İ. Bülent Çelik
Uzay açılımı
“Gökyüzüne bak Ay’ı gör!” sloganıyla lansmanı yapılan ve Reis’in: “Hedef Cumhuriyetimizin 100. yılında Ay’a ilk teması gerçekleştirmek!” şeklindeki cümlelerinde ifadesini bulduğu “uzay açılımı” ete kemiğe, çaya çorbaya bürünüyor.
· · ·
KRT’den Ülkü Çoban’ın sabah haberlerinde dinledim.
O da ‘Anka Haber Ajansından Bora Ergin’in haberini ekrana taşımış.
· · ·
Türkiye Uzay Ajansı çalışmalarına başlayarak, dört temizlik görevlisi ve iki garson işe almış.
Ayrıca biri VIP minibüs olmak üzere beş araba kiralama çalışması başlatmış.
Uzay olayını ne kadar ciddiye aldığımızı, VIP minibüsü seçerken dikkate aldığımız ayrıntılar gösteriyor.
“VIP Minibüs 9 koltuklu olacak, yolcu kabininde kol dayama yerleri olacak ve rengi de siyah, beyaz ya da gri olacak!”
· · ·
Bu durumda, aya sert iniş yapmak için bir kaç küçük eksiğimiz kaldı.
Bir fırlatma rampası, bir hidrojen roketi ve bir de kokpit!
· · ·
Astronot işi kolay.
Ortalık astronot dolu.
Erdoğan’ın yeni Anayasa talebi gerçekçi mi?
Tabi ki değil!
Çünkü ne Meclis’te Anayasa’yı değiştirebilecek milletvekili yeter sayısına sahip ne de konuyu referandum için halkın önüne götürme kararı alacak milletvekili yeter sayısına!
Bu sayıyı tamamlayabilecek muhalefet ise baştan tavrını koydu.
“Mevcut Anayasa’ya bile uymayan AKP samimi değil!..”
· · ·
Var sayalım halka sorma imkanı olsun!
40 senelik anayasa profesörlerinin bile tek bir maddesi üzerine kitaplar yazdığı, aylarca ter döküp üzerinde zar zor mutabık kalabildikleri bir hukuki metin olan Anayasa’nın, içereceği, içermeyeceği maddeler halka sorulacak şeyler midir?
· · ·
Siyaset ve yönetim; tıp gibi, mühendislik gibi bir bilimdir.
Değildir diyebilecek var mı?
Varsa önce gidip bu bilimin eğitimini veren üniversiteleri kapatsın sonra her şeyi halka sorsun!
· · ·
Cerrah “bu böbreği alalım mı” diye halka sorarsa o tıbbın hali nice olur?
Mühendisler odası “artık kolonlarda 10’luk demir kullanılsın mı” diye referandum yapabilir mi?..
Halka soracaksanız önce “aç mısın?” diye sorun!
Ağanın eli tutulmaz ama…
Halkbank, eski Genel Müdürü idi.
ABD’de Zarrab davasından yargılanıp 28 ay tutuklu kalan, infazının ardından sınır dışı edilerek Türkiye’ye dönen ve ayağının tozu ile Borsa İstanbul Genel Müdürü olarak atanan Hakan Atilla da biliyorsunuz görevinden “affedildi”.
Gerekçe muhtemelen Hamza ile aynı! (Bkz. yatay açıdan hamza yerlikaya)
…
Sadece başkan değil, yönetim kurulunda da değişiklikler oldu ve Borsa İstanbul’un %10’unu satın alan Katar adına, Ali Al Hammadi yeni üyelerden biri oldu.
…
Hammadi, gelir gelmez de Katarlılığını gösterdi ve içinde İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un da bulunduğu yönetim kurulu üyelerinin aylıklarına %35 zam yapılmasını önerdi.
Kurul büyük bir mahcubiyetle ağanın bu önerisini tabi ki kabul etti ve maaşlar 24 bin TL’ye yükseldi.
Allah bereket versin!
…
Adam Katarlı tabi..
Parayı kendisi için istemiyor belli!
4 maaşlı kainat iletişim başkanı için de istemiyor.
Kurulda, 3’ten az maaşlı olan gariban üyeler için istiyor.
Katar, Borsa İstanbul’un %10’una ortak.
Ağanın eli tutulmaz ama paranın yüzde doksanı bizim gariban vatandaşın cebinden çıkıyor yaa Al Hammadi!
