Valla dün gece öyle bir atmosfer vardı ki, ligin sıralamasını bilmeyen biri görse “Bu takım kesin şampiyon oluyor” derdi. Yanlış anlaşılmasın. Bu sene gerçekten şampiyon olacağımızı düşündüğümden değil, ama yakalanan ambiyans, uyum adeta bir şampiyon takım havasında. Çok değil, iki ay öncesine kadar bu tribünler bomboştu, dün akşam ise merdiven boşlukları bile tıklım tıklım doluydu.
Şunu da söylemek lazım, 180 dakikalık iki Trabzon maçında da 11 kişi olabilseydik, bazı “hakemler” mesleğini hakkıyla yapsaydı, belki de şu an gerçekten şampiyonluk şarkıları söylüyorduk. Neyse…
İsmail Kartal önemli bir iş yaptı: Ali Koç geldiğinden beri belki de ilk defa takıma inanıyoruz. Takım da kendine inanıyor, koşuyor, savaşıyor ne gerekiyorsa onu yapıyor. Bireysel performanslar da tavan yaptı. Ama bunların hepsinden daha önemlisi İsmail Kartal, bizi kazandı. Takımına küsmüş taraftarı tekrar eski mutlu günlere döndürdü. Dün akşam muazzam bir atmosfer vardı, iki ayrı seferde hocamıza teşekkür ettik bütün tribünler olarak. Ne yalan söyleyeyim, bu kadar kötü bir sene en fazla bu kadar iyi bitebilirdi zaten. Seneye ne olur bilmiyorum ama biz senden razıyız hocam, bize unuttuğumuz bütün bu duyguları tekrar hatırlattığın için.
Son bir not ise Pelkas’a. O gözyaşlarını bu taraftar unutmaz asla arkadaş, iyileş dön, sen hep bu taraftarların gönlündesin.
Arda mı?.. Bir efsane geliyor, hazır olun…