Türkiye günlerdir Kara Harp Okulu mezuniyetinde teğmenlerin tören bitiminde kılıçlarını çatarak ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı atması ve 'Subay yemini' içmesini konuşuyor.

AKP’ye yakın bazı gazeteciler bu sloganın muhalif tandanslı olduğunu iddia ederken bazı siyasal İslamcı isimler daha da ileriye giderek teğmenlere ‘geleceğin darbeci generalleri’ tanımını uygun gördü.

İki kesimin de ortaklaştığı bir yer var ki o da teğmenlerin soruşturmadan geçirilmesi..

İktidar kanadında ise duruma karşı cılız sayılabilecek tepkiler verildi. AKP’li yöneticilerin çoğu duruma karşı sessizliğini korudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuya ilişkin bir açıklama yapmadı. Ancak Erdoğan'a yakın isimlerden biri olan AKP’li Mustafa Varank X’ten yaptığı açıklama ile teğmenleri hedef gösterdi.

Varank, CHP’ Lideri Özgür Özel’in teğmenlere destek verdiği konuşmasını alıntılayarak “Lafı hiç eğip bükmeye gerek yok; askerlik kurumu kural ve disiplin gerektirir. İçeriği ne olursa olsun, üniforma giyen kişi slogan atamaz, korsan yemin töreni düzenleyemez” ifadelerini kullandı.

AKP’li Varank’ın bu çıkışı sonrası Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise sanki anket sonucu açıklar gibi “milletin bu durumdan rahatsız olduğunu” ifade etti.

Tunç, Kara Harp Okulu’ndan mezun olan teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganına ilişkin açıklamasında “Asıl yemin, kanunen yapılan yemindir. Dolayısıyla bizim o yöndeki görüşümüz; eğer kanuna aykırı bir durum varsa ilgili merciler zaten onun çalışmasını yapar” ifadelerini kullandı.

MHP’den ise teğmenlere destek geldi; MHP’li isimler içilen anttan ve atılan slogandan memnun. Bu durum AKP’nin cılız tepkisini daha anlaşılır kılıyor tabi.

20 yıllık AKP iktidarları döneminde askeri vesayet tartışmaları hep kamuoyunun gündeminde yer buldu. Vesayetle mücadele denilerek TSK içine düzenlenen Ergenekon ve Balyoz operasyonları ile başlayan asker ve İktidar gerilimi AKP ile Fettullah Gülen Cemaati arasında yaşanan savaşla adı konulmasa da bitmiş oldu. Cemaat üyelerinin 15 Temmuz’da giriştiği darbe girişimi, iktidarı Ergenekon Davaları’nda yargılanan ve kamuoyu tarafından ‘Atatürkçü subaylar’ diye adlandırılan yapıyla yakınlaştırdı.

Fetullah Gülen Cemaati tarafından hedef alınan bir çok subay 15 Temmuz sonrası görevlerine geri döndü.

Ancak toplumun büyük bir kesiminde Fetullah Gülen Cemaati’nin yerine başka cemaatlerin geçtiği algısı yüksek. Özellikle muhalefet partileri Menzil ve Süleymancılar gibi yapıların devlet içinde örgütlendiğini bu cemaatlerin askere de sızdığını sık sık dile getiriyor.

Peki slogandan kimler rahatsız oldu

Teğmenlerin slogan videosu sosyal medyaya yansır yansımaz AKP’ye yakın bazı gazetecilerin darbeci imalı paylaşımlar yaptığı görüldü akabinde siyasal İslamcı bir çok grubun sosyal medya hesapları teğmenler aleyhine paylaşımlar yapmaya başladı.

Bakan Tunç ve Mustafa Varank'ın aslen sözcülüğünü yaptığı bu grupların paylaşımlarında 28 Şubat örnek gösterilerek ‘Bin yıl sürecek dediler yargılandılar’ ifadeleri ile teğmenler tehdit edildi. Yeni Akit gibi gazeteler haberi ‘darbe hazırlığı’ diyerek okuyucularına duyurdu.

Sosyalistler ise ortaya çıkan görüntüler hakkında "ordu içindeki seküler Türk milliyetçilerinin varlık gösterisi" yorumlarını yaptı. Bu tartışmalar devam ederken bazı astsubayların Türkçü bayrağı ile poz verdiği kareler sosyal medyada paylaşıldı.

Ve beklenen oldu

Sosyal medya bu konuda ikiye bölündü. Soruşturma çağrıları sürerken Milli Savunma Bakanlığı’nın soruşturma açtığı iddia edildi.

Daha sonra MSB yaptığı açıklamada soruşturma iddialarını yalanladı. MSB açıklamasında “Harp Okullarının mezuniyet törenleri 30-31 Ağustos tarihlerinde yapılmış olup mezun olan Teğmenlerin Harp Okulları ile idari bağı kalmamıştır. Teğmenlerin okula çağrılarak haklarında sosyal medya paylaşımları nedeniyle tahkikat açıldığı iddiaları doğru değildir” İfadeleri kullanıldı.

Bu iddialar yalanlanırken Sözcü’den Aytunç Erkin bir başka iddiada bulundu. Erkin, Kara Harp Okulu birincisi ve yemini ettiren Teğmen Ebru Eroğlu'nun, okul komutanı tarafından çağrıldığını ifade etti.

Eroğlu’nun okul komutanına daha önce de bu ritüelin yapıldığını dile getirerek, "Herkes bizi tarikatçı - cemaatçi diye konuşuyor. Biz Atatürkçüyüz, hiçbir cemaat ve tarikatla alakamız olmadığını herkes gördü. Pişman değilim" yanıtını verdiğini aktardı.

Teğmenlerin mezuniyette Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anması iktidarı rahatsız ettiği kesin ancak içinde bulunduğu siyasal durum ve ittifak yaptığı güçler bu rahatsızlığı açıklamasına engel oluyor.

İktidar kendi temsilcileri yerine, radikal İslamcı isimler tarafından rahatsızlığını topluma yansıtıyor.

Bu tartışmalar bir süre daha devam edecek gibi. Ancak dikkat çekilmesi gereken bir konu da özellikle 15 Temmuz sonrası AKP’nin zoraki oluşturduğu ittifakın toplumun büyük bir kesimini milliyetçiliğe sürüklemiş olması. Zira, CHP ve ona oy veren vatandaşlar teğmenlerin duruşunu olumlu karşılamış olsa da MHP’nin de teğmenleri desteklemiş olmasına ayrı bir pencere açılabilir.

İttifak sayesinde bürokraside ve emniyette söz sahibi olduğu iddia edilen MHP muhtemeldir ki asker içinde de etkin. Bu durum da akıllara şu soruyu getiriyor; AKP ile başlayan yeni siyasallaşma döneminin askere yansıması nasıl oldu?