Bahçeli, Öcalan çağrılarında 'kararlı': 'İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze yapılmasını bekliyoruz'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

UCM'nin 21 Kasım’da Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmasına değinen Bahçeli, iç barış mesajları verdi. 22 Ekim'de PKK lideri Abdullah Öcalan'a 'örgütü lağvettiğini' DEM Parti sıralarından açıklamsı için çağrıda bulunan Devlet Bahçeli, sözlerini yineledi.

Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Uzun menzilli balistik füzelerinin atıldığı, ortak aklın ve barış havasının cinnetle bezendiği karanlık jeopolitik görüş açımıza perde çekmiştir. Ne tarafa dönsek kanlı boğuşma sahneleri gözümüze çarpmaktadır. Kurallara dayalı uluslararası sistem ilansız iflas bayrağını çekmiş durumdadır.

Eşit egemen devletler arasındaki buzlanma ve bozulan diyaloglar en kötü senaryoları gündeme taşımıştır. 1920 tarihinde 35 anayasal ve seçilmiş hükümet iş başındayken bu sayı 1938’de 17’ye inmişti. Adalet, demokrasi ve insan hakları alanındaki çöküş döneminin kaygı verici emareleri inkar edilemez bir yere gelmiştir.

'Barışı savunmak önceliğimiz olmalı'

Dünyada süren savaşlara değinen Bahçeli, savaşın ülkelere verdiği zararlara dikkat çekerek, konuşmasına şöyle devam etti:

“Savaşın kazananını olmaz olamaz. Geçen yüzyılda yaşanan dünya savaşının en ağır sonuçları ile karşılaşan ülke Türkiye’dir. Her şart ve gelişme karşısında barışı savunmak, müzakere araçlarını kullanmak siyasi ve stratejik önceliğimiz olmalıdır. Türkiye’nin taraf olmaya zorlanması trajik sonuçlara yol açabilecektir. Bizim pozisyonumuz kalıcı ateşkestedir.

'Gün kenetlenme günüdür'

Türkiye’nin çevresi yeni nesil kuşatmalarla çevrilmiştir. Herkesin gözü üstümüzdedir. Alacağımız kararlar ve varacağımız sonuçlar bölgesel akışı değiştirebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti dünyanın kemer taşıdır. Bu taş yerinden oynatılırsa gök kubbe herkesin başına yıkılacaktır. Bize bir şey olmaz kolaycılığıyla hareket etme hakkımız yoktur. Türk ve Türkiye yüzyılı vizyonunu gerçeğe ulaştırmak amacıyla emekse emek vereceğiz zamansa zaman harcayacağız. Zaruri görüyorum ki cansa ihtiyaç canımızı da seve seve vereceğiz. Yolumuzdan dönmeyeceğiz, duruşumuzu bozamayacağız. Milli varlığımıza ve iç barışımıza ateş saçmayı hedefleyenleri milli birlik ve kardeşliğimizin gücüyle yerle bir edeceğiz. Gün kısır çekişme günü değildir, gün istismar siyasetine tahammül edilecek gün değildir. Gün Türkiye milletinin kenetlenme ve tek yürek olma günüdür. Geçmiş olmadan geleceğin hükmü şahsiyetinden bahsetmek akıl karı değildir. Kızıl elmanın rotasında ilerleyip namus gibi gördüğümüz milli ülküdür ve nihayet vakti saati geldiğinde gerçekleşecektir.

'Caniyahu protesto edilmiştir'

UCM'nin İsrail Devlet Başkanı Benjamin Netanyahu ve Savunma eski Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmasına kararına değinen Bahçeli:

"İsrail Başkanı ve eski savunma bakanı aleyhine alınan tutuklama kararıdır. İnsanlık suçu işleyen katilleri yakalamak için hukuk devrededir. Caniyahu ve eski savunma bakanı azılı suçludur bu soykırımcıların arkasında duran ülkeler de işlenmiş suçlara tahammülden ortaktır. BM sözleşmesinde belirtilen suçları ile Cenevre savaş suçları kapsamında Caniyahu’nun ve eski savunma bakanının kaçışı söz konusu değildir. Sırbistan devlet başkanı Kosova’daki cinayetlerin bırakınız emrini vermesini bu cinayetlerden haberdar olduğu halde engellememekten dolayı suçlu bulunduğu bilinen bir gerçektir. Gazze’de infaz emrini doğrudan veren Caniyahu’dur. Ömür boyunca demir parmaklıklar ardından cezalarını çekmeleri kaçınılmaz bir hak infazı olacaktır. Haksızlık telafi edilmeden sıkılı yumruklar açılmayacak, akan kan durmayacak.

