Bir kez de bizi sev be futbol…

Arkadaş, bu kadarı da olmaz... Neredeyse bizim kalede tehlikesi olmayan bir rakip, iki tane direkten dönen top, dünyanın en iyisine dönüşen bir kaleci, en gayretli oyuncunuzun düşerken topa çarpan eliyle verilen penaltı… Eee böyle olunca da, olmuyor işte. Ne denir ki? Kime kızacaksın? Hoca desen 3 forvete döndü, her türlü riski aldı maçı uzatmalara götürdü. Taraftar, son yılların tartışmasız en iyisi. İsmail Yüksek ve Szymanski 120 dakika oynadılar ve uzunca bir süre bütün orta saha onların sırtındaydı, neredeyse mükemmeldiler. Kime kızalım, kimi eleştirelim? Kanatlara mı laf edelim? Osayi vuruyor direk, Cenk vuruyor direk.

Bu maçı tamam rakip kazandı ama mesela Fenerbahçe neyi yanlış yaptı? Siz o trollere bakmayın, bu sorunun cevabı yok. Dürüst olmak gerekirse hoca dahil bütün oyuncular ne gerekirse yaptı. Böyle şanssız penaltı olur mu arkadaş ya? Düşerken eline çarpıyor top. Diğer eline değse bir şey olmayacak. Elinizi vicdanınıza koyun, bu gece kimi eleştireceksiniz? Açıklaması da zor ama bazen siz hata yapmasanız da şans sizi sevmiyor. Dişlerimizi sıka sıka o stadı terketmek gerekiyor bazen. Bu arada atlamayalım, eleştirilecek biri var aslında, o da rakip kaleciye yabancı maddeyi atan insan müsveddesi. Ali Koç yönetimi, herkesten ve her şeyden önce kameralardan onu bulacak ve o şahıs bir daha Kadıköy semtine bile giremeyecek. Yine de dediğimi tekrarlıyorum, bazen hata yapmasanız da futbol şansı sizi sevmiyor ve maalesef dün gece böyle oldu. Sanırım bunu ilk defa yazıyorum, ama sağlık olsun yapacak bir şey yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İbrahim Can Arşivi