkent Ankara’da sıcak geçecek. Meteorolojik ısıdan çok, siyasetin atmosferi Ankara’yı ısıtacak. Meclis’in ay sonuna kadar sürmesi beklenen mesaisinde birbirinden tartışmalı konular gündeme gelecek. Vergi paketi, vatandaşa getireceği yük, yargı paketi muhalif faaliyetleri etki ajanlığına sokma riski, sokak hayvanları paketi de yanlış uygulamaların neden olacağı katliam nedeniyle çok tartışılacak.

TARTIŞMALI PAKETLER

Tüm bu metinlerin alacağı yol var. Vergi paketindeki bazı maddelerin revize edileceğini duyurmuştuk. Aynı şekilde yargı paketinde adı etki ajanlığı olmayan ilgili maddenin daha da netleştirilmesi gündeme gelebilecek. Sokak hayvanları düzenlemesinin yolu diğer ikisinden daha uzun. Meclis’in bu dönemine yetişmeme riski var.

BİTMEYEN TARTIŞMA

Partide dün yapılan MYK toplantısı aslında tüm bu düzenlemelerin yol haritasını belirledi. İlk iki düzenlemenin yasalaşması kesin. Sokak hayvanları konusunun daha fazla tartışılmadan yasalaşmasını isteyen bir grup bastırıyor. Tartışma uzadıkça adım atılamayacağına inananlar var.

Sokak hayvanları teklifindeki ‘uyutma maddesinin’ kamuoyunda yarattığı tepkileri azaltmak için sürekli bu maddenin nasıl uygulanacağı anlatılmaya çalışılıyor. Teklifte, ötanazi maddesinin “risk taşıyan, kuduz ve diğer hastalık taşıyan, sahiplendirilme olanağı bulunmayanlara uygulanacağı” tekrar tekrar anlatılıyor. Bu kararı, veteriner hekimlerden oluşan bir heyetin vereceği dile getiriliyor.

UYGULANMAYAN MADDELER

Siyasileri ve basın mensuplarını ikna çabaları yerine hayvan hakları savunucuları işe dahil edilse daha iyi yol alınacağı gerçeği atlanıyor. Daha az dikkat çektiği için teklifte yer alan bir hükmü buraya taşımak gerek. Sahiplenilmeyen hayvanlara ötanazi uygulanabilmesi için mevcut kanunda yer alan bazı düzenlemeler yürürlükten kaldırılacak. Uygulayanlara yasal sorumluluk doğurmaması için alt yapı oluşturuluyor.

KALDIRILAN HÜKÜMLER

Örneğin, “sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakım evlerine götürülür. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır” ifadeleri yasadan çıkarılıyor. Böylece, yakala-kısırlaştır-sal yönteminden vazgeçiliyor. Zaten bu madde son 10 yıl içerisinde gerçek anlamda uygulansaydı, kısırlaştırılan hayvanların çoğalması, insani olmayan koşullarda toplanması ve ötanazi yapılmasından söz edilmeyecekti. Peki, uygulanmayan yasadan kim sorumlu olacak?

FARKLI BİR GÜNDEM

Yazımızı, haftalardan beri tartışılanların dışında bir konuyla tamamlayalım. Bu konu önümüzdeki yasama döneminde de tartışılacak. Ön almak gerekirse Türkiye’nin yasal alt yapısı olmayan yapay zeka konusu bugün değil ama yakın bir gelecekte çok tartışılacak.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bir süre önce “Yapay zekanın kontrolden çıkma tehlikesi var. Yapay zeka, istihbari alanda çok fazla şey yapacak. İstihbaratta analiz konusunda oyun değiştirici olacak” demişti. Son MGK bildirisinde de “yapay zeka alanında kaydedilen ilerleme, insanlık tarihinde yeni bir merhaleye geçilmesini mümkün kılabilecek büyük fırsatlar sunmaktadır. Bununla birlikte, siber alanda oluşan yeni tehditleri de beraberinde getirecektir” denilmişti.

Son günlerde tüm dünyanın gündeminde olan yapay zeka uygulamaları, hükümette avantajları ve riskleri açısından masaya yatırılıyor. Bu konuda yasal alt yapı için çalışmalar başladı. Türkiye’nin Ulusal Yapay Zeka Strateji belgesi kapsamında yeni bir yol haritası oluşturulması ve yapay zekanın hukuki altyapısının kurulması çalışmaları başladı. Bununla ilgili çalışmaları, önümüzdeki dönemlerde aktarmaya devam edeceğiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nuray Babacan Arşivi