AKP’nin milletvekili aday listeleri bizi şaşırtmadı. Ne bir sürpriz var ne de çarpıcı bir isim. Zaten başvuru sürecindeki ilgisizlik de bunun kanıtı gibiydi. AKP listelerini isim bazında değil de topluma verdiği mesaj açısından değerlendirmek daha doğru. Örneğin, partideki kadın hareketinin öncüsü durumuna gelen Özlem Zengin’in İstanbul’da kendisinden tam tersini savunan HÜDA PAR Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve bu tabanla içli dışlı olan Numan Kurtulmuş’la aynı bölgeye alınmasının yorumlamak gerekir.
BU KİME MESAJ?
Bu konu, parti kulislerinde en az listeler kadar konuşuluyor. Zengin’in Tokat’tan İstanbul’a getirilmesi beklenen bir sonuçtu. Ancak Kürtlerin ve muhafazakar seçmenin bulunduğu 3. bölgeden aday gösterilmesi kendisine de sürpriz oldu. Zengin’in kadın haklarından geri adım atılmasına karşı olduğu, nafaka hakkını savunduğu, İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesine de tepki gösterdiği biliniyor.
Şimdi Zengin, yanına HÜDA PAR’ı başkanını ve fikir olarak ondan geri kalmayan Kurtulmuş’u alarak, sokak sokak propaganda çalışmasına katılmak zorunda kalacak. Bu durum Zengin’e ‘ceza gibi ödül’ oldu. Elbette Yapıcıoğlu’nun Zengin’in arkasından listeye konulmasını ironik bulanlar da var. Özlem Zengin hala aşırı dinci gruplar tarafından hedef gösterilip, tehdit edilirken, AKP’nin başta kadınları olmak üzere çalışma arkadaşlarının kendisine sahip çıkan bir girişimde bulunmamaları da son derece manidar.
LİSTE ANALİZLERİ İLGİNÇ
İktidar partisindeki listelerin taban ve toplum açısından ne anlama geldiğini, yine AKP’lilere sorduk ve yapılan değerlendirmeler, herkesin kafasının fazlasıyla karışık olduğunu ortaya koydu. AKP’lilerin liste analizleri şöyle:
● Liste gençleştirildi ancak isimler seçilirken biat ve sadakat esas alındı. Mevcut milletvekillerine illerin adaylarının kendileriyle istişare edileceğinin söylenmesine karşın bu mekanizma işletilmedi. Genel merkezde hazırlanan taslak listelerin saraydan yapılan müdahale ile çok değiştiği anlatılıyor. Listeler için de ‘çarşı-pazar listesi’ ifadesi kullanılıyor.
● İthal aday tartışması günden güne artıyor. İllere dışarıdan getirilerek monte edilen adaylar için bu ifade kullanılıyor. Ordu il başkanı buna itiraz ettiği için görevden alındı. Ordu’da Milli Eğitim Bakanın Mahmut Özer’in, Şanlıurfa’da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Mersin’de Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin liste başına konulması tepki çekti. İthal aday Elazığ’da da krize neden oldu.
● 25. dönemde beş ay süreyle milletvekili yapılanların dönemleri sayılmadığı için bu sayede 10 kişilik bir grup yeniden aday olmayı başardı. Listeler hazırlanırken, bazı üç dönemlik isimler için istisna konuşuldu. Hayati Yazıcı, Binali Yıldırım ve Fatih Şahin’e istisna yapılması konuşuldu, ancak Erdoğan tavrını değiştirmedi.
● Eski Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın hüsranla sonuçlanan adaylık serüveninde bir hatası olmadığı da ortaya çıktı. Doğan’a İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun aracılığıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın vize verdiği ortaya çıktı. Son Hatay ziyaretinde konuyu görüştükleri, daha sonra da Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in kendisini arayarak adaylık başvurusu yapmasını istediği öğrenildi. Doğan, hesaba katılmayan kamuoyu tepkisinin kurbanı oldu.
ERDOĞAN’DAN UYARILAR
● Kapanışı, Erdoğan’ın önceki günkü iftar yemeğindeki mesajlarıyla yapalım. Erdoğan, sahaya gidecek partili arkadaşlarına, “Her seçim önemlidir, ama 14 Mayıs seçimleri bugüne kadarki en kritik seçimdir. Bunu hiç aklınızdan çıkarmayın. O nedenle tek bir vatandaşın oyu bile bizim için çok önemlidir. Vatandaşlara dokunun, onları dinleyin. Bir sorunu varsa, çözüm için gerekli mekanizmaları kullanın. 14 Mayıs seçimlerinin ne kadar önemli olduğunu anlamanız lazım” uyarısında bulundu. Kritik seçim gerçeğinin altını çizmiş oldu…