Yatay açıdan Hamza Yerlikaya
Memleket, Hamza Yerlikaya’ yı Altın madalyalı güreşçi olarak sevip, bağrına bastı.
Devlet bankası yönetim kurulu üyesi olarak değil.
· · ·
Muhalif basın onun; -üstelik de gerçekliği tartışmalı bir diploma ile- bir ülkedeki en önemli ekonomi yönetimi pozisyonlardan biri olan ‘devlet bankası yönetim kurulu üyeliği’ne; halkın parasını, birilerine kredi olarak verme onayı yetkisine sahip can alıcı bir pozisyona; hangi liyakat ve tecrübe esas alınarak getirildiğini sorguladı.
Haklı olarak!
· · ·
İktidar yanlısı basın, Yerlikaya’yı ve tartışmalı diplomasını aslanlar gibi savundu. “Yaşayan Efsane” dedi, “Asrın güreşçisi” dedi.. “Yedirmeyiz, yutturmayız!” dedi…
Dedi oğlu dedi!
· · ·
Sonra bir sabah bir duyduk ki Yerlikaya, o devlet bankasının yönetim kurulundan atılmış!
· · ·
Onca sıkı tutulan, canhıraş feryatlarla savunulan muhterem, ağır yaralı ekonomik prestije, sembolik de olsa belki bir itibar restorasyonu yapar diye “küt!” diye masadan aşağı bırakılmış!
· · ·
Haberi yine, onu eleştiren medyadan duyduk.
Yönetim kurulu üyeliğini aslanlar gibi savunan medya kesimi, üzerinde onca kıyametler kopması nedeniyle, patagonya’da olsa bile büyük bir haber olacak bu azlin etrafından, elleri cebinde, ıslık çalarak dolaştı.
Bir tanesi bile tek bir satırla olsun görmedi..
· · ·
Bu da mı ‘yatay açıdan üst üste görülüyor’ birader?
Kırkpınar güreşlerine gres yağı genelgesi
Sıvıyağ krizi, önümüzdeki Haziran Ayında yapılması planlanan tarihi Kırkpınar güreşlerini de etkiledi. Tarım Bakanlığı’nın yayınladığı bir genelge ile güreşçiler sıvıyağ yerine sanayi yağı olarak da bilinen gres yağı ile yağlanacak. Güreş Federasyonunun tepkisi üzerine bir açıklama yapan Bakanlık Müsteşarı Hububattin Sulak: “Kızdırmasınlar, gres yağını da yasaklarız kuru kuru güreşirler!” dedi.
Aya sert inişten vazgeçildi
Teknoloji Bakanlığı, yeni uygulanmaya başlanan insan hakları reformu kapsamında uzaya sert inişten vazgeçildiğini, yeni yaklaşım ve politikalara uyumlu olarak sert iniş yerine daha yumuşak, daha naif daha incelikli bir inişin planlandığını açıkladı.
Beştepe’ye yakın çevreler, kararın Brüksel Görüşmeleri için uluslararası kamuoyuna yumuşak mesaj verme kaygısı ile alındığını, Erdoğan’ın sert inişten asla vazgeçmeyeceğini belirtiyorlar.
Yastık altı çağrısı vatandaşın kahir ekseriyetini üzdü
AKP Olağan Kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı’nın, vatandaşa seslenerek: Yastık altındaki altın ve dövizlerinizi bozdurun! Yatırım araçlarına yönlendirin” çağrısını yinelemesi, parasızlıktan yastık ve yorganını bile satmış vatandaşlarda üzüntüye neden oldu. Çağrı ile ilgili bir vatandaş muhabirimize: “sayın Cumhurbaşkanımız bizi birileriyle karıştırdı galiba” şeklinde konuştu.
Ayasofya Başimamı’ndan yeni “tivit!” Hamsi kuşu tarifi!
Sık sık siyasi tweetler atması, Ak Parti yetkilileri tarafından da eleştiri konusu olan Ayasofya Başmamı’nın birkaç gün sessiz kalan twitter hesabından, birkaç gün sonra Hamsi Kuşu tarif eden yeni bir tweet yayınlandı.
Tweet ile ilgili bir açıklama tweeti de atan Başimam: “tivitimde kimse sublimilel manalar aramasın. Ben beş vakit tivit atmadan duramam. Tivit müptelasıyım. Bundan sonra islami yemek tariflerim sürecek. Beğen tuşuna basmayı unutmayın” dedi.