İ. Bülent Çelik
Quantum tüneli
Döviz büfesinde yaklaşık 7,50 TL olarak hesap edilen doları, tünelden geçerken neden 11,00 TL’den hesap ederek ödüyoruz?
A- Yüklenici firma Yap-işlet-iyice gevret’çi olduğu için.
B- Alemin enayisi biziz de ondan!
C- Tünel’in kozmik bir karadelik gibi davranarak giriş ve çıkışı arasındaki zaman farkının Quantum fiziği ile hesap edilmesinden dolayı..
D- Dolar kurunun bize kur yapmasından ötürü..
Mısır’da kaybolan 5.5 milyar dolar!
Mısır ile diplomatik ilişkiler başladı.
Kimin Mısır’ı ile
Sisi’nin Mısır’ı ile..
· · ·
Seçmenin % 1’inin katıldığı bir seçimde, %51 oy alarak iktidara gelmiş olan Mursi’yi, bir darbe ile devirerek iktidarı ele geçiren darbeci Orgeneral Sisi ile aramız yok idi.
Neden yok idi?
Çünkü biz Mursi’yi destekliyorduk.
Neden Mursi’yi destekliyorduk?
Çünkü, Erdoğan’ı islam aleminin lideri olarak kabul eden Mısır’da Şeriat devleti kurmayı hedefleyen Müslüman Kardeşler de Mursi’yi destekliyordu.
Mursi, onların adayıydı!
· · ·
Erdoğan’ın “Rabia Selamı” ile simgeleştirdiği 2013 yılından bu yana süregelen bu gergin dönemde, büyükelçilikler karşılıklı geri çekilerek Mısır ile ilişkilerimiz maslahatgüzar düzeyine indi…
Sadece siyasi ilişkilerimiz değil, 2012 yılına kadar hızlı bir yükselme trendinde olan ve 2012’de 3,7 milyar dolara ulaşan ihracatımız da bundan payını aldı.
· · ·
Ne kaybettik?
Hızla yükselmekte olan ihracatımız, hiç yükselmeyip 2012 düzeyinde kalsaydı bile bu gün cebimizde fazladan 5.5 milyar dolarımız olacaktı.
Kaç fabrikaya, kaç istihdama, kaç gencin gelecek umuduna denk gelir varın siz hesap edin!
· · ·
Şimdi ani bir kararla Mısır ve Sisi ile ilişkilerimizi normale döndürme kararı aldık!
Peki ABD’de başkan değişmesi dışında ne değişti de biz bu kararı aldık?
· · ·
Sadece görece daha zayıf ticaret hacmine sahip olduğumuz Mısır kaleminde kaybımız en az 5,5 Milyar dolar!
Benzer durumda olduğumuz Libya’yı, Suriye’yi, Suudi Arabistanı, Irak’ı ve irili ufaklı bir dolu Arap emirliğini saymıyorum bile!
· · ·
Öyle görülüyor ki yakında -mecburen- hepsi ile masaya oturacağız!
Neden oturacağız?
Çünkü paramız bitti!
Öyleyse arkadaş, biz cümle alemle aramızı açıp kendimizi niye fakirleştirdik?
Nasıl bir plan ise?
25 Şubat 2021: “Planladığımız şekilde 52,5 milyon kişiyi en geç Mayıs ayı sonuna kadar bitireceğiz”
8 Mart 2021: “Aşı çalışmalarımız planlandığı şekilde yürüyor.”
11 Mart 2021: “Planladığımız şekilde nüfusumuzun 50 milyonluk kısmının aşısını son bahardan önce yaparsak salgının baskısı azalacak!”
· · ·
Bu cümlelerin hepsi Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’ya ait..
Hesaba göre; planlanan hedeften 14 günde, 90 günlük sapma!..
Şahit sizin!
Önce İnsan Hakları Eylem Planı; ardından Yeni Ekonomik Reform Paketi; arada “Eeeyy!” nidalarıyla başlayan cümlelerle kişiliklerine, zekalarına ve yeteneklerine etmedik söz söylenmemiş Macron’undan, Sisi’sine gönderilen gülücükler; Tek düzgün ilişki bırakılmamış Avrupa ve Arap dünyasına verilen Turist Ömer selamları ile:
sanırsınız ki sıfır bir parti kurulmuş, seçim yapılmış ve o yeni parti de iktidara gelmiş!
· · ·
Bizim mahallenin ‘bir bileni’ Mıstaa abi!..
· · ·
“Mıstaa abi ne oluyor? Şu fotoğrafı bir yorumlar mısın?” diye sordum!
Sakalını sıvazlayıp gözlerini kıstı!
“70 yaşında, gelinlik ve damatlıklarına sığmaya çalışarak evlilik törenlerini yenileyen, nokta noktasının nokta noktası ağırmış çiftler vardır ya!” dedi..
“İşte kenarı göbeği o giysilere sığmayan ama yine de fotoğrafçının kamerasına takma dişleriyle sırıtan o muhteremlerin fotoğrafı bu!”
“Biraz ağır olmadı mı abi?” dedim..
“Bir ağırlık varsa muhterem 70’lik gelin-damatlaradır!” diye kestirip attı.
Eylem Planında Kızılderililer unutulmuş!
İktidarın yeni “İnsan Hakları Eylem Planı” o kadar kapsamlı ki, planda neredeyse sadece “siyahlara da beyazlarla eşit haklar sağlanacak” cümlesi ile kızılderililerin durumu eksik.
· · ·
Bu en en yeni, planın inandırıcı olabilmesi için yazılı metin değil icraat gerekiyor!
Çünkü bu plandaki hemen herşey mevcut yasalarımızda yazılı olarak zaten var!
· · ·
Ne mi yapılabilir?
Mesela alın Boğaziçi’ne atadığınız Melih Bulu’yu görevden! Taa 2002’deki “Acil Eylem Planı”nda vaadettiğiniz gibi Üniversite, rektörünü kendi seçsin!
· · ·
Avrupa sözleşmelerine zaten attığınız imzalar var. AİHM kararı da ortada.
Kaldırın Selahattin Demirtaş’ın, Osman Kavala’nın, eli ayağı tutmayan iddianamelere dayalı tutukluluğunu.
· · ·
Kürsü dokunulmazlığı yasası halen geçerli. Siyasi fezlekeleri reddedin. Bırakın Enis Berberoğlu’nun peşini.
· · ·
Düşünce, mevcut yasalara göre de suç değil. Serbest bırakın düşünce suçuyla yargılanan 67 gazeteciyi!
· · ·
Partili Cumhurbaşkanı’na hakaret suçuyla ceza alan 10 bin’in üzerinde vatandaşın mahkumiyetlerini kaldırın. Davası devam eden onbinlercesinden özür dileyin.
· · ·
Yargıtayda tek bir dosya kapağı açmadan Anayasa Mahkemesi üyesi yaptığınız yargıcın üyeliğini sorgulayın.
· · ·
Beğenmediğiniz kararı verdiği için görev yerleri değiştirilmiş yargıçların haklarını iade edin! Edin ki anlayalım samimiyetinizi!
· · ·
Hepsi bir yana uygulamadığınız 50’ye yakın Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulayın!
· · ·
Ben söylemiyorum. “Anayasa Mahkemesi” isimli tuğla gibi kitabı olan hukuk profesörü Ersan Şen diyor:
“Mevcut Anayasa’nın 50’ye yakın maddesi uygulanmazken hangi reform?”