İktidar Partisi’nin her hafta değişen ruh halini anlamak isteyenler, hem ittifak ortağı MHP’ye hem de parti içindeki karar vericilere bakarak neler olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son grup toplantısındaki ses tonunu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son açıklamalarını birkaç açıdan değerlendirenler var. Siyasi kulislerde, Sinan Ateş davası ve gerçekte kamuoyunun ne istediği konusunda ilginç bilgiler dolanıyor.

NELER OLUYOR?

Öncelikle, normalleşme ve yumuşama konusunda AKP ile CHP arasında atılan adımların toptan rafa kalktığı görüşlerinin parti içindeki yansımalarına bakalım. Son sert açıklamaları; 1- CHP yönetiminin son dönemdeki tavrının parti içinde rahatsızlık yaratmasına bağlayanlar 2- Bu açıklamaların MHP’nin rahatsızlığını gidermeye yönelik olduğunu söyleyenler var.

Bu yorumları yapanlar, Devlet Bahçeli’nin hedefinin Cumhurbaşkanı değil, parti içinde “değişim ve demokrasiyi savunan” bir grup olduğunu, “biz sizin ne yapmaya çalıştığınızı biliyoruz” mesajı taşıdığını söylüyorlar. Cumhurbaşkanının açıklamalarının tamamen yumuşamadan vazgeçtiği şeklinde yorumlanmaması gerektiğini düşünen iyimser AKP’liler olduğunu da belirtelim.

KAMUOYU NE İSTİYOR?

İşin ilginci, son dönemde partide yapılan kamuoyu araştırmaları, tam tersini gösteriyor. Kamuoyunun, iktidar-muhalefet arasında başlayan görüşmeleri olumlu bulduğu, bu sürecin Erdoğan’ın imajına olumlu katkı sağladığı savunuluyor. Partinin yıllarca üzerine inşa ettiği “altı ok nefretinin” artık geçerli olmadığı, son seçimlerde 2 milyon AKP seçmeninin CHP’ye oy vererek, partiler arası geçirgenliğin arttığı söyleniyor.

GERÇEKLER FARKLI

Oy verme refleksleri artık ideolojilerden değil, rasyonel gerçeklerden besleniyor. Ekonomik gerçeklerin oy reflekslerini belirlediği ortada. Yol, köprü, kentsel dönüşüm yapılan yerlerde AKP yerine muhalefete oy verildiği de diğer saptama. AKP için “kırk katır mı kırk satır mı?” gibi bir durum ortaya çıkıyor. Ortakla yapılan dansla, sokakların melodisi aynı değil…

“SONUNA KADAR GİDİN” DEDİ Mİ?

Bu arada, Sinan Ateş davası ve haftalardır ortaya atılan iddialar, AKP yöneticilerinin canını sıkıyor. Parti kurmayları, iktidar olarak bu konuda gerekenin yapıldığını, davanın 26 tutuklusunun bulunduğunu, bu sürecin Sinan Ateş davasını olumsuz etkilemeyeceğini iddia ediyorlar. Bahçeli’nin bir önceki Erdoğan görüşmesinde de davayla ilgili olarak, “Sonuna kadar gidin” dediği iddia ediliyor. Bu yorumların doğruluğu yakında test edilecek az kaldı…

BAŞARISIZ İL BAŞKANLARI

Diğer yandan, iktidar partisi içindeki yerel seçim hesaplaşması hala bitmedi. Seçimlerde başarısız olan il başkanlarının görevden alınmaları devam ediyor. Şimdiye kadar 15 civarında il başkanı görevden alındı. Her liste açıklandığında herkes İstanbul ve Ankara il başkanlarını konuşuyor. Bu isimlerin görevden alınacaklar listesinin başında yer aldığı, ancak yerine atanacak uygun isim bulunamadığı için geciktiği yorumları yapılıyor. AKP yönetiminin uygun il başkanı bulamaması da yeterince trajik görünüyor…