Şair Meriç'in dizelerinden alıntılar

Merhum Cemil Meriç’in aynısıyla vurguladığı gibi yemin ederim ki dünyanın bütün toprakları bir tek insanın kanını akıtmaya değmez, yine dediği üzere cinayete ses çıkarmayan caninin suç ortağıdır.

Bu vatan benim bu bayrak benim bu devlet ve millet benim diyen her bir vatandaşımızın dert ortağı gönül ocağıyız. Gücümüz birliğimiz güvencemiz kardeşliğimizdir. Biz Türk milletiyiz ve hep birlikte Türkiyeyiz.

Bahçeli'den diyalog vurgusu

Bölgemizde her taşın altı nifakla tuzaklanmışken belirsiz ve bilinmez bir dünyanın kapıları açılıyorken içimize kıvrılmamız idare-i maslahattan öteye bir anlam taşımaz. Sözü dinlenen bir Türkiye’nin paradigma değişiminin tesiriyle yol haritası yeni baştan çizilen dünyada muhkem bir mevki olmalıdır. Maksatları muğlak ve muallakta kalanların bizi anlamasını elbette anlamsını beklemiyoruz. Bunların idrak damarları tıkalı, iradeleri tımarhaneliktir. İnsanların aralarındaki ne kadar akli ve ahlaki safiyetle süreklilik kazanırsa kendilerine uzak gördükleri noktalara ulaşmaları o kadar mümkün hale getirilir. Konuşarak uçurumların iki yakası kapatılır, anlaşarak önyargıların akıntısı kesilir. İnsanı yine insanda tanıyıp bularak dahası saygı ve sevgi kümesinde buluşarak yalan anlatıların direnci kırılır.

'Yeni bir Fetret Devri'ne izin veremeyiz'

Sahte davranışların çölümde zorlukla çiçek veren kaktüs arayışında değiliz. Hafımıza, hayat mizanımıza zincir vuran çok yönlü düşünme kabiliyetimizi sekteye uğratan, yakınlaşıp birbirimizin gözünün içine baka baka diyalog kurmamızı engelleyen ilkel dürtülerden, siyasi ve ideolojik hüllelerden ne Kadr uzaklaşmamız gerekiyorsa o kadar uzağa gitmeliyiz. Milli birlik ve dayanışma ruhumuza baldıran zehri serpenleri yeni yüzyılın bereket ikliminde ya hayatımızdan çıkarmalıyız ya da onların eylem ve söylemelerinden peydahlanacak makus ve menkus akıbetten sızlanmayı bırakmalıyız. Türkiye’nin yeni bir fetret devri yaşamasına izin veremeyiz. Buna seyirci kalmayız.

Bir Öcalan çağrısı daha: 'İmralı ile DEM grubu görüşmesi gecikmemeli'

"Kürt kardeşlerimizi sömüren ve çocuklarını dağlara götüren kaybetmeye mahkumdur. Kürdü Türk'ten ayırmak dünyayı güneş sisteminden ayırmak kadar imkansız ve deli saçmasıdır. Geleceğimiz birdir, el ele verip gönüllerimizi yoğurarak terörü gündemimizden tamamıyla çıkarmalıyız. Kandil'de demlenenler bir karar vermeli. Bölücü örgütlerden yana mı yoksa kader ortaklığından yana mısınız? MHP her sözünün arkasındadır. 22 Ekim 2024 tarihli grup toplantımızdan itibaren ne demişsek aynen yanındayız. İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmesizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz."

HalkTV'yi hedef aldı: Zamanı gelince burunlarından fitil fitil getireceğiz

Bahçeli, muhalif medyayı hedef alarak, "TV'de yuvalanan MHP düşmanlarını, yorumcu müsveddelerini, Halk TV başta olmak üzere medya organlarını ve patronlarını tek tek not aldığımızı, zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getireceğimizi, tenhadaki özürlerinin kabul edilmeyeceğini duyuruyorum. Asılsız konuşanların, sahibinin sesini aktaranların alınlarını karışlarız" diye konuştu.

Bahçeli'den Davutoğlu'na tepki

Ahmet Davutoğlu'nun konuşmalarını hedef alan Bahçeli konuşmalarına şöyle devam etti:

Irak’ın Duhok kentinde düzenlenen 5.Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’nda Sayın Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı konuşma bizi son derece rahatsız etmiştir. Sayın Davutoğlu’nun o talihsiz sözleri şu şekildedir 'Türkiye’de Türkler ile Kürtler ve diğer topluluklar arasında tam eşitlik sağlanacak ve Türkiye ile Kürdistan arasında mükemmel bir ilişki kurulacaktır.' Sayın Davutoğlu, Başbakanlık görevini üstlenmiş bir akademisyen olarak bu iddia ve ifadelerinin hiçbir ahlaki ve nesnel karşılığı olmadığı gibi, baştan ayağa sakat ve sorunludur.

'Kürdistan diye bir yer yoktur'

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki öncelik eşitliğe verilmiştir. Bugüne kadar milletimizin hiçbir ferdi eşitsizliğe maruz kalmamıştır. Türk demokrasisi fırsat eşitliğini her zaman korumuş ve öne almıştır. Ayrıca Kürdistan diye bir yer de yoktur, bu ağız sipariş almış bir ağızdır ve son derece sakıncalıdır. Pişmiş aşa su katmak için kapı önünde bekleyen kifayetsiz muhterislere itibar etmeksizin yolumuzda kararlı adımlarla yürüyeceğiz.

Bahçeli'den Özel'e: 'Rejimi nasıl değiştireceksin?'

Fakat muhalefetteki akort bozukluğu, çatlak sesler, uyumsuz ve uygunsuz değerlendirmeler ne yazık ki çoğalmaktadır. CHP Genel Başkanı’nın DEM Partili ortaklarıyla katıldığı Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 13.Olağan Genel Kurulu’nda mezhep ayrımcılığını kışkırtması, Alevi-Sünni kutuplaşmasına hizmet etmesi aymazlıktır, art niyetliliktir, nimet bilmezliktir. Üstelik utanmadan sıkılmadan, yüzü kızarmadan, şuur kepeklerini indirmiş halde rejimi değiştirmekten bahsetmiştir. Özgür Bey, rejimi, yani Cumhuriyet’i değiştirmeyi nasıl başaracaksın? Darbeyle mi yol alacaksın? İsyan mı çıkaracaksın? Dış güçlerden yardım mı dileneceksin? Söyle bize, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101 yıllık rejimini nasıl ve hangi yürekle tasfiye edeceksin?

Yerlikaya ve CHP'liler arasındaki kayyım gerginliği

Komisyonda CHP'li vekiller ile İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya arasında gerçekleşen kayyım gerginliği hakkında konuşan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

"Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanı’nın önüne geçip anti demokratik ve faşizan müdahalelerle girişini engellemeye kalkışan çakar almaz CHP’nin güdümlü milletvekilleridir.

İhracı istenen teğmenler

Kılıç çekip korsan yemin eden bazı teğmenler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’ni siyasi tartışmaların içine çekmeye yeltenen, Aziz Atatürk’ü sloganda hatırlayıp eser ve emanetlerini çiğneyen bugünkü CHP’dir. Alenen disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan, tezkerelere hayır diyen bugünkü garabet CHP’dir.

Yeni atanan kayyımlar

Terör örgütü yandaşlarını partiye doldurup, Esenyurt ve Ovacık’ta görüldüğü üzere, sonra da görevdeki bazı belediye başkanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılmasını halkın cezalandırılması olarak açıklayan DEM’lenerek ayağa düşmüş bugünkü CHP’dir.

Kemal Kılıçdaoğlu'nun hakaret davası

Mahkemeye giderler, kendilerini müdafaa yerine iftiralara bel bağlayıp kameralar eşliğinde şov yaparlar.

İmamoğlu'na gönderme

İstanbul sular altında kalmışken Belediye Başkanı tam da malum bir mahkeme günü soluğu Almanya’da alır. Saraçhane rövanşının Ankara’da icrası amacıyla Almanya’ya kaçan ve Türkiye’yi yabancılara şikayet edenlerin Aziz Atatürk’ün mirasına sadakat gösterdiğini söylemek için şahide gerek yoktur, çünkü her şey ortadadır, siyaset işportacılarının maskesi düşmüş, israf ve ihanet deşifre olmuştur.