AKP’de kaybolan refleksler! Genç teğmenler, yaşlı imam hatipliler

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde, teğmenlerin kılıçlarını çekerek "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" demelerinin ardından yaşananlar, en usta siyaset uzmanlarını bile şaşırttı. AKP’lilerin yaşananları anlama zorluğu çekmesini normal bulanlar bile, 8 günlük sürenin bu kadar kötü yönetilmesini garipsedi. Anlayışlı bir babadan, çocukların topunu kesen komşu amcaya dönüş çok hızlı oldu.

KRİZ YÖNETİMİ SORUNU

Komplo teorilerinin çokça prim yaptığı AKP kulislerde, özellikle işin içinde Türk Silahlı Kuvvetleri varsa korku dozu daha da artar. Hem TSK’daki darbe geleneği hem de henüz anıları taze olan FETÖ’nün darbe girişimi, AKP’lilerin ruh halini çok hızlı bozar. Buna bir de partide son yıllarda fazla yaşanan iletişimsizlik ve strateji yoksunluğunu eklerseniz, birbirine hakaret eden danışmanlar ve partilileri görürsünüz. İktidar medyası da boş havuza atlar.

FETÖ’cülerin hazırladığı askeri komploları bizzat gören AKP’lilerin, gelişmeleri daha iyi okuması beklenirken, soğukkanlılıklarını yitirmeleri bir kez daha yaşandı. Genellikle de bu gelişme, Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’deki tutum değişikliğinin hemen ardından ortaya çıkıyor. Bu da AKP’lilerin yaşananları iyi okuma ve yönetme refleksini kaybettiği yorumlarına neden oluyor.

DUYGUSALLIK MI ÖN RAPOR MU?

Siyasi kulislerde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tutumundaki hızlı ve sert değişikliğin birkaç nedeni sıralanıyor. Erdoğan’ın konuşma yaptığı yeri önemli bulunlar var. “Bir tek rütbem var, o da imam hatipli olmak” duygusallığının Erdoğan’ın konuşma dozunu değiştirdiği iddia ediliyor. Ayrıca, Erdoğan’ın konuşmadan önce kendisine gelen ön raporlarda, genç teğmenlerin komutanlarının ihmali olduğunu dair bilgiye sahip olduğu da aktarılıyor.

KAFA KARIŞIKLIĞI NET

Danışmanlar ve iktidar medyası yazarları değil, parti sözcüsü Ömer Çelik’in son bir haftada yaptığı açıklamalar da AKP’de yaşanan soruna güzel bir örnek. Sadece bir hafta içinde yaptığı açıklamalar değil, aynı konuşma içindeki çelişkileri çok net görünüyor. Genç teğmenlerle ilgili rutin incelemenin ‘abartılmaması’ gerektiğini söylerken, diğer yandan TSK’daki darbe anlayışına atıflar yapıyor. “Olayları doğru okumak, gelişmelere göre strateji geliştirmek ve ortak dil oluşturmak” artık AKP’nin bir özelliği değil.

SEÇMENE ETKİSİ

Olayı farklı boyuttan değerlendirenler de var. İktidarın, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen gençleri cezalandırmasının, vatandaştaki etkisinin büyük bir açmaz olacağı iddia ediliyor. Genç teğmenlere ceza verilmesi durumunda, “Atatürkçü askerlerin cezalandırıldığı” algısının önüne geçilemeyecek. Bunun en az ekonomik kriz kadar kullanılacağı ve seçmenin kafasını karıştıracağı öne sürülüyor. Bu nedenle AKP’nin konuyu nasıl yöneteceğine bir an önce karar vermesi gerekiyor.

BAYRAĞI KİMDEN ALACAKLAR?

Çünkü bu tartışmalar, devlette, kamuda, özellikle TSK’da cemaat ve tarikat yapılanması iddialarının daha çok konuşulması ve iktidarın uyguladığı çifte standardın daha fazla görünür olması sonucunu doğuracak. Örneğin; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bayrağı sizler teslim alacaksınız” dediği imam hatipliler, hangi bayrağı kimden teslim alacaklar? Şu anda bayrağı elinde taşıyanlar kim ve neden değişmesi gerekiyor? Çok soru akla geliyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nuray Babacan Arşivi