Kendisi gibi düşünmeyen herkesi hain ilan edenlerin yarattığı nefret ortamından siz de bıkmadınız mı? Yangınlarla daha da açık hale gelen yönetim yetersizliğini örtmek için önce “birlik beraberlik” nutukları atanların, hataları ortaya koyan, kaygılarını dile getiren insanları “güruh, hain” olarak nitelendirmesinden size de gına gelmedi mi?
Akdeniz iklim kuşağındaki bir ülke için yangın söndürme uçağı almak yerine sözde itibar adına özel uçak filosu kurmayı öncelikli ihtiyaç görenler, ülkesi için kaygılanan sanatçıları hedef almış. Saray sofalarında oturup, her yapılanı alkışlayanları yerli ve milli sayanlar, ülke için kaygılı olduklarını söyleyen sanatçıları hain ilan etmiş. Ülkenin ormanları yanarken ve bu yangınlar daha sönmeden “orman vasıflı olanlar dâhil” canlarının istediği her yeri turizm merkezi ilan etmeye dair yasa çıkaranlar, halkın sanatçılarını “Erdoğan’a karşı olmakla” suçlamış!
Şunu en kestirmeden söyleyelim; Bu ülkede iktidara ya da her şeyin başında olan dolayısıyla her türlü olumlu ve olumsuz durumun siyasi sorumlusu olan cumhurbaşkanına karşı olmak suç değildir. İktidarın demokratik yollardan değişmesini istemek de bu değişikliği sağlamak için meşru siyasi yolları kullanmak da bu amaçla düşünce açıklama da suç değildir.
Ülkede birlik ve beraberlik isteniyorsa bunu sağlama görevi siyasi iktidara aittir. Kendisinin yapamadığı bir iş, yönetemediği bir kriz olunca, “şimdi hataları söyleme zamanı değil, birlik ve beraberlik lazım” diyenlerin diğer zamanlarda kendisi gibi düşünmeyenlere nasıl baktığını, nasıl davrandığını sorgulaması gerekir. “Millet değil zillet” dediğiniz kişilerin her türlü hatanıza rağmen sizi desteklemesini, susmasını mı bekliyorsunuz?
Sadece son bir haftada yaşananlar bile siyasi iktidarın birlik ve beraberlikten anladığı şeyin bizim anladığımız şey olmadığını ortaya koymaya yetti. Ülkesi için kaygılı olduğunu söyleyip düşüncelerini açıklayan sanatçılara “milli ve manevi değerlere düşman sözde sanatçı güruh” denildi. Halk TV’nin sokakta yaptığı canlı yayını basıp; hakaret, tehdit, kasten yaralama, mala zarar verme, düşünce ve kanaat hürriyetini engelleme, çalışma hürriyetini engelleme gibi suçları işleyenler ifadeleri alınıp serbest bırakıldı. Bir ilçe belediyesinin başkan yardımcısı “CHP’liler asılmalıdır” dedi ve buna iktidardan anlamlı bir cevap gelmedi.
Korktuğu iktidar sahiplerine ses çıkaramayıp muhalefet unsurları söz konusu olduğunda aslan kesilenler arkalarında iktidarın gücü olduğunu düşünüyor. Ülkenin başındaki kişinin herkese parmak salladığı bir ortamdan daha alt mevkide bulunanlar nefret dilini saldırıya, saldırıyı karşısındakini yok etmeye evirebiliyor.
Kendisi gibi olmayan herkese nefretle bakan, yabancıyı, mülteciyi, siyasi rakibini yok etmeye çalışan bu nefret dilinden de toplumu bölüp kendi kitlesinde safları sıkılaştırmaya çalışan bu siyaset anlayışından sahiden bıktık. Artık huzur istiyoruz